SİİRT
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, çeşitli temaslarda bulunmak üzere beraberinde, Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay ile Siirt'e geldi.
Güres Caddesi'nde esnafı ziyaret eden Soylu, vatandaşlarla görüştü.
Kentteki sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir lokantada bir araya gelen Bakan Soylu, bu coğrafyanın ortaya koyduğu kültür birikimine ve anlayışına tüm dünyanın ihtiyacı olduğunu belirtti.
Sahip oldukları kültür birikiminin ülke üzerine oynanan oyunları boşa çıkardığını aktaran Soylu, bu kadar işle karşı karşıya kalan büyük bir milletin birbirine olan muhabbetinin her geçen gün artığını, 15 Temmuz'da Siirt'te ortaya konulan kararlılığı konuştuklarını kaydetti.
"Bizi birbirimize düşürmeye çalışıyorlar"
Bir taraftan Cerablus, bir taraftan El-Bab, bir taraftan Suriye, bir taraftan Yemen ve Libya'da insanların karşı karşıya kaldığı sürece hiçbir zaman duyarsızlık ortaya koymadıklarını, bunun bir gönül coğrafyası olduğunu anlatan Soylu, bir gönül köprüsüyle birbirlerine bağlandıklarını bildirdi.
Sıkıntılarla karşı karşıya kaldıklarını vurgulayan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bizi birbirimize düşürmeye çalışıyorlar. Türk-Kürt, Arap, Sünni-Alevi diyorlar ama bunların her birisi, nereden planlanırsa planlansın, ne kadar kuvvetle ve şiddetle bir ayrılığı isterse istesin, bu millet birbirleriyle öyle bir bütünleşiklik ortaya koyuyor ki her seferde bu planları yapanlar ne yaparlarsa yapsınlar, aynı tezgahları ortaya koyarlarsa koysunlar, hangi provokasyonu bir şekilde Türkiye'de uygulamak isterlerse istesinler, bilmenizi istiyorum ki burada büyük bir samimiyet var ve bu samimiyet çok net ve açıktır. Bu samimiyetin sahibi elbette ki bu millettir ama bu samimiyetin koruyucusu da bu samimiyetin gücü de cenabı Allah'tır. Biz buna inanıyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar, ne ederlerse etsinler, onun için biz PKK'yı, DEAŞ'ı, FETÖ'yü birbirinden ayırt ediyor, değiliz. Hepsi aynı. Hepsi kardeşliğimizi, birliğimizi ve beraberliğimizi, gücümüzü azaltmak için kurgulanmış sistemlerdir. Hepsi bir sistemdir ve hepsiyle aynı anlayışla mücadele ediyoruz. Bu sistemlerin kökü cehalettir, başka hiçbir şey değildir."
Bu sistemlerin kökünün bu coğrafyayı tanımamak ve insana saygı duymamak olduğunu aktaran Soylu, Cenabı Allah'ın yarattığı, eşref-i mahlukat olarak nitelendirilen insanı bir şekilde yok farz ettiklerini, onu bir makine olarak değerlendirdiklerini belirtti.
"Her gün bağımsızlığını, bir katre daha artıran bir adım daha atan bir Türkiye var"
Ne yaptıklarını ve ne adım attıklarını bildiklerini anlatan Bakan Soylu, son 300 yılın en kuvvetli zamanında olduklarını, kişi başı milli gelir seviyesinin 11 bin dolar seviyesinde olan bir Türkiye'de bulunduklarını vurguladı.
Bakan Soylu, 81 vilayetinde üniversite olