AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, TBMM Genel Kurulu 65. Hükümet Programı görüşmelerinde yaptığı konuşmada, terör konusuna değinerek, "HDP’ye sadece şunu söyleyeceğim, geçmişte Anadolu’yu dolaşırken, bazı insanlar şöyle diyorlardı, ’HDP’nin Türkiyelileşme projesi var’. Bugün dolaşırken arkadaşlar söyle diyorlar, HDP’yi Meclis’te istemiyoruz. Ben halkın söylediğini diyorum. Siz ne yaptınız Allah aşkına ya? Bugün sizin Meclis’te olmanıza tahammül edemiyor insanlar. Madem ki kimsenin kanı akmasın, siz bu işlerde siyasetinizde bir yanlışlık olduğunu düşünmüyor musunuz?" dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili, Amasya Milletvekili Bostancı, 65. hükümetin hayırlı olmasını dileyerek, "Bu hükümetin ve daha önceki hükümetin yaptığı çalışmalar elbette herkeste karşılığını bulacak. Hepimiz, bunun neticelerinde bu hükümetin işleri iyi giderse memlekete kalkınma ve gelişme istikametinde ivme kazandırırsa herkesin ekmeği büyüyecek. Elbette, ekmeği büyütmek için hükümetlere yetkiyi veren halktır, halk bu yetkiyi verirken hangi parti neyi söylüyor, karşılıklı neler söyleniyor, bütün bunlara bakar, bütün bunların neticesinde kararını verir. Milletin sağduyusu son derece rasyoneldir. Milletin kararı neticesinde teşekkür eden bu hükümet, bu milletin netice olarak değerlendirmesi sonucunda ’Evet bunlar memleketi daha iyi yönetir ’diyen insanlar. 14 yıldır, milletimiz AK Parti’ye yola devam diyor" ifadelerini kullandı.
"İnsan insanın kurdudur" sözüne değinen Bostancı, siyasetin hafife alınmaması gerektiğini ifade etti. Bostancı, siyasetin milyonlarca insanı seferber ettiğini anlatarak, Meclis’te grubu bulunan partilerin aldığı oy oranlarına değindi. Siyasette saygının önemine işaret eden Bostancı, "14 yıldır bu ülkenin yarısını aynı istikamette seferber eden, kalkınması, gelişmesi için millet iradesine yaslanan AK Parti siyasetine karşı saygı aklın gereğidir. AK Parti’yi eleştirebilirsiniz, bu eleştirinin gündelik beyanlar üzerine şekillenmesi millete karşı haksızlıktır. Her kim bu haksızlığı yaparsa emin olun bunun bedeli kendisine döner" şeklinde konuştu.
65. HÜKÜMET PROGRAMININ HIZLI YAZILDIĞI ELEŞTİRİLERİ
Hükümet programının hızlı bir şekilde yazıldığı iddialarını değerlendiren Bostancı, "Bir silsilei meratip var, dolayısıyla değişen burada oturan insanların bir kısmı. AK Parti, bu millete nasıl bir toplumsal sözleşme yaptıysa bu değişmedi. 2002’de bu millete karşı AK Parti’nin yaklaşımı neyse, bugün de odur. AK Parti’nin, muhalefet ne derse çok büyük bir toplumsal hareket olduğunu dışarıdan nesnel bakan her akıl takdir eder" sözleri AK Parti grubu tarafından alkışlandı.
AK Parti’nin 2001’de kurulduğunu ve AK Parti kurucularının bu ülkenin içinden geldiğine dikkati çeken Bostancı, "Onların bu ülkeye ilişkin gelecek tasavvuru nasıl oluştu derseniz, yaşı tutan herkes az çok fikir sahibidir. AK Parti’nin böylesine kudretli bir iktidar olarak ortaya çıkmasını sağlayan husus emin olun tarihin derinliklerindedir. Bir günde yazıldığını düşündüğünüz hükümet programları Oslmanlı’dan Cumhuriyete intikal eden, acıların, çekilen çilelerini, aynı zamanda meydan okuyuşların neticesi olarak tekabül etmiştir. Arkasında Balkan Savaşlarının acısı, Kuttul Amare vardır. Hep birlikte iktidar muhalefet beraber okuyacağımız Yemen Türküsü vardır. Bir bozkırda, Anadolu bozkırında çağdaş uygarlık düzeyini hedefleyen kollektif akıl vardır. AK Parti, bir toplumsal kuşağın eseri olarak ortaya çıktı" dedi.
