Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Çin’de yaşanan olaylara değinerek, “Uygur, Sincan bölgesindeki bu insan hakları ihlalleri noktasına Birleşmiş Milletleri, Dünyada bütün insan hakları kuruluşlarını vazifelerini icra etmeye çağırıyorum” dedi.
Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş,
Türkistan Platformu tarafından düzenlenen iftar programına katıldı. Emirgan Korusu’nda düzenlenen iftara Kurtulmuş’un yanı sıra,
Doğu Türkistan Dernekleri yöneticileri milletvekilleri ve davetliler katıldı. İftar sonrası konuşan Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, son günlerde Çin’de yaşanan olaylara dikkat çekerek İnsanların
dini özgürlüklerinin kısıtlanmasının
asla kabullenemeyeceğini
ifade etti.
Kurtulmuş, “Bu çerçevede bu Ramazan’da bu durumla karşılaşılması anlaşılamaz. Ben bu vesile ile 3 çağrıyı bu iftar sofrasında yapmak istiyorum. Bunlardan
birisi Çin yönetiminedir. Tarih boyunca da modern zamanlarda hiçbir baskı ve
zulüm sonuç vermemiş baskı ve zulüm toplumlarda,
huzur içerisinde, toplumsal
diyalog içerisinde birlikte bir arada yaşama kültürüne hizmet etmemiş, bu kültürü geliştirmemiştir. Baskının olduğunun bir başkasını bir
takım devlet uygulamaları ile zorla sindirilemeye çalışıldığı hiçbir toplumda
toplum fertleri
arasında diyalog gelişmediği gibi maalesef hiç istemediğimiz manzaralar ortaya çıkmıştır. İşte Saddam
yönetimin ortaya koyduğu o zalim yönetim sonrası gelişen olaylarda Irak’ın ne
hale geldiği ortadadır. Aynı şekilde komşumuz olan Suriye’de insan hak ve özgürlüklerinden uzaklaşılarak ortaya konulan tablonun ne hale getirildiği ortadadır. Çin yönetimine burada bir kez daha açık bir şekilde ifade etmek istiyoruz. Baskı ve zulüm hiçbir zaman fayda etmez, baskı ve zulüm en
fazla yapanlara zarar verir. Bu baskıyı yapanların neyi istiyorlarsa istediklerini ortaya çıkartmaya asla ve asla müsaade etmez. Her baskı daha çok
şiddet doğurur. Her baskı daha çok
nefret ve toplumların birbirlerinden daha çok uzaklaşmalarına
neden olur” dedi.
“BİRLEMİŞ MİLLETLERİ VAZİFELERİNİ İCRA ETMEYE ÇAĞIRIYORUM”![Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş](http://dikgazete.com/wp-content/uploads/2015/07/Başbakan-Yardımcısı-Prof.-Dr.-Numan-Kurtulmuş1.jpg)
Uluslararası camiaya çağrılarda bulunan Kurtulmuş, insan hakları konusuna da dikkat çekerek, “İnsan hakları ihlallerini takip etmek
için nice uluslararası kuruluşlar gayret sarf ediyor, bu kuruluşlar
kendi faaliyetlerini icra ediyor. Ama maalesef çoğu zaman
Müslüman ülkelerdeki insan hakları uygulamaları, onların aleyhine olan
baskılar gündeme geldiği zaman ne yazık ki insan hakları örgütlerinin çok fazla sesi çıkmıyor. Aynı şekilde Uygur, Sincan bölgesindeki bu insan hakları ihlalleri noktasına Birleşmiş Milletleri, Dünyada bütün insan hakları kuruluşlarını vazifelerini icra etmeye çağırıyorum. Bu baskının açık bir şekilde
dünya kamuoyu ile paylaşılması bir haksızlık varsa bu haksızlığın açık ve
diplomatik yollarla ifade edilmesi, herhalde hem birleşmiş milletlerin hem de insan hakları ihlallerini takip eden örgütlerin en
önemli vazifelerinden birisidir” dedi.
“UYGUR TÜRKLERİ’NİN KENDİ HUKUKLARINI KORUMALARINI TAVSİYE EDİYORUZ”
[caption id="attachment_70831" align="aligncenter" width="670"]
![Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, ‘Uygur Milli Başlığı’ olan 'Doppa' giydi.](http://dikgazete.com/wp-content/uploads/2015/07/Başbakan-Yardımcısı-Prof.-Dr.-Numan-Kurtulmuş-‘Uygur-Milli-Başlığı’-olan-Doppa-giydi..jpg)
Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, ‘Uygur
Milli Başlığı’ olan 'Doppa' giydi.[/caption]
Sincan
bölgesinde yaşayan Müslüman Türklere de seslenen Kurtulmuş, Müslümanlık tarihinin Hicret
tarihi olduğunu ifade
ederek , “Hicretin
altında kahır ve zulüm vardır. Biz inandığımız kutlu Peygamberin bile kendi hayatında nice kahırlar nice
zulümler çektiğini bilen bir milletiz. Hz. Peygamber, bütün çekmiş olduğu zorluklara işkencelere
karşı sabırla ve metanetle direndi. Ne inancından taviz
verdi ne de olgunluğunu sabrını ve metanetini
terk etti. Onun sonunda Hz. Peygamber, Hicretle emir olundu, Hicret etti ve
Medine ortaya çıktı. Şimdi Uygur Sincan Bölgesi’ndeki Müslüman kardeşlerimiz 1952’de Türkiye’ye gelmeye başladılar.
Türkiye’de de yaşayan
artık o bölgenin insanları var. Ama büyük bir olgunlukla bütün bu zulümlere karşıda direnmesini, sabretmesini becerebiliyorlar. Biz Uygur halkına sabretmelerini, inançla ve inatla bu anlamda da kendi haklarını, hukuklarını korumalarını tavsiye ediyoruz. Biz Türkiye’deki kardeşleri olarak,
dünyanın dört bir tarafındaki bütün mazlum milletlerin haksızlığa ve zulme uğramış olan milletlerin, hakkını savunmak için
nasıl üzerimize düşeni
yerine getirmeye çalışıyoruz. 2015 yılının
Ramazan ayında şu günlerde de Uygur Sincan Bölgesi’nde
yapılan bu faaliyetlerin açık bir insan hakları
ihlali olduğu biliyor bunu açık bir dille
her yerde ifade etmeye çalışıyoruz” dedi.
Programda Türkistanlı vatandaşlarla yakından ilgilenen Kurtulmuş,
‘Uygur Milli Başlığı’ olan Doppa’yı giyinerek hatıra fotoğrafı çektirdi.