KUDÜS
İsrail güçlerinin kapalı askeri bölge ilan ettiği, Kudüs'ün kuzeyindeki El-Han el-Ahmar'ın "Bedevi Topluluğu" bölgesinde yaşayan "Arab el-Cehhalin" kabilesi ev, baraka, okul ve camiden oluşan 40 yapının boşaltılması için kendilerine verilen sürenin dolduğuna dikkati çekerek, uzun yıllardır yıkımlarla mücadele ettiklerini ifade ediyor.
İşgal altındaki Batı Şeria'daki en büyük Yahudi yerleşim birimi olan Maale Adumim yakınında, Kudüs kırsalındaki Han el-Ahmar'da ikamet eden Filistinli bedevi ailelerden "Arab el-Cehhalin" kabilesi, ev olarak kullandığı tenekeden yapılmış barakaların boşaltılması için kendilerine verilen mühletin dolmasına rağmen evlerini kesinlikle terk etmeyeceklerini söylüyor.
İsrail güçlerinin kapalı askeri bölge ilan ettiği ve yıkılması talimatı verdiği bölgedeki 40 yapının ayakta kalması için direnen bedevi aileler, uzun yıllardır aynı sorunla mücadele ettiklerini dile getiriyor.
Bölgedeki derme çatma barakalarda hayata tutunmaya çalışan Filistinliler, elektrik, su ve iletişim imkanlarından yoksun oldukları ve doğru dürüst yolun bulunmadığı bölgedeki tek okul ve caminin de yıkılmasından endişe ediyor.
"İsrail, yeni ABD yönetiminin yaktığı yeşil ışıkla burada yaşayan halkı tehcir etmeye devam ediyor"
İsrail askerleri tarafından defalarca yıkımların yapıldığı Han el-Ahmar'daki ailelerden "Arab el-Cehhalin Bedevi Topluluğu" sözcüsü İd el-Cehhalin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail Savunma Bakanı Avigdor Liberman tarafından çıkarılan yıkım kararının son derece tehlikeli olduğunu söyledi.
İsrail'in 12 Şubat'ta ev, baraka, okul ve caminin de içinde olduğu 40 yapının yıkılacağı dolayısıyla boşaltılması gerektiği yönünde kendilerine tebligat dağıttığını ve verilen mühletin dolduğunu ifade eden Cehhalin, "Söz konusu kararın iptali için avukatlarla görüşüyoruz. İsrail, yeni ABD yönetiminin yerleşim birimlerinin genişletilmesi için yaktığı yeşil ışıkla burada yaşayan halkı tehcir etmeye devam ediyor." dedi.
Kabilenin önde gelenlerinden Ebu Hamis lakaplı Filistinli de Arab Cehhalin kabilesinin, 1953 öncesinde Necef Çölünde yaşadığını hatırlatarak, 1953'te İsrail ordusuna alınma teklifini reddettiklerini ve bu nedenle kendi topraklarından sürüldüklerini dile getirdi.
"Güneşin altında kalacak ve yeniden evler inşa edeceğiz"
Ebu Hamis, "Biz Yahudi yerleşim birimlerinden çok önce buralardaydık. Bölgeden ayrılmayacağız. İkinci bir göç yaşamayacağız. Güneşin altında kalacak ve yeniden evler inşa edeceğiz." diye konuştu.
Ebu Hamis ayrıca "Arab el-Cehhalin Bedevi Topluluğu" bölgesinde ikamet eden yaklaşık 200 kişinin, geçimini hayvancılıkla sağladığını ancak İsrail'in burayı kapalı askeri bölge ilan etmesi nedeniyle hayvancılık yapmalarının da engellendiğini aktardı.
İlköğretim öğrencisi Nesrin el-Cehhalin de yaşadıkları evin ve okulunun yıkılmasından duyduğu endişeyi dile getirdi.
Filistinli Nesrin, "Eğer okulumuz yıkılırsa alternatifimiz yok. Hiç bir şeyimiz yok. Evlerimiz tenekeden. Kimseye bir kötülük etmedik ama sürekli evlerimizi yıkmak için geliyorlar." ifadesini kullandı.
Maale Adumim ile diğer Yahudi yerleşimleri arasında kalan Han el-Ahmar bölgesinde, İsrail askerlerinin ruhsatsız olduğunu ileri sürerek yıkmak istediği yapılar, Oslo Antlaşması gereğince taksim edilen "C bölgesinde" yer alıyor.
İsrail bu bölgedeki Filistinlileri yerlerinden ederek, Yahudi yerleşim birimlerini birbirine bağlamayı planlıyor. Aynı zamanda söz konusu plan çerçevesinde işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Batı Şeria ile bağlantısının kesilmesinin hedeflendiği kaydediliyor.
Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Antlaşması" çerçevesinde Batı Şeria, A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı. Yüzde 18'i kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e güvenliği İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin idare ve güvenliği İsrail'e bırakılmıştı.
İsrail yönetimi Filistinlilerin C bölgesinde inşaat yapmasını neredeyse imkansız kılıyor. İsrail işgali altındaki Doğu Kudüs’te 200 bini aşkın, Batı Şeria'da ise 400 bini aşkın Yahudi yerleşimci bulunuyor. Uluslararası toplum, İsrail'in işgalindeki bu topraklarda bulunan Yahudi yerleşim birimlerini yasa dışı kabul ediyor.
Muhabir: Qays Abu Samra,Zeynep Tüfekçi
dikGAZETE.com