Kültür Sanat

Bizanslıların dini merkezi olan adada günlük yaşantı araştırılıyor

Arkeologlar, Bizans Dönemi'nde dini merkez olarak kullanıldığı kesinlik kazanan Giresun Adası'nda günlük yaşantı ve gelenekleri belirlemek amacıyla kazı çalışmalarını sürdürüyor. - Anadolu Ajansı

Bizanslıların dini merkezi olan adada günlük yaşantı araştırılıyor
30-08-2017 17:27
GİRESUN - GÜLTEKİN YETGİNBizans Dönemi'nin önemli dini merkezlerinden Giresun Adası'ndaki manastır kompleksinde sürdürülen arkeolojik kazı çalışmaları ile dönemin yaşantısı ve geleneklerinin aydınlatılması hedefleniyor.Amazon kadınlarının yaşadığına inanılan ve aralarında Herkül'ün de bulunduğu Kaptan Yason önderliğindeki Argonotlar'ın altın postu aramak için adaya geldiği yönündeki mitolojik hikayeleriyle ünlü Giresun Adası'nın tarihine ışık tutmak amacıyla 2011 yılında başlatılan kazı çalışmaları devam ediyor.Kazı ekibince, adanın en büyük yapıları olan kilise, kule ve manastır arasında sürdürülen çalışmaların ilk haftasında birtakım temel kalıntıları ile Bizans gömü geleneği ile defnedilmiş 6 mezar ortaya çıkarıldı.Fresk ve mozaik parçaları bulunduKazının bilimsel danışmanı Celal Bayar Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gazanfer İltar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çalışmalara yeni başlamış olmalarına rağmen yakın yüzeyde bol miktarda buluntuya rastladıklarını söyledi.İltar, bu yılın en önemli buluntuları arasında kiliseye ait olduğunu öngördükleri sarı, kırmızı ve yeşil renklerin hakim olduğu fresk parçalarının yer aldığını ifade ederek "Bundan önceki kazılarda hiç fresk parçaları elimize geçmemişti. Yine kilisenin altındaki saraydan kalma olduğunu düşündüğümüz mozaik parçaları bulduk. Ayrıca, önceki dönem yapılarına ait temel izleriyle de karşılaştık." dedi."Kaçak kazılar dolayısıyla alan çok zarar görmüş"Kazı alanında çok fazla mezar olduğunu ancak yüzeye yakın olduğu için pek çoğunun tahrip edildiğini vurgulayan İltar, şöyle devam etti:"Adada yapılan kaçak kazılar dolayısıyla maalesef alan çok zarar görmüş. Özellikle kilise içi gömü geleneği yüzünden kilise altındaki bir önceki dönem yapısı olan saraydan kalma mozaikler paramparça olmuş. Mezarlarda yapılan ilk antropolojik incelemelerde burada iskeletlerin 30'lu yaşlarda vefat etmiş erkeklere ait olduğu anlaşıldı." Definler, Bizans geleneğine göre yapılmış İltar, üzeri çatı kiremidi ile kapatılan mezarların Bizans geleneğine göre defnedildiğine dikkati çekerek şunları söyledi:"Bazı mezarların ayak ucuna bir adet sikke bırakılmış ve mezar üzerine bol miktarda deniz kabuğu dökülmüş. Kazılar, milattan önce 3. yüzyıldan günümüze kadar gelen süreçte adanın tarihi serüvenini ortaya çıkarması bakımından çok önemli." Geçmişte adanın çevresinin surlarla çevrili olduğunu anlatan İltar, tamamına yakını yıkılan surların içerisinde kilise, kule, manastır, şapel, sarnıç ve bol miktarda depo küpleri denilen pithos kalıntılarının yer aldığını dile getirdi.İltar, kilise ile manastır arasında kalan temellerin yanı sıra kilisenin narteks bölümüyle ilintili olduğu düşünülen temel izlerinin de tamamen ortaya çıkarılacağını belirterek bunun adadaki yaşam tarzı ve adanın kullanım şekli gibi pek çok konunun aydınlığa kavuşması açısından önem taşıdığını aktardı.Zeuksippos Ailesi grubu seramiklere rastlandıBu yıl ilk kez bol miktarda fresk parçalarının ortaya çıkarıldığına işaret eden İltar, şöyle konuştu:"Bir başka önemli buluntu ise mozaik parçaları. Bu mozaik parçalarının kilisenin yerinde önceki dönemlerde var olan saraydan kalma olduğu düşünülüyor. Çok sayıda sırlı seramik, bronz sikke, takı, röliker gibi buluntuların elde edildiği kazı çalışmalarının en önemli buluntusu ise Zeuksippos Ailesi grubu seramiklerinden olan yeşil sırlı kase olarak değerlendiriyoruz. 13. yüzyılın ilk yarısına ait olan kase, bugüne kadar Karadeniz Bölgesi'nin en doğusunda çıkan örnek olup tümlenebilir durumdadır. Bu kasenin imitasyonunun yapılması için çalışmalar devam ediyor."İltar, bugün ayakta olan kalıntıların pek çoğunun 13. yüzyıla ait olduğunu vurgulayarak kalabalık ekiple yaklaşık 5 sezonda kazı çalışmalarının tamamlanabileceğini bildirdi.Adadaki kültür varlıklarının her geçen gün doğal şartlar altında yok olduğuna ifade eden İltar, şunları kaydetti:"Kazı çalışmalarının tamamlanarak adanın bir an önce koruma amaçlı imar planının, rölöve, resüsitasyon, restorasyon projelerinin hazırlattırılması ve restorasyon çalışmalarına başlanılması gerekiyor. Aksi halde her geçen gün bu yok oluşa tanıklık edeceğiz." dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER