Adalet Bakanı Bozdağ, Ankara Adalet Sarayı’nda Medya İletişim Büroları ile ilgili brifing almasının ardından Medya İletişim Bürosunu ziyaret etti. Daha sonra Medya İletişim Bürolarıyla ilgili bilgi veren Bozdağ, “Bir süredir pilot olarak uygulaması devam eden Medya İletişim Bürosunu ziyaret ettik. Bu vesileyle medya iletişim bürolarının Türkiye’de ağır ceza merkezi bulunan 139 yere yaygınlaştırılmasına karar verdik.
Bununla ilgili de bir genelgeyi bugün itibariyle yürürlüğe koyduk. Bunların amacı kamuoyunu soruşturması veya yargılaması devam eden konularda doğru bilgilendirmek, yanlı, yanlış eksik çarpıtma, iftira haberleriyle kamuoyunun yanlış bilgilenmesinin önüne geçmek, kamuoyunu doğru bilgilendirmek. Böylelikle yargıya olan güveni kamuoyunu doğru bilgilenme hakkını korumak amaçlanmıştır. Bilgilendirme yapılırken, masumiyet ilkesine, soruşturmanın gizliliğine riayet edilmek suretiyle bunlar yapılacaktır” açıklamasında bulundu.
“SAYIN ERDEM MİLLETİN AKLIYLA DA ALAY EDİYOR”
Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Bozdağ, CHP Milletvekili Eren Erdem’in dün düzenlediği basın toplantısıyla ilgili soruya, “CHP’li Milletvekili Eren Erdem’in açıklamalarını ben anlamakta zorlanıyorum. O açıklamaları dinlediğiniz zaman kendi söyledikleriyle açıklamalar maalesef çelişiyor. Çok açık net bir şekilde ifadeler var onun içerisinde. Türkiye’de bazı kamu görevlileri eliyle buradan bunların Suriye tarafına aktarıldığını ifade eden kendi ağzından çıkan sözler var. O sözleri farklı bir şekilde yorumlayacak Türkiye’de kaç tane insan var onu bilmiyorum. Benim anladığım çok açık eminim ki akıl sahibi herkesin anladığı da açık. Sayın Erdem milletin aklıyla da alay ediyor. Bu millet neyin ne anlama geldiğini herkesten daha iyi bilecek durumdadır” diye konuştu.
“CHP’NİN SAYIN GENEL BAŞKANINA SESLENİYORUM; SİZİN İÇİNİZDE İRANCI BİR TANE Mİ VEKİLİNİZ VAR KAÇ TANE BUNLARI BİR AÇIKLAYIN”
“Öte yandan ‘İran ile Türkiye bir savaşa girse ben İran’ın yanında yer alırım’ diyen bir milletvekili” ifadesini kullanan Bozdağ, şöyle konuştu:
“TBMM’de yer alan milletvekilleri Türk milletini temsil ederler. Şimdi Türkiye ile bir başka ülke arasında sorun olduğunda ‘ben Türkiye karşısında yer alan ülkenin yanında yer alırım’ diyen milletvekiline biz ne söyleyeceğiz. Aferin mi dememiz lazım. Buna en evvela CHP’ye oy vermiş değerli vatandaşlarımızın itiraz etmesi lazım. CHP’nin Sayın Genel Başkanının itiraz etmesi lazım. Bu büyük bir saygısızlıktır, had bilmezliktir ve bu milletin parlamentosunda bulunan bir milletvekilinin söyleyebileceği ve ona oy vermiş insanların ve bu milletin hazmedebileceği bir şey değildir.
Utanç verici bir durum. CHP bu konuda CHP daha şimdiye kadar bir şey söylemedi. Düne kadar ’Mollalar İran’a’ diye bağıranlar şimdi İrancı oldular. CHP’nin Sayın Genel Başkanına ben buradan sesleniyorum; sizin içinizde İrancı bir tane mi vekiliniz var, iki tane mi, beş tane mi, kaç tane bunları bir açıklayın. Türkiye ile İran arasında bir ihtilaf olduğunda o ülkelerin safına geçmeyi düşünen kaç arkadaşı milletvekili seçtirdiniz? Bunu ben Türk milletine şikayet ediyorum.”
“CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA EREN ERDEM İLE İLGİLİ SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUM”
Bozdağ, Adana’da yürüyen bir soruşturmayla ilgili bir savcıyı aradığı ve savcıyla görüşüp ‘Bunu kapatın, İslami motifli bir takım konularda soruşturmalar varsa benden habersiz iş yapmayın’ dediği şeklindeki haberlere de yanıt vererek, “Başsavcı vekili açıklama yaptı, ben de açıklama yaptım. Cumhuriyet Başsavcılığı’na Eren Erdem ile ilgili suç duyurusunda bulundum. Mahkemelere müracaat ederek tekzip kararları aldık. Birgün ve Cumhuriyet gazeteleri iftirada yarış yapıyorlar.
Onlara da bunu bizzat gönderdim. Sayın Erdem’in söylediği dönemde ben Adalet Bakanı da değildim. Adalet Bakanı olmadığım bir dönemde sağolsun beni Adalet Bakanı yapmış, teşekkür ediyorum. Ben sayın başsavcıyla hayatımda yan yana gelmiş değilim, yüz yüze bir konuşmam yok, telefonla yok. Tanımadığım birisi. Benim böyle bir konuşmam yoktur. Bu tamamen iftiradır. Sayın Savcıyı yanıma çağırmam da söz konusu değil” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’DE HABERCİLİK YAPTIĞIYLA İLGİLİ İDDİAYA MUHATAP HERHANGİ BİR GAZETECİ YOKTUR”
Gazeteci Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklu bulunmasıyla ilgili soruya Bozdağ, “Türkiye’de cezaevinde tutuklu bulunan veya hükümlü bulunan gazeteciler var. Ama Türkiye’de bunlarla ilgili iddialar soruşturma aşamasında. Yargılama aşamasında da verilen hükümler var. Soruşturma aşamasındaki iddialara baktığımda haber yaptığı iddiasıyla soruşturmaya tabi tutulan bir gazeteci yok Türkiye’de. Haber yaptığı için hüküm giyen gazeteci yok. Gazetede haber çıkıyor ’Cumhurbaşkanına tweet attı ceza aldı.’ Peki o tweetin içine ne yazmış.
Birisinin eşine, çocuklarına, kendine sinkaflı küfürler içeren tweet attığınızda yargılamaya muhatap olur musunuz? Şikayet olduğunda olursunuz. Bir ceza ortaya çıktığı zamanda ya küfür ya hakaret şu anda kapsamında değerlendiriliyor. Ona göre ceza ortaya çıkıyor. Sinkaflı küfür yapmak bir eleştiri midir? Bir haberleşme usulü müdür? Türkiye’de habercilik yaptığıyla ilgili iddiaya muhatap herhangi bir gazeteci yoktur. O isimlerle ilgili farklı iddialar var” dedi.
dikGAZETE