Çevre-Hayat

'Bizler birbirine bağlı ve yan yana olmalıyız'

İslam ülkeleri hac organizasyonu başkanlarıyla bir araya gelen Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, "Bizler, bir binanın tuğlaları gibi birbirine bağlı ve bir tarağın dişleri gibi yan yana olmalıyız." dedi.

'Bizler birbirine bağlı ve yan yana olmalıyız'
14-08-2019 19:32
Mekke

İslam ülkeleri hac organizasyonu başkanları, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın daveti üzerine Mekke'de düzenlenen bayramlaşma programında bir araya geldi.

Diyanet'in ev sahipliğinde Hac İdare Merkezi'nde düzenlenen programda konuşan Erbaş, davetlilerin bayramlarını ve haclarını tebrik ederek, "İslam'ın doğduğu bu şehirde sizlerle bir arada bulunmaktan duyduğum memnuniyeti ifade ediyorum." dedi.

Erbaş, haccın her bir menasikinin ifade ettiği mana ile İslam düşüncesinin ve Müslüman hayatının temel ilkelerini bünyesinde toplayan büyük bir ibadet olduğunu aktararak, "Bize İslam'ın temel ilke ve değerlerini, varoluşu, yaratılış gayesini, kulluk bilincini, insani değerleri, güzel ahlakı hem teorik hem de pratik olarak öğreten bir mekteptir." diye konuştu.

Haccın Müslümanların kardeşlik kongresi ve evrensel şuurun yaşandığı bir ibadet olduğunu belirten Erbaş, "Bu yönüyle hac, ümmet bilincinin yeryüzüne ilanıdır. Burada yeryüzünün her yerinden gelen kardeşlerimizle bir ailenin fertleri gibiyiz. Burada yakinen müşahede ediyoruz ki dillerin ve renklerin farklılığı Allah'ın ayetlerindendir." ifadelerini kullandı.

Ali Erbaş, Allah'ın tüm Müslümanları ilahi bir fermanla kardeş kıldığına vurgu yaparak, şöyle devam etti:

"Onun Resulü Hazreti Muhammed Mustafa, Müslümanları bir bedenin organlarına benzeterek bir müminin acısını ve derdini bütün müminlerin hissedeceğini söylemiştir. Kendisi için istediğini mümin kardeşi için de istemeyen bir Müslümanın kamil bir mümin olamayacağını ifade etmiştir. Dolayısıyla bizler, bir vücudun azaları gibi birbirine duyarlı, bir binanın tuğlaları gibi birbirine bağlı ve bir tarağın dişleri gibi yan yana olmalıyız."

"İslamofobi endüstrisi ile mücadele etmemiz gerekiyor"

Müslümanların inanç, ahlak ve gelecek adına iki büyük evrensel ilkeye ve ahlaka sahip olduğunu kaydeden Erbaş, şunları söyledi:

"Birincisi, Allah'a kullukta buluştukları tevhit inancıdır. İkincisi de kardeşlikte buluştukları vahdet ahlakıdır. Müslümanların daha iyi bir hayat ve gelecek kurmalarının yegane yolu bu iki ilkeyi hakkıyla hayata hakim kılmalarıdır. Nitekim bugün sosyal, kültürel, siyasi ve iktisadi açıdan devasa krizlerin kuşatması altında olan İslam dünyasının durumu, söz konusu ilkelerin önemini gözler önüne sermektedir. Bu sebeple yüce dinimiz İslam'ın hak, hukuk, rahmet ve merhamet ilkelerini insanlıkla yeniden buluşturmakla yükümlü bizlere önemli sorumluluklar düşmektedir. Bu çerçevede, bir İslam düşmanlığı projesi olarak ardında kirli çıkar ilişkileri ve ırkçılık barındıran ve İslam'ı, şiddet ve terörü besleyen bir ideoloji gibi göstermeye çalışan İslamofobi endüstrisi ile mücadele etmemiz gerekiyor."

Erbaş, dini istismar ederek menfaat elde eden ve terör örgütü kuran yapılarla birlikte mücadele çağrısında bulunarak, "İnancımızın en mukaddes değerler ve kavramlarını istismar eden, İslam adına terör estiren, Müslüman beldeleri harabeye çeviren, barış ve esenlik dini İslam'a, birlik ve beraberliğimize en büyük kötülüğü yapan terör örgütleriyle birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. Aynı şekilde, etnik farklılıklar, rahmete ve kolaylığa vesile olan mezhebi ve meşrebi farklılıklar üzerinden fitne ve kavga üretilerek müminlerin bölünüp parçalanması, vahdetini ve gücünü kaybetmesi için yapılan faaliyetlere karşı önlem almamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Dayanışmayı güçlendirdiğimizde coğrafyamızdaki birçok sorun çözülecektir"

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, bugün İslam dünyasının içinden geçtiği süreçlerin Müslümanların daha çok bir araya gelmesini, birlik ve beraberliğini pekiştirmelerini oldukça önemli hale getirdiğinin altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"İslam ümmeti olarak bizler, kendi aramızda beraberlik ve dayanışmayı güçlendirdiğimizde, imkanlarımızı birleştirerek ortak çalışmalarımızı geliştirdiğimizde coğrafyamızdaki birçok sorun kolayca çözülebilecektir. Bunun için Müslüman ülkelerin ve toplulukların dini kurumları ve kuruluşları olarak daha yakın ilişki içinde olmalıyız. Tecrübelerimizi paylaşmak, din hizmeti ve eğitimi alanında iş birliğini geliştirmek, güncel dini meselelere ortak çözümler üretmek gibi çalışmalarımızı geliştirmeliyiz."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER