TRABZON(AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odasında iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi.
"Şimdi çok daha büyük hedeflere yürüyoruz"
Erdoğan, demokraside ve ekonomide attıkları her adımın, insanların hayat kalitesini yükseltme, özgürlük alanını genişletme, geleceğini güvence altına alma amacı taşıdığına işaret ederek, "Geçtiğimiz 15 yılda hamdolsun bu doğrultuda çok önemli mesafeler katettik. Şimdi çok daha büyük hedeflere yürüyoruz. 2011 yılında partimizin programına dercettiğimiz, bir süre sonra hükümetimiz aracılığıyla devletimizin resmi kalkınma programı haline getirdiğimiz 2023 hedefleri işte bu amaca yöneliktir. Türkiye'nin 2023 hedeflerine doğru ilerlemesinde en büyük katkının inşallah Karadeniz'den geleceğine inanıyorum." dedi.
"İhracatı 5 milyar dolara çıkarmayı taahhüt ediyor musunuz?"
İş adamlarına, "İhracatı 5 milyar dolara çıkarmayı taahhüt ediyor musunuz?" diye soran Erdoğan, "Şehrimizin 2,6 milyar dolarlık vergi gelirini 2-3 katına çıkarmayı taahhüt ediyor musunuz? Sosyal güvenlik sisteminde kayıtlı 187 bin çalışan sayısını katlayarak artırmayı taahhüt ediyor musunuz? Elbette devletten yatırım beklemek de hakkınızdır. Hem bunu yapacağız hem yatırımları yapacağız. Niye? Türkiye 81 vilayetiyle bir anda büyümek durumundadır, büyüyecek. Şehir olarak bölgemize ve ülkemize nasıl katkıda bulunduğumuza da bakmamız lazım. Türkiye yürürken Trabzon yerinde durursa olmaz, tam tersine, beraber koşmamız lazım." değerlendirmesinde bulundu.
"Bir şarlatan için bu yakıştırmayı yapıyorlar"
Erdoğan, son 3 yıldır hem terör hem de ekonomide özellikle çok yoğun saldırı altında olunmasına rağmen Türkiye'yi yeni bir yükseliş trendine sokmayı başardıklarını ifade ederek, "Terörle mücadelede çok iyi bir noktaya ulaştık. Bölücü terör örgütünü adeta eylem yapamaz hale getirdik. Tarihimizin en büyük ihaneti olan FETÖ'cülerin darbe girişimini milletimizle birlikte akamete uğrattık." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bazen geliyorlar yanımıza, 'Benim oğlumun suçu yok, benim oğlum tertemiz, aldılar götürdüler, yok şöyledir, yok böyledir.' Oğlunun çevirdiği fırıldaklardan haberi yok. Hiç kimse kalkıp da 'Ben FETÖ'cüyüm, benim Pensilvanya'da bir tanrım var.' demiyor ki. Öyle inanmış. Ne diyor? 'Bize şah damarından daha yakın.' Böyle bir şey olabilir mi? Bize, Allah'tan başka şah damarından daha yakın olan bir güç yoktur. O bir şarlatan, ya bir şarlatan için bu yakıştırmayı yapıyorlar. Neler yaşadı bu ülke ya. 40 yıl buna hazırlandılar. 40 yıl dertleri neydi? Bu ülkeyi devirmekti, bu ülkeyi yıkmaktı ve bu ülkeyi ele geçirmekti ama Allah'a hamdolsun milletim çağrımıza anında cevabı verdi, döküldü caddelere, sokaklara, meydanlara bu ahlaksızlara, alçaklara ülkeyi teslim etmedi. F16'lardan yılmadı, tanklardan, toplardan yılmadı, ölümü korkuttu. Ölümün üzerine gitti. Şehadete inandı. Gerçi 250 şehidimiz oldu ama hamdolsun milletimiz de 80 milyonun oldu. Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum ve 2193 gazimize de Rabbimden şifa diliyorum."
"Onlarla beraber hareket ediyorsunuz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Almanya'da bir dergiye verdiği röportaja ilişkin, "Anamuhalefetin başındaki zat bir Alman dergisine Türkiye'nin gidilmeyecek yer olmasından bahsediyor. Tabii üzerlerine gidilince de bu sefer 'Biz öyle bir şey demedik'. Bütün kayıtlar ortada, o dergi ortada. Kimi aldatıyorsun, kimi aldatacaksın. Zaten sizin hayatınız bu... Akşam başka sabah başka. Dürüstlük yok. Bizi aldatmanız mümkün değil. Onlarla beraber hareket ediyorsunuz." dedi.
"Bu para bunların cebinden çıkmıyor, kendi öz sermayeleri değil"
Erdoğan, "Geçtiğimiz yıl çektiğimiz onca sıkıntının sonunda Türkiye yüzde 2,9 büyürken bankalar yüzde 40 civarında kar artışı elde etmişse burada bir sorun var demektir." ifadesini kullanarak, şu değerlendirmede bulundu:
"Üstelik bu yıl bankaların kar oranlarını neredeyse ikiye katladıkları görülüyor, bu bir felaket ve bu para bunların cebinden çıkmıyor, kendi öz sermayeleri değil. Biz kimseden zararına bir iş yapmasını istemiyoruz ancak bankalardan kredi şartlarını ve faiz oranlarını makul seviyelerde tutarak ülkemizin gelişmesine, kalkınmasına katkı sağlamalarını beklemek de hakkımızdır diye düşünüyorum. Parayı değerli kılan bankaların kasasında yatması değil esnafın, sanatkarın, girişimcinin tezgahında bulunmasıdır. Şayet bankacılık sektörü piyasayı fonlama konusunda biraz daha cesaretli olursa ekonomideki yükselişimiz ne yapacaktır, hızlanacaktır. En azından tüm göstergelerin olumlu yönde seyrettiği şu dönemde bankacılık sektöründen bu yönde güzel haberler beklediğimi özellikle belirtmek istiyorum. Yarın gazeteler bunu yazar."
"Adalet önünde bir defa bunlar bu hesabı verecekler"
Erdoğan, CHP'nin, Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki yürüyüşüne de değinerek, "Sorun, bir milletvekilinin hapiste bulunması sorunu değil. Sorun, bu işin ucunun nerelere varabileceğini biliyor olmasıdır. Yargı terör örgütlerine destek verenlere yönelik soruşturmasını genişlettikçe bunlarda korku artıyor. Çünkü kabahatlerinin farkındalar ama korkunun ecele faydası yok. Şayet terör örgütleriyle karanlık ilişkiler içine girmişlerse, adalet önünde bir defa bunlar bu hesabı verecekler. Değil Türkiye'ye husumetleriyle maruf yabancılarla, şeytanla bile işbirliği yapsalar, ülkemize ve milletimize karşı işledikleri suçların hesabını vermekten kurtulamayacaklar." diye konuştu.
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet de bizim manifestomuz. Tek millet derken 80 milyon Türk'üyle Kürt'üyle Laz'ıyla Çerkez'iyle Gürcü'süyle Abaza'sıyla Arnavut'uyla Boşnak'ıyla 80 milyon biz tek milletiz. Tek bayrak, bizim bayrağımız belli, şehidimizin rengi. Hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehitlerimizin ta kendisi. Üç, 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Güneydoğu’da, doğuda birileri gelecek operasyon yapacak, yok öyle şey. Gabar’da da Cudi'de de Tendürek'te de daha da ileri Kandil’de de bunların beynine beynine biniyoruz, bineceğiz."
