İlçeye bağlı 250 haneli mahallede, 118 yıl önce köye gelen imama her ailenin bir gün yemek getirmesiyle başlayan iyilik hareketi, evine yetişemeyen esnaf, yolcu ve diğer köylülerin dahil olmasıyla geleneksel hale dönüştü.
Her yıl ramazan ayında her aile, geleneği yaşatmak için köy meydanında kurulan iftar sofrasında mahalleliye bir gün toplu iftar veriyor. Evlerinde yörelerine özgü imece usulü yemek hazırlayan kadınlar, birbirinden lezzetli ürünleri iftara yetiştirmek için yoğun mesai harcıyor.
İftar saatine dakikalar kala evden alınan yemekler, daha sonra köy meydanında vatandaşlara dağıtılıyor. Ezanın okunmasıyla ramazanın coşkusunu hep birlikte yaşayan köylüler, bu adetin gelecek nesillere ulaşmasını istiyor.
Kocaali Belediye Başkanı Ahmet Acar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Açmabaşı'nın 150 yıllık geçmişinin 118 yılını ramazanda birlik ve beraberlik duygularının coştuğu, kaynaşmanın doruğa çıktığı şekilde kutladığını söyledi.
İslam dünyasında örneği çok nadir bulunabilecek güzel bir geleneğin yaşatılmaya çalışıldığını anlatan Acar, "Her yıl 30 veya 29 ramazan her bir hane iftar veriyor. Bu iftarda ilçemizden, ilimizden misafirler, davetliler bir araya geliyor, iftarını yapıyor, ramazan coşkusunu birlikte yaşıyorlar. Benim de köyüm burası. Bu güzel geleneği yaşattığı için köyümüzle gurur duyuyoruz. Bu tür güzel geleneklerimizin de yeni nesillere aktarılarak yaşatılması lazım. İnşallah yaygınlaşır." diye konuştu.
"İlçeden, illerden gelmeye başladılar"Mahalle muhtarı Ali Şirin de geleneğin köye gelen imama yemek verilmesiyle başladığını dile getirdi.
İmamın o dönemde köye geldiğinde evi olmadığını ve yörenin çok fazla gelişmediğini aktaran Şirin, şunları kaydetti:
"Etraftan her hane yemek getirmeye başlıyor. Uzak mahallelerden gelenler de imamımıza yemek getirmeye devam ediyorlar, onunla yemek yiyorlar. Bu böyle çoğaldıkça etraftaki köylerimiz de birleşiyor. Bu şekilde 118'inci yılımızı bulduk. 'Açmabaşı'nda yemek veriliyor.' dendiği zaman ilçeden, illerden gelmeye başladılar. Misafirlerimizi ağırlıyoruz, çok da güzel oluyor. Milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız geliyor, bizi onurlandırıyor. Nasıl atalarımız bize böyle güzel miras bıraktıysa biz de gelecek nesillerin bu güzel geleneğe devam etmesini istiyoruz."
Eski Açmabaşı muhtarı Alim Hoşgör de köylerinin 1877 Osmanlı-Rus harbinden sonra gelişlerin çoğalmasıyla 1895'te statü kazandığını belirterek, "Köyümüz dağınık. Uzaktaki kişilerin de iftara gidip teravihe gelmesi zor olacağı için onlar da davet ediliyor, iftarlarını burada imamla açmaya başlıyorlar. İmam değişse bile bu gelenek sürdürülüyor. Çevreden bunu bilen esnaf ve yolcu ona göre programını yapıyor, geliyor burada iftarını yapıyor hatta bazen misafir edip sahur yemeğini yedirip ondan sonra yolcu ederlermiş." ifadelerini kullandı.
Gelenek sayesinde uzun zaman görmedikleri arkadaşlarla karşılaştıklarını, hal hatır sorup sohbet ettiklerini dile getiren Hoşgör, etkinlikten keyif aldıklarını söyledi.
"Geleneği devam ettirme arzusundayız"Gönüllü iftar veren mahalle sakini Şaban Muslu (54) da bu görevi ifa etmenin gururunu yaşadığını vurguladı.
Yemeklerin bayram havası içerisinde imece usulü hazırlandığını aktaran Muslu, "Komşularımızı, arkadaşlarımızı davet ettik. Bu geleneği var olduğumuz sürece gelecek nesillere alıştırmak kaydıyla devam ettirme arzusundayız." dedi.
Köye 30 yıl önce gelin gelen Emine Muslu (53) da iftar için ev baklavası açtığını, sarma, lahana, karışık turşu kavurması, et, pilav, salata ve yoğurt yaptığını anlattı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com