Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün bölgemizi saran ateş çemberi karşısında Türkiye ve Kazakistan gibi bölgesinde güvenlik, istikrar ve refahın sembolü olan ülkelerin dayanışma içerisinde hareket etmesi şarttır" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, resmi temasları çerçevesinde bir araya geldiği Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev ile ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Erdoğan, öncelikli olarak, Astana ziyareti sırasında kendisine ve heyetine gösterilen misafirperverlikten ötürü Nazarbayev’e şükranlarını sundu. Erdoğan, “Geçtiğimiz yaz Cumhurbaşkanlığı devir teslim törenimize iştirak etme nezaketi gösterdiği ve bu müstesna günde yanımızda olduğu için de kendisine ayrıca teşekkür ediyorum. Bunu Türk dünyasının ak sakalı olan değerli kardeşimin şahsi dostluğumuza ve ikili işbirliğimize verdiği önemin bir nişanesi olarak görüyorum” dedi.
“Ata yurdu” olarak nitelendirdiği Kazakistan’ı yaklaşık 3 yıllık bir aradan sonra Cumhurbaşkanı sıfatıyla ziyaret etmenin bahtiyarlığını ve heyecanını yaşadığını dile getiren Erdoğan, “Bu ziyaretim son derece anlamlı bir yıl dönümüne, Kazak Hanlığı’nın kuruluşunun 550. sene-i devriyesine tekabül ediyor. Ben bu vesileyle dost ve kardeş Kazak halkını gönülden tebrik ediyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile Kazakistan arasındaki ilişkilerin 2009 yılında stratejik ortaklık seviyesine çıkarıldığını, 2012 yılında ise Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’ni kurmak suretiyle kurumsal bir mekanizmaya kavuşturulduğunu hatırlatarak, “Bugün ilgili bakanlarımızın da katılımıyla konseyimizin ikinci toplantısına Sayın Nazarbayev ile birlikte başkanlık yaptık. Konsey toplantımızda ikili ilişkilerimizi bir önceki toplantımızda alınan kararlılığın ne ölçüde hayata geçirildiğini değerlendirme imkanı bulduk. Görüşmelerimizde ülkelerimiz açısında bölgesel ve uluslararası konuları da değerlendirme fırsatımız oldu. Gerek Irak, gerek Suriye, gerek Yemen, gerek Libya, gerek Mısır bütün bu konuları değerlendirme imkanımız oldu. Ukrayna konusunu da ele alıp değerlendirme imkanımız oldu. Bu meselelerde de genel olarak fikir birliği içinde olduğumuzu memnuniyetle gözlemledik” ifadelerinde bulundu.
“KAZAKİSTAN’IN BM GÜVENLİK KONSEYİ GEÇİCİ ÜYELİĞİNE ADAYLIĞINI DESTEKLİYORUZ”
İki ülkenin uluslararası adaylıkları konusunda karşılıklı olarak birbirini desteklemeyi sürdüreceğine işaret eden Erdoğan, “Önümüzdeki 2017-2018 yılı Kazakistan’ın BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine adaylığı söz konusu ve bu adaylık konusunda da Türkiye olarak bizler kardeş Kazakistan’ın yanındayız, her türlü desteği vereceğiz. Kampanya süresince de ilgili birimlerimizi bu konuda her türlü gayreti gösterecektir” dedi.
Erdoğan, bunun yanında 2016’da Antalya’da EXPO 2016’nın düzenleneceğini söyleyerek, Kazakistan’ı da burada görmek istediklerini dile getirirken, 2017’de ise EXPO 2017’nin Kazakistan’da gerçekleştirileceğini, buraya da Türkiye olarak katılmanın planlanmış olduğunu ifade etti.
“HEDEFLER OLMAYINCA, HAYALLER OLMAYINCA NETİCE ALMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR”
“Kazakistan’ın dünyanın rekabet gücü en yüksek 50 ülkesi arasına girmesini memnuniyetle karşılıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, böyle bir hedefin konmasının çok önemli olduğuna dikkat çekerek, “Kazakistan’ın bir diğer hedefi olan dünyanın en gelişmiş 30 ekonomisi arasına gireceğine de yürekten inanıyoruz. Bunu başarma noktasında 2050 stratejisiyle uzun soluklu bir yol haritası belirlenmiş oldu. Hedefler olmayınca, hayaller olmayınca netice almak da mümkün değildir” şeklinde konuştu.
Erdoğan sözlerini, “Kısa zaman önce Nur’lu Yol Ekonomi Programı ise ülkeyi bir ulaştırma ve lojistik merkezi konumuna taşıyabilecek çok önemli bir proje diye düşünüyorum. 2017 EXPO’nun Kazakistan’ın tanıtımına önemli katkılar sağlayacağına da inanıyorum. Dünya Ticaret Örgütü müzakerelerinin de bir an önce sonuçlanmasını temenni ediyoruz. Biz tüm bu süreçlerde Kazak kardeşlerimizin yanında olmayı sürdüreceğiz” ifadeleriyle sürdürdü.
Kazakistan’la ticari ve ekonomik işbirliğinin yanı sıra savunma sanayi, ulaştırma ve enerji alanındaki projelerin iki ülke arasındaki ilişkilerin stratejik boyutunu güçlendireceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Avrasya’nın iki büyük ülkesi Türkiye ve Kazakistan’ın bu alanlarda çok önemli potansiyeli var. Orta Asya’nın Hazar Denizi üzerinden uluslararası pazarlara bağlanması bakımından Kazakistan kritik bir konuma sahip. Bu alanda hayata geçirilecek projeler bölge çapında refah ve istikrara katkıda bulunacaktır. Kazakistan bizim Orta Asya’da ekonomik ve ticari işbirliğimiz bakımından özel önem verdiğimiz ülkelerin başında geliyor. Astana’nın inşası başta olmak üzere Kazakistan’daki birçok projede Türk firmalarının imzası, emeği, alın teri var. Başta sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere Kazakistan yönetimine, firmalarımıza verdiği destek ve itimat için teşekkür ederim. Bu ziyarette de 200’e yakın iş adamı ile Kazakistan’a gelmiş bulunuyoruz. Biraz sonra sayın Cumhurbaşkanı ile birlikte iş adamlarımıza da hitap edeceğiz. Onlara da geleceğe yönelik hedefleri belirleme noktasında belli bir heyecanı vereceğiz. Hamdolsun firmalarımız da başarı grafiğini her geçen gün yükselterek bu güvene mazhar olmaya çalışıyorlar” dedi.
“TİCARET HACMİMİZİ 10 MİLYAR DOLARA ÇIKARMA HEDEFİMİZİ, KARARLILIĞIMIZI KORUYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmelerde küresel ve bölgesel sorunların iki ülke arasındaki ticareti de etkilediğini belirterek, “Görüşmelerimizde, son dönemlerde bölgesel ve küresel düzeyde yaşanan sıkıntıların ticaretimizi olumsuz etkilediğini tespit ettik. Bu etkileri bertaraf etmek, ülkelerimiz arasındaki gerçek potansiyeli harekete geçirmek noktasında atabileceğimiz adımlar üzerinde durduk. Ticaret hacmimizi 10 milyar dolara çıkarma hedefimizi, kararlılığımızı bu konuda aynen koruyoruz. İnşallah kısa zamanda dış ticaret hacmimizde yaşanan gerilemeyi aşacağımıza, kaybettiğimiz ivmeyi tekrar yakalayacağımıza inanıyorum. Bu yöndeki ortak çabalarımızı devam ettirme, ihtiyaç duyulan adımları bire an önce atma hususunda tam bir görüş birliği içindeyiz. Bugün yapılacak olan Türk-Kazak İş Forumu’nun çok önemli bir adım olacağına inanıyorum. biz devlet adamlarına düşen görev, iş adamlarımızın önündeki taşları temizlemek, sıkıntılarına çözüm bulmak ve önlerini açmaktır. Bu anlayışla Türk ve Kazak firmalarının işbirliğini kolaylaştırmak için Kazak Bankalarına geçtiğimiz yıldan itibaren 100 milyar dolarlık EximBank kredisini tahsis ettik. Ben firmalarımızdan sadece ikili bazda değil üçüncü ülkelerde de ortak yatırımlar, projeler beklediğimi özellikle vurgulamak istiyorum” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’NİN DOSTLUĞU KARA GÜN DOSTLUĞUDUR”
İkili ilişkilerimizin yanı sıra uluslararası ve bölgesel meseleler hakkında da görüş alıverişinde bulunulduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgenin refahı, istikrarı ve güvenliği bağlamında işbirliğimizin taşıdığı önemin farkındayız. Bugün bölgemizi saran ateş çemberi karşısında Türkiye ve Kazakistan gibi bölgesinde güvenlik, istikrar ve refahın sembolü olan ülkelerin dayanışma içerisinde hareket etmesi şarttır. Her zaman zaman ifade ediyoruz. Türkiye’nin dostluğu kara gün dostluğudur. Biz Kazak kardeşlerimizin ihtiyaç duyduğu stratejik alanlarda onların aynında olmaya devam edeceğiz. İnşallah yarın ortak değerimiz, gönül ve fikir dünyamızın mimarlarından Hoca Ahmet Yesevi’nin manevi huzuruna çıkacak, kabri şerifini de ziyaret edeceğiz 78 milyon tüm milletimizin selam, dua, muhabbet ve ihtiramlarını ileteceğiz. Akabinde ismini yad etmek ve misyonunu devam etmek üzere kurduğumuz Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi’ne gidecek öğrenci ve hocalarımızla bir araya geleceğiz” açıklamasını yaptı.
Erdoğan, 26 Nisan’da Kazakistan’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılacağını hatırlatarak konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Sözlerimi bitirmeden önce 26 Nisan günü yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin suhuletle gerçekleştirilmesini, Kazakistan ve tüm Kazak kardeşlerimiz için hayırlara vesile olmasını, birliğe, beraberliğe, dayanışmaya, güçlenmeye vesile olmasını temenni ediyorum. Kazakistan’ın özellikle de parmakla gösterilen, gıpta ile takip edilen başarı hikayesinin mimarı değerli kardeşim sayın Nazarbayev’e seçimlerde başarılar diliyorum. Bugün imzaladığımız anlaşmaların ikili ilişkilerimiz, ülkelerimiz, haklarımız açısından hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum”
(İHA)