Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İşçilerin ücretleri ve sosyal hakları kısıtlanarak, işçiyi koruyacak önlemleri almayarak kazanç olmaz, o kazanç bizim değerlerimizde haramdır. Bu kazanmak değil, çalmaktır. Bizim anlayışımızda insan ’homo ekonomikus’ değildir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından düzenlenen Uluslararası 8. İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı’na katıldı. Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen konferansta Erdoğan’ın yanı sıra, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, AB Bakanı Volkan Bozkır, Enerji Bakanı Berat Albayrak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu ve İstanbul Valisi Vasip Şahin de yer aldı.Programda konuşan Erdoğan, Anneler Günü’nü kutladı. Kendisinden önce İbrahim Sadri’nin okuduğu şiiri hatırlatan Erdoğan, “Bu dokunaklı şiir özellikle annesi olmayanları başka bir yerlere götürüyordu. Ben de bunlardan biriyim. Biliyorum ki şu anda annesi ebediyete uğurlamış tüm kardeşlerimin duygusu aynıdır. Biz anneleri kendi medeniyetimizin bizlere koymuş olduğu hedef sebebiyle ‘ayaklarının altı öpülesi anneler’ olarak bildik. Şahsen öyle yaşadım. Anne farklı bir varlık. Bizler onların eseriyiz. Onlar bizleri için çok çileler çektiler. Çok çileler çektiklerini kendi kızlarımda da müşahade ediyorum. Evlatları nasıl yetiştirdiklerini, gecelerin onlar için nasıl geçtiğini görüyorum. Bir günün anneler günü olması sadece bir prosedürün yerine gelmesi diye düşünüyorum. Bizim için her gün anneler günüdür” ifadelerini kullandı.
“HERGÜN 6 BİN İŞÇİ, İŞ KAZALARI YA DA MESLEK HASTALIKLARI NEDENİYLE HAYATINI KAYBEDİYOR”
Sağlıklı bir ortamda çalışma hakkının insanın en temel hakkı olduğunu belirten Erdoğan, “Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) istatistikleri halen bu konuda arzu edilen seviyenin gerisinde kaldığımızı gösteriyor. İLO rakamlarına göre dünyada 1.2 milyarı kadın olmak üzere 3 milyar civarında işgücü bulunuyor. Her 15 saniyede bin, her gün 6 bin işçi iş kazaları ya da meslek hastalıkları nedeniyle hayatını kaybediyor. Her yıl 360 bin kişi iş kazası, 2 milyon meslek hastalıkları nedeniyle aramızdan ayrılıyor. Her yıl 160 milyon işçinin meslek hastalıklarına yakalandığına şahit oluyoruz. Bu kayıpları tahir ekseriyeti şayet gerekli tedbir alınsa önlenebilir kazalardan kaynaklanıyor” diye konuştu.“BİZİM ANLAYIŞIMIZDA İNSAN ‘HOMO EKONOMİKUS’ DEĞİLDİR
Çalışma hayatında yaşanan sorunların kaynağında insana yönelik çarpık bakış açısının olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsanı sadece bir üretim aracı olarak gören anlayış, insanı araçsallaştırarak insan hayatını değersizleştirmektedir. Bir fabrikanın üretim sürecinde makine ile insanı aynı değerde gören anlayışı kabul etmiyorum. İnsana bu şekilde yaklaşanlar, kar marjlarını arttırmak için insan hayatın hiçe sayan adımları arttırmaktan elbette çekinmezler. İşçilerin ücretleri ve sosyal hakları kısıtlanarak, işçiyi koruyacak önlemleri almayarak kazanç olmaz, o kazanç bizim değerlerimizde haramdır. Bu kazanmak değil, çalmaktır. İşçinin hakkını gasp etmektir. İnsana makine gibi ham madde, sermaye gibi salt bir üretim aracı olarak bakamayız. Bizim anlayışımızda insan homo ekonomikus değildir. İş kazalarının azaltılması, can kayıplarının ve emek sömürüsünün önüne geçilmesi için kendimizi düzeltmeli, insanı merkeze alan bir anlayışı hakim kılmalıyız” şeklinde konuştu.“GÜVENLİK ÖNLEMİ ALMAYAN İŞÇİ KARDEŞİ, KENDİ CANINI TEHLİKEYE ATIYOR”
Yaşanan sorunların sadece hükümetin ve işverenlerin çabaları ile çözülemeyeceğini söyleyen Erdoğan, “İşçilerimizin de gerekli hassasiyeti göstermesi gerekir. Günlük hayatımızda veya denetimlerimizde şu manzaralara sıkça rastlıyoruz. Bakıyorsunuz hükümet kuralı koymuş. İşveren de üzerine düşen görevi yapmış. Fakat işçimiz çok basit nedenlerin arkasına sığınarak, hatta ‘bana bir şey olmaz’ diyerek bu tedbirleri uygulamıyor. Hava sıcak diye bakıyorsunuz bareti takmıyor. Rahatsız ediyor diye koruyucu elbisesini giymiyor. ‘Hemen hallederim’ diye temel güvenlik önlemini almayan işçi kardeşim öncelikle kendi canın tehlikeye attığını bilmelidir” açıklamalarında bulundu.“1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMLARINI SOKAKLARI TERÖRİZE ETMENİN ARACI HALİNE GETİRME ÇABASINDA OLDULAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş sağlığı ve güvenliği konusunun günlük siyasi tartışmalara ve idelojik hesaplaşmalara mahkum edilemeyecek kadar önemli olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:“Ne yazık ki ülkemizde yaşanan elim kazaları dahi istismar etmekten, bu hadiseleri kendi çıkarları için kullanmaktan imtina etmeyen bir kesim ile karşılaşıyoruz. İnsanların acılarını kanatmaktan çekinmeyenler, 1 Mayıs işçi bayramlarını da yıkmanın, yakmanın, sokakları terörize etmenin bir aracı haline getirmenin çabası içinde oldu. Emekçi kardeşlerimiz fedakarlıklarının sembolü olan bu anlamlı günü terör propagandası yapmak, canlı bombaları kahramanlaştırmak için fırsat olarak görenler oldu. İşçilerin hak ve hukuk savunması gereken örgütlerden bazıları hep sorumsuz bir tavır sergilediler. Emekçileri kendileri kalkan yaparak polise, dükkanlara saldırmanın işçi hakları il bir alakası olabilir mi. Terör örgütü flamaları ile yollara dökülmenin işçi bayramı ile ne ilgisi olabilir. Bu tavır her şeyden önce emekçi kardeşlerime yapılmış bir hakarettir. Bu tarz eylem ve söylemler en çok da bu bayramın gerçek sahibi işçilerimizi rencide etmektedir. Son yılarda sendikaların büyük kısmının 1 Mayıs’ı ruhuna ve manasına uygun şekilde işçi bayramı olarak kutlamalarından memnuniyet duyuyorum. Bu manzarayı ülkemizin normalleşmesinin, demokratikleşmesinin parçası olarak gördüğümü belirtmek istiyorum”
“BİZİM ANLAYIŞIMIZDA EMENĞİN SÖMÜRÜLMESİ DE, İŞVERENİN DÜŞMANLAŞTIRILMASI DA YOK”
Türkiye’nin çalışma hayatı konusunda attığı adımları anlatan Erdoğan, “Bizim anlayışımızda emeğin sömürmesine rıza gösteren anlayışın da, işvereni düşmanlaştıran bağnazlığın yeri de yoktur. Hak ve adaleti gözetmeyen hiçbir ideoloji insana fayda sağlamaz. Bu salondakiler attığımız adımların Türkiye’nin bu alanda kat ettiği mesafenin şahitleridir” dedi.“HER ÜYE İŞE BİR KİŞİ ALSA, 1.5 MİLYON İŞSİZE İŞ İMKANI SAĞLANIR”
Konuşmasında işverenlere çağrıda da bulunan Erdoğan, şöyle konuştu:“Türkiye Odalar ve Borsalar birliği (TOBB) üyesi yaklaşık 1.5 milyon. Buradaki her üye bir kişi işe alsa, 1.5 milyon işsize iş demektir. Her üye 1 kişiyi kendi işyerine almış olsa 1.5 milyon işsize iş imkanı sağlamış oluruz. Ne kaybeder ya. 1 kişiyi yanına alsa batar mı. Tam aksine bereketlenir orası. Olay bu kadar basit. Öldüğümüzde bizimle beraber bu paralar gelmeyecek. Öyleyse şöyle açalım. İşsiz insanımızı iş sahibi yapalım. Onlar da bu ekmek kapısına her zaman fedakarlıkla bakacaktır, duacı olacaktır”