"Türkiye'nin içinden geçtiği şu kritik dönemde herkes aklını başına alsın"
'Türkiye'ye ihanet yarışması açıldı da bizim mi haberimiz yok?' ifadelerini kullanan Erdoğan, şunları söyledi:
"Hadi FETÖ’cü hainler ruhlarını ve bedenlerini Pensilvanya'daki şarlatana sattıkları için Alamut Kalesi benzeri kendi elleriyle inşa ettikleri bir hayal aleminde yaşıyorlar, hadi PKK’lı bölücüler en çok parayı kim verirse onun kiralık katili haline dönüşüyor, hani savcıları vurmakla, polislere saldırmakla övünen bir terör örgütü kendi ideolojik saplantısı içinde çırpınıp duruyor peki onlarla aynı yolda ilerleyen ana muhalefetin başındaki zata ve kendisini destekleyen güruha ne oluyor? Türkiye'ye ihanet yarışması açıldı da bizim mi haberimiz yok? Türk milletine en büyük ihaneti kim yaparsa büyük ödül ona vadedildi de biz mi duymadık? Bu gönüllü mankurtluk dalgasına kapılıp gidenler kendilerini ve evlatlarının geleceklerini de tehlikeye attıklarını acaba görmüyorlar mı? Terör örgütleri ağzıyla konuşanlar, teröristlerin cansiperane savunucusu kesilenler bu işin sonunun nereye varacağını hesaplamıyorlar."
"Bizim tek milletimiz parçalandığı, tek bayrağımız indiği, tek vatanımız bölündüğü, tek devletimiz yıkıldığı zaman kimsenin kendisini bu kıyametten uzak tutamayacağı belli değil miydi?" diye soran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öyleyse Türkiye’nin içinden geçtiği şu kritik dönemde herkes aklını başına alsın. Sıfatı, görüşleri, tercihleri ne olursa olsun her vatandaşımız ülkesinin ve milletinin geleceğini kendi günübirlik çıkarlarının üzerinde tutmak zorundadır, aksi takdirde milletimiz ve tarih, adalet önünde hesap veren hainler gibi bu gafilleri de affetmeyecektir. Türkiye geçtiğimiz 15 yılda içerideki ve dışarıdaki tüm bu olumsuzluklara rağmen büyüdü, gelişti bugünlere geldi, inşallah önümüzdeki dönemde de yine bunlara rağmen hedeflerimize doğru yürümeyi sürdüreceğiz. Kardeşlerim ne olur yeter ki bir olun, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım hep birlikte Türkiye olalım."
"Şimdi çok daha büyük hedeflere yürüyoruz"
Erdoğan, demokraside ve ekonomide attıkları her adımın, insanların hayat kalitesini yükseltme, özgürlük alanını genişletme, geleceğini güvence altına alma amacı taşıdığına işaret ederek, "Geçtiğimiz 15 yılda hamdolsun bu doğrultuda çok önemli mesafeler katettik. Şimdi çok daha büyük hedeflere yürüyoruz. 2011 yılında partimizin programına dercettiğimiz, bir süre sonra hükümetimiz aracılığıyla devletimizin resmi kalkınma programı haline getirdiğimiz 2023 hedefleri işte bu amaca yöneliktir. Türkiye'nin 2023 hedeflerine doğru ilerlemesinde en büyük katkının inşallah Karadeniz'den geleceğine inanıyorum." dedi.
"İhracatı 5 milyar dolara çıkarmayı taahhüt ediyor musunuz?"
İş adamlarına, "İhracatı 5 milyar dolara çıkarmayı taahhüt ediyor musunuz?" diye soran Erdoğan, "Şehrimizin 2,6 milyar dolarlık vergi gelirini 2-3 katına çıkarmayı taahhüt ediyor musunuz? Sosyal güvenlik sisteminde kayıtlı 187 bin çalışan sayısını katlayarak artırmayı taahhüt ediyor musunuz? Elbette devletten yatırım beklemek de hakkınızdır. Hem bunu yapacağız hem yatırımları yapacağız. Niye? Türkiye 81 vilayetiyle bir anda büyümek durumundadır, büyüyecek. Şehir olarak bölgemize ve ülkemize nasıl katkıda bulunduğumuza da bakmamız lazım. Türkiye yürürken Trabzon yerinde durursa olmaz, tam tersine, beraber koşmamız lazım." değerlendirmesinde bulundu.
"Bir şarlatan için bu yakıştırmayı yapıyorlar"
Erdoğan, son 3 yıldır hem terör hem de ekonomide özellikle çok yoğun saldırı altında olunmasına rağmen Türkiye'yi yeni bir yükseliş trendine sokmayı başardıklarını ifade ederek, "Terörle mücadelede çok iyi bir noktaya ulaştık. Bölücü terör örgütünü adeta eylem yapamaz hale getirdik. Tarihimizin en büyük ihaneti olan FETÖ'cülerin darbe girişimini milletimizle birlikte akamete uğrattık." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bazen geliyorlar yanımıza, 'Benim oğlumun suçu yok, benim oğlum tertemiz, aldılar götürdüler, yok şöyledir, yok böyledir.' Oğlunun çevirdiği fırıldaklardan haberi yok. Hiç kimse kalkıp da 'Ben FETÖ'cüyüm, benim Pensilvanya'da bir tanrım var.' demiyor ki. Öyle inanmış. Ne diyor? 'Bize şah damarından daha yakın.' Böyle bir şey olabilir mi? Bize, Allah'tan başka şah damarından daha yakın olan bir güç yoktur. O bir şarlatan, ya bir şarlatan için bu yakıştırmayı yapıyorlar. Neler yaşadı bu ülke ya. 40 yıl buna hazırlandılar. 40 yıl dertleri neydi? Bu ülkeyi devirmekti, bu ülkeyi yıkmaktı ve bu ülkeyi ele geçirmekti ama Allah'a hamdolsun milletim çağrımıza anında cevabı verdi, döküldü caddelere, sokaklara, meydanlara bu ahlaksızlara, alçaklara ülkeyi teslim etmedi. F16'lardan yılmadı, tanklardan, toplardan yılmadı, ölümü korkuttu. Ölümün üzerine gitti. Şehadete inandı. Gerçi 250 şehidimiz oldu ama hamdolsun milletimiz de 80 milyonun oldu. Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum ve 2193 gazimize de Rabbimden şifa diliyorum."
"Onlarla beraber hareket ediyorsunuz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Almanya'da bir dergiye verdiği röportaja ilişkin, "Anamuhalefetin başındaki zat bir Alman dergisine Türkiye'nin gidilmeyecek yer olmasından bahsediyor. Tabii üzerlerine gidilince de bu sefer 'Biz öyle bir şey demedik'. Bütün kayıtlar ortada, o dergi ortada. Kimi aldatıyorsun, kimi aldatacaksın. Zaten sizin hayatınız bu... Akşam başka sabah başka. Dürüstlük yok. Bizi aldatmanız mümkün değil. Onlarla beraber hareket ediyorsunuz." dedi.
"Bu para bunların cebinden çıkmıyor, kendi öz sermayeleri değil"
Erdoğan, "Geçtiğimiz yıl çektiğimiz onca sıkıntının sonunda Türkiye yüzde 2,9 büyürken bankalar yüzde 40 civarında kar artışı elde etmişse burada bir sorun var demektir." ifadesini kullanarak, şu değerlendirmede bulundu:
"Üstelik bu yıl bankaların kar oranlarını neredeyse ikiye katladıkları görülüyor, bu bir felaket ve bu para bunların cebinden çıkmıyor, kendi öz sermayeleri değil. Biz kimseden zararına bir iş yapmasını istemiyoruz ancak bankalardan kredi şartlarını ve faiz oranlarını makul seviyelerde tutarak ülkemizin gelişmesine, kalkınmasına katkı sağlamalarını beklemek de hakkımızdır diye düşünüyorum. Parayı değerli kılan bankaların kasasında yatması değil esnafın, sanatkarın, girişimcinin tezgahında bulunmasıdır. Şayet bankacılık sektörü piyasayı fonlama konusunda biraz daha cesaretli olursa ekonomideki yükselişimiz ne yapacaktır, hızlanacaktır. En azından tüm göstergelerin olumlu yönde seyrettiği şu dönemde bankacılık sektöründen bu yönde güzel haberler beklediğimi özellikle belirtmek istiyorum. Yarın gazeteler bunu yazar."
"Adalet önünde bir defa bunlar bu hesabı verecekler"
Erdoğan, CHP'nin, Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki yürüyüşüne de değinerek, "Sorun, bir milletvekilinin hapiste bulunması sorunu değil. Sorun, bu işin ucunun nerelere varabileceğini biliyor olmasıdır. Yargı terör örgütlerine destek verenlere yönelik soruşturmasını genişlettikçe bunlarda korku artıyor. Çünkü kabahatlerinin farkındalar ama korkunun ecele faydası yok. Şayet terör örgütleriyle karanlık ilişkiler içine girmişlerse, adalet önünde bir defa bunlar bu hesabı verecekler. Değil Türkiye'ye husumetleriyle maruf yabancılarla, şeytanla bile işbirliği yapsalar, ülkemize ve milletimize karşı işledikleri suçların hesabını vermekten kurtulamayacaklar." diye konuştu.
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet de bizim manifestomuz. Tek millet derken 80 milyon Türk'üyle Kürt'üyle Laz'ıyla Çerkez'iyle Gürcü'süyle Abaza'sıyla Arnavut'uyla Boşnak'ıyla 80 milyon biz tek milletiz. Tek bayrak, bizim bayrağımız belli, şehidimizin rengi. Hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehitlerimizin ta kendisi. Üç, 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Güneydoğu’da, doğuda birileri gelecek operasyon yapacak, yok öyle şey. Gabar’da da Cudi'de de Tendürek'te de daha da ileri Kandil’de de bunların beynine beynine biniyoruz, bineceğiz."
"Türkiye'nin içinden geçtiği şu kritik dönemde herkes aklını başına alsın"
'Türkiye'ye ihanet yarışması açıldı da bizim mi haberimiz yok?' ifadelerini kullanan Erdoğan, şunları söyledi:
"Hadi FETÖ’cü hainler ruhlarını ve bedenlerini Pensilvanya'daki şarlatana sattıkları için Alamut Kalesi benzeri kendi elleriyle inşa ettikleri bir hayal aleminde yaşıyorlar, hadi PKK’lı bölücüler en çok parayı kim verirse onun kiralık katili haline dönüşüyor, hani savcıları vurmakla, polislere saldırmakla övünen bir terör örgütü kendi ideolojik saplantısı içinde çırpınıp duruyor peki onlarla aynı yolda ilerleyen ana muhalefetin başındaki zata ve kendisini destekleyen güruha ne oluyor? Türkiye'ye ihanet yarışması açıldı da bizim mi haberimiz yok? Türk milletine en büyük ihaneti kim yaparsa büyük ödül ona vadedildi de biz mi duymadık? Bu gönüllü mankurtluk dalgasına kapılıp gidenler kendilerini ve evlatlarının geleceklerini de tehlikeye attıklarını acaba görmüyorlar mı? Terör örgütleri ağzıyla konuşanlar, teröristlerin cansiperane savunucusu kesilenler bu işin sonunun nereye varacağını hesaplamıyorlar."
"Bizim tek milletimiz parçalandığı, tek bayrağımız indiği, tek vatanımız bölündüğü, tek devletimiz yıkıldığı zaman kimsenin kendisini bu kıyametten uzak tutamayacağı belli değil miydi?" diye soran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öyleyse Türkiye’nin içinden geçtiği şu kritik dönemde herkes aklını başına alsın. Sıfatı, görüşleri, tercihleri ne olursa olsun her vatandaşımız ülkesinin ve milletinin geleceğini kendi günübirlik çıkarlarının üzerinde tutmak zorundadır, aksi takdirde milletimiz ve tarih, adalet önünde hesap veren hainler gibi bu gafilleri de affetmeyecektir. Türkiye geçtiğimiz 15 yılda içerideki ve dışarıdaki tüm bu olumsuzluklara rağmen büyüdü, gelişti bugünlere geldi, inşallah önümüzdeki dönemde de yine bunlara rağmen hedeflerimize doğru yürümeyi sürdüreceğiz. Kardeşlerim ne olur yeter ki bir olun, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım hep birlikte Türkiye olalım."