Bostancı, konuşmasında şunları kaydetti:
"Türkiye’nin AK Parti öncesinde zürafaya benzer bir toplumdu. Rahmetli Özal, orta sınıflaşma diyerek hayatını kaybetti. Aynı siyasi geleneğin devamı olarak AK Parti, orta sınıflaşma idealini ortaya koydu. Türkiye, gelişiyor, şehirleşiyor, hizmet sektörü gelişiyor. Bütün bunların olduğu bir ülkede demokrasi, özgürlükler daha güçlü olur. Demokrasiye meydan okuyan az gelişmişlik, cahilliktir. Bir ülke, toplumsal eşitsizlikler fazlaysa, insanlar mistik rüyalar görüyorsa, demokrasiye ve özgürlüklere asıl meydan okuyan o toplumsal şartlardır."
AK Parti’nin dış politikada önemli işler yaptığını anlatan Bostancı, Suriye politikasına değindi. AK Parti’nin Suriye meselesine insani bir yaklaşımla baktığını anlatan Bostancı, eleştirilerde mantıki bir tutarlılığın son derece önemli olduğunu ifade etti. Bostancı, AK Parti döneminde kadınların kamusal hayata daha fazla katıldığına işaret ederek, "Kadın üzerinden bir sürü spekülasyonlar yapanlar, toplumsal gerçekliği ıskalıyorlar" dedi.
MUHALEFETİN ERDOĞAN’A YAPTIĞI ’DİKTATÖR’ ELEŞTİRİSİ
"CHP’liler Sayın Cumhurbaşkanımıza diktatör diyorlar" diyen Bostancı, "Daha önce de Rahmetli Özal’a, Menderes’ de dediniz. Erdoğan’ı kim getirdi, millet getirdi. Millet kimi desteklediyse sizin gözünüzde diktatör oldu. Sayın Genel Başkan, 2011’de korku imparatorluğunu yıktık dedi, yani CHP’de diktatörlük vardı. Korku imparatorluğu yıkıldı, yerine yeni CHP geldi. Yeni CHP’ye meydan okuyan Muharrem İnce, asıl diktatör sensin dedi. CHP, bu diktatörlük meselesinde o kadar takıntılı ki kendisini iktidara gelemeyince, diktatör diye saldırıyor. Elde başka malzeme yok. Diktatör aşağı, diktatör yukarı. Ben, CHP’nin esasen geçmişinde de korku imparatorluğu olduğunu düşünmüyorum, onun gündelik siyasi dilde demagojinin yapıldığını düşünüyorum. Eğer, öbür türlüyse, bu vahim bir durumdur. Sizin yaptığınız, kendi içinizde ve AK Parti’ye karşı sadece demagoji" şeklinde konuştu.
Terör konusuna değinen Bostancı, "Bu meseleyi çözmemiz lazım. HDP’ye sadece şunu söyleyeceğim, geçmişte Anadolu’yu dolaşırken, bazı insanlar şöyle diyorlardı, ’HDP’nin Türkiyelileşme projesi var’. Bugün dolaşırken arkadaşlar söyle diyorlar, HDP’yi Meclis’te istemiyoruz. Ben halkın söylediğini diyorum. Siz ne yaptınız Allah aşkına ya? Bugün sizin Meclis’te olmanıza tahammül edemiyor insanlar. Madem ki kimsenin kanı akmasın, siz bu işlerde siyasetinizde bir yanlışlık olduğunu düşünmüyor musunuz? Milletle yeniden bağ kurmak için, bir etnik hapishane değil, bütün insanlarla etkin bir şekilde siyaset yürütmeyi düşünmez misiniz?" diye sordu.
CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ ENGİN ALTAY
Bostancı’nın yaptığı açıklamalar üzerine söz alan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Bütün dünyada, bütün sistemlerde demokratik yollarla makama oturup, demokrasiyi unutan, askıya alan siyasetçiler vardır. Bu diktatöre çok takılıyorsunuz. Siyasi yetkileri toplayanların hepsine diktatör denilir. Bir ülkede baskı kurarak, zor kullanarak, demokratik yollardan yararlanarak, rejimi devirme işlemine darbe denir. Benim bildiğim Cumhuriyet tarihinde, Osmanlı tarihinde, Sayın Cumhurbaşkanı kadar egosuna yenik düşmüş biri ne gördüm, ne duydum" dedi.
BALUKEN:"HDP’Yİ KİMSE PARLAMENTODAN ATAMAZ"
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, "HDP ne yapmıştır? Biz, sokaktan geçerken, birisi söylemiş ki, HDP’yi parlamentodan atın. Sizin için söylediklerini buradan söylesek, sokağa çıkamazsınız. HDP ne yapmış? HDP, 5 milyon oy alarak parlamentoya gelmiş. HDP’yi kimse parlamentodan atamaz. Onun dışında böyle bir haddi kimse kendinde bulamaz. Siz müzakare masasını devirmiş, PKK ile savaş başlatmışsınız. Biz, ısrarla barışın gelmesi gerektiğini söylemişiz. Bunu söylemeye de devam edeceğiz. HDP’den bahsederken, HDP’nin ilkeleri, programı, yaptıkları ile ilgili eleştiri getirirseniz anlarız ama sokaktan geçtim böyle derseniz o zaman sizi trollerin etkisinde kürsüden konuşuyorsunuz derim" şeklinde konuştu.
Bostancı, HDP’li Baluken’in sözleri üzerine ise, "Ben, Anadolu’daki insanların hissiyatına ilişkin iki farklı unsuru mukayese etmeniz için sundum. Eğer, bu ülkede Kürt meselesi çözülecekse insanlığın bağlamında çözülecek. Bu ülkede bir irade ıskalanarak Kürt meselesi çözülmeyecek. Siz, bu iradeye sahipsiniz, bunu Türkiyelileşme iddianız üzerinden yapmalıydınız. Elbette, milletin seçtiği herkes parlamentoda alacak ama hukuk da işleyecek" ifadelerini kullandı.
Baluken, Bostancı’nın sözlerinin yeni bir sataşmaya yol açtığını savunarak, "Bu trol ve troliçe lafından ne kastettiğimi herhalde anlamışsınızdır" dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili, İstanbul Milletvekili Mehmet Muş, 65. hükümet programının 5 ana başlıkta toplandığını belirterek, AK Parti iktidarlarıyla Türkiye’nin kesintisiz büyüme sürecine girdiğini ifade etti. AK Parti’nin mali disiplinden taviz vermediğine dikkati çeken Muş, bütçe açığı meselesinin Türkiye’nin gündeminden çıkartılacağını anlattı.
Yeni anayasa konusuna değinen Muş, "Başkanlık Sistemini teklif ediyoruz. Türkiye’de güven ve istikrarın kurumsallaşması için Başkanlık Sistemi’nin önemli olduğunu düşünüyoruz" dedi.
Muş, terörle mücadele konusuna ilişkin, "Terör örgütü ağır kayıplar vermektedir. Terör örgütü için artık sonun başlangıcıdır. Terörle mücadele onlara destek verenlerle de ilgilidir. Geçtiğimiz hafta kendisine milletin vekili diyenler, yine bir terörist cenazesinde adeta terörü özendirdiler. Terörün siyasi sözcülüğünü yapanlar, onlara akıl verenler, rota çizenler, elbette bu suça ortak olanlardır. Teröre destek verenler hakettikleri şekilde yargıya hesap vereceklerdir. Terör sözcüleri mağdur göstermeye çalışanlar, asıl mağdurlar, dul kalan kadınlar, annelerdir" diye konuştu.
Terör örgütünün Diyarbakır’da yaptığı katliamla 16 insanın katledildiğini hatırlatan Muş, bölge halkının PKK’nın katliam kamyonlarına artık yeter dediğini ifade etti. Terör nedeniyle oluşan her türlü mağduriyetin giderileceğini belirten Muş, Nusaybin’de terör örgütünün özellikle okulları hedef aldığını ifade etti.
dikGAZETE.com