Türk Diyabet Cemiyeti, Türkiye genelinde sayısı yaklaşık 7 milyon kişiye ulaşan diyabet hastalığına dikkat çekmek ve diyabet hakkında farkındalığı artırmak amacıyla, bugün Dünya Diyabet Günü etkinlikleri kapsamında, Boğaziçi Köprüsü mavi renkte aydınlatılacak.
1921 yılında insülini bularak diyabet hastası milyonlarca hastanın tedavisini mümkün kılan Fredrick Bantig’in doğum yıldönümü anısına, her yıl 14 Kasım’da düzenlenen Dünya Diyabet Günü’ne dünyanın 125 ülkesinden, Uluslararası Diyabet Federasyonu üyesi 150’yi aşkın kuruluş katılıyor. Başta ABD’de olmak üzere dünyadaki pek çok önemli yapının mavi renkte ışıklandırılmasının uluslararası bir gelenek haline geldiği Dünya Diyabet Günü’nde, diyabetin sebepleri, belirtileri, tedavisi ve neden olabileceği organ tahribatları açısından halkı aydınlatmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenleniyor.
Türk Diyabet Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. Hasan İlkova, Boğaziçi Köprüsü’nün diyabete dikkat çekmek için mavi renkte ışıklandırılmasıyla, diyabet hastalarının giderek artan sorunlarına ve sağlık politikalarına dikkat çekmeyi hedeflediklerini belirterek şunları söyledi:
“Ülkemizde diyabet ve diyabete bağlı gelişen sağlık problemleri önemli bir yer tutuyor. Türkiye’de yaklaşık 7 milyon diyabet hastası bulunuyor ve bunların yarısı diyabetli olduğunu bilmiyor. Türk Diyabet Cemiyeti olarak, Boğaziçi Köprüsü ışıklandırması gibi etkinliklerin ülke kamuoyunun dikkatini çekerek bu konudaki farkındalığı arttırmaya ve diyabetle ilgili sorunların çözümüne yardımcı olacağı inancındayız.”
Diyabet Hastanesi Yönetim Kurulu ve Türk Diyabet ve Obezite Vakfı Başkanı Prof. Dr. Nazif Bağrıaçık ise obezlerin yüzde 25’inin diyabetik, Tip 2 diyabetlilerin yüzde 80’inin obez olduğunu, bu ilişkinin insülin direnci ve bazı hormonlara bağlı olduğunu ifade etti.
Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı Başkanı Doç. Dr. Alper Çelik de "Diyabetle tek başımıza mücadele edebilmemiz mümkün değil. Çünkü diyabet çok sayıda bileşeni olan bir hastalık ve bu nedenle bilim dünyası içinde bir ortak akıl oluşturmalıyız. Bu konuda sivil toplum kuruluşları da üzerine düşeni yapmalı. Çünkü eğer diyabet bu hızla artmaya devam ederse yakın gelecekte her iki kişiden birinin diyabete yakalanması riskiyle karşı karşıya kalabiliriz" dedi.
(İHA)
1921 yılında insülini bularak diyabet hastası milyonlarca hastanın tedavisini mümkün kılan Fredrick Bantig’in doğum yıldönümü anısına, her yıl 14 Kasım’da düzenlenen Dünya Diyabet Günü’ne dünyanın 125 ülkesinden, Uluslararası Diyabet Federasyonu üyesi 150’yi aşkın kuruluş katılıyor. Başta ABD’de olmak üzere dünyadaki pek çok önemli yapının mavi renkte ışıklandırılmasının uluslararası bir gelenek haline geldiği Dünya Diyabet Günü’nde, diyabetin sebepleri, belirtileri, tedavisi ve neden olabileceği organ tahribatları açısından halkı aydınlatmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenleniyor.
Türk Diyabet Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. Hasan İlkova, Boğaziçi Köprüsü’nün diyabete dikkat çekmek için mavi renkte ışıklandırılmasıyla, diyabet hastalarının giderek artan sorunlarına ve sağlık politikalarına dikkat çekmeyi hedeflediklerini belirterek şunları söyledi:
“Ülkemizde diyabet ve diyabete bağlı gelişen sağlık problemleri önemli bir yer tutuyor. Türkiye’de yaklaşık 7 milyon diyabet hastası bulunuyor ve bunların yarısı diyabetli olduğunu bilmiyor. Türk Diyabet Cemiyeti olarak, Boğaziçi Köprüsü ışıklandırması gibi etkinliklerin ülke kamuoyunun dikkatini çekerek bu konudaki farkındalığı arttırmaya ve diyabetle ilgili sorunların çözümüne yardımcı olacağı inancındayız.”
Diyabet Hastanesi Yönetim Kurulu ve Türk Diyabet ve Obezite Vakfı Başkanı Prof. Dr. Nazif Bağrıaçık ise obezlerin yüzde 25’inin diyabetik, Tip 2 diyabetlilerin yüzde 80’inin obez olduğunu, bu ilişkinin insülin direnci ve bazı hormonlara bağlı olduğunu ifade etti.
Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı Başkanı Doç. Dr. Alper Çelik de "Diyabetle tek başımıza mücadele edebilmemiz mümkün değil. Çünkü diyabet çok sayıda bileşeni olan bir hastalık ve bu nedenle bilim dünyası içinde bir ortak akıl oluşturmalıyız. Bu konuda sivil toplum kuruluşları da üzerine düşeni yapmalı. Çünkü eğer diyabet bu hızla artmaya devam ederse yakın gelecekte her iki kişiden birinin diyabete yakalanması riskiyle karşı karşıya kalabiliriz" dedi.
(İHA)