Dünya

Brexit ve ölüm tehditleri siyasete küstürdü

Brexit sürecinde ihanet suçlamaları, sert ve aralıksız tartışmalar, saldırılar, hakaretler ve ölüm tehditleri, parlamenterleri siyasetten soğuttu.

Brexit ve ölüm tehditleri siyasete küstürdü
31-10-2019 16:52
Londra

İngiltere'de 40'tan fazla parlamenterin aralıkta yapılacak seçimlerde aday olmama kararı alması, ülkede 3 yıldan fazladır süren Brexit tartışmalarının İngiliz siyasetinde yol açtığı tahribatı ortaya koydu.

Brexit, İngiltere'de sadece toplumu bölmekle kalmadı, siyasete de onarılması zor bir darbe vurdu. İhanet suçlamaları, sert ve aralıksız tartışmalar, saldırılar, hakaretler ve ölüm tehditleri, parlamenterler için altından kalkılamayacak bir noktaya geldi.

Londra polisinin mayısta Avam Kamarasının ilgili komitesine verdiği bilgiye göre, parlamenterlere yönelik tehditler "benzeri görülmemiş" bir noktaya erişti.

Evine kurşun geçirmez kapı taktırdı

Yılın sadece ilk 4 ayında bir önceki yıla göre yüzde 90'lık bu artışla, 152 olay rapor edildi. Özellikle kadın ve farklı etnik kökenlerden gelen parlamenterler hedef alındı.

Örneğin İşçi Partisi üyesi Margaret Hodge, aldığı tehditler nedeniyle evine kurşun geçirmez kapı taktırmak, arka kapıyı güçlendirmek ve panik düğmesi kurdurmak zorunda kaldı.

"Senin için geliyoruz"

Muhafazakar Parti'den eski parlamenter Anna Soubry'e gelen ölüm tehditleri nedeniyle bir kişi tutuklandı. Soubry'nin partnerine gönderilen mesajda, Soubry için başsağlığı dilenirken, "Senin için geliyoruz." yazıldı.

Soubry'nin tek başına yaşayan 84 yaşındaki annesi de güvenlik önlemi almak zorunda kaldı.

Johnson, tehditler için "şarlatanlık" dedi

Ancak Başbakan Boris Johnson, ölüm tehditlerini ciddiye almadı. İşçi Partili Paula Sheriff'in tehditler aldığını söylemesi üzerine Johnson, "Hayatım boyunca böyle bir şarlatanlık görmedim." ifadesini kullandı.

Ülkede aralarında din adamlarının da olduğu bazı çevreler, artık bu "bölücü" dilin bırakılması gerektiğini savunsa da Johnson'ın danışmanı Dominic Cummings, Brexit'i gerçekleştirmeyen parlamenterlerin tepki görmelerine veya ölüm tehdidi almalarına şaşırmamaları gerektiğini söyleyerek sert dili savundu.

Siyasete küstüler

12 Aralık'ta erken seçim kararının alınmasının ardından bu bozulma nedeniyle parlamenterler, art arda aday olmayacaklarını ilan etmeye başladı.

Bu yöndeki kararını açıklayan ilk isim, Liberal Demokrat Parti'den Heidi Allen oldu. Şubat'ta İktidardaki Muhafazakar Parti'den ayrılan ve ay başında da Liberal Demokratlara katılan Allen de kararına, İngiliz siyasetindeki bozulmayı gerekçe gösterdi.

"Bıktım"

"İnsanlıktan uzak tacizlere maruz kaldığını", karşılaştığı "pislik ve korkutmalardan bıktığını" söyleyen Allen, seçim bölgesine hitaben yazdığı mektupta, "Benim görevimdeki hiç kimse, tehditler, saldırgan e-postalar, sokakta bağırılmalar, sosyal medyada küfürlere katlanmak veya evde panik alarmı kurmak zorunda kalmamalı." ifadelerini kullandı.

Brexit'in İngiliz siyasetini bozduğunu kaydeden 44 yaşındaki Allen, "Üzgünüm ama bunun doğru karar olduğunu biliyorum çünkü artık beni siyasete sürükleyen değişimi sağlayamıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

"Muppet Show'a bir son vermenin zamanı geldi"

Siyaseti bırakma kararı alan diğer bir isim de eski Devlet Bakanı Sir Alan Duncan oldu. 30 yıldır parlamentoda görev yapan Duncan, parlamentoyu bir kukla gösterisine benzeterek, "Muppet Show'a bir son vermenin zamanı geldi." diyerek, kararını duyurdu.

Açıklamasında, "İngiliz siyasetçilerin kalitesindeki düşmeye" dikkati çeken Duncan, Brexit'in çok kişiyi yıprattığı ve birçok kişinin aklını kaybetmesine neden olduğunu söyledi.

Eski fiili Başbakan Yardımcısı David Lidington da siyasetin, "özel ve aile hayatı üzerindeki ağır yükü" nedeniyle aday olmayacağını duyurdu.

Muhafazakar Parti'nin önemli isimlerinden Ken Clarke, partisinin Brexit politikasına tepki gösterenlerden. İlk kez 1970'de parlamentoya giren ve 20 yıl hükümette görev alan Clarke, artık partisini tanıyamadığını belirtirken, mevcut hükümeti de "en sağ kabine" şeklinde niteledi.

Muhafazakar Parti'den Nicky Morgan'ın parlamentoya veda gerekçesi de tacizler ve bunların ailesi üzerindeki etkisi oldu.

Başbakan'ın kardeşi ve Churchill'in torunu da bırakıyor

Avam Kamarası Başkanı John Bercow, Eski İçişleri Bakanı Amber Rudd, eski Savunma Bakanı Sir Michael Fallon ve Başbakan Boris Johnson'ın kardeşi Jo Johnson aday olmayacağını açıklayan isimler arasında yer aldı.

Eski Başbakan Winston Churchill'in torunu Sir Nicholas Soames'un da siyaseti bırakması bekleniyor.

Listeye yeni isimler eklenebilir

Bu isimlere ek olarak Muhafazakar Parti'den Rory Stewart, Mark Field, Nick Hurd, Claire Perry, Mark Prisk, Keith Simpson, Glyn Davies, Jeremy Lefroy, Caroline Spelman, David Tredinnick, David Jones, Seema Kennedy, Richard Harrington, Alastair Burt ve Richard Benyon; İşçi Partisi'nden Owen Smith, Gloria De Piero, Ronnie Campbell, Kevin Barron, Jim Fitzpatrick, Kate Hoey, Albert Owen, Teresa Pearce, John Mann, Geoffrey Robinson, Stephen Pound, Stephen Twigg ve Ian Lucas artık parlamentoda görev almayacak.

Liberal Demokratlardan Sir Vince Cable ve Norman Lamb ile bağımsızlar Oliver Letwin, Guto Bebb, Nick Boles ve Justine Greening de diğer isimler oldu.

İleriki günlerde listeye yeni isimlerin eklenmesi bekleniyor.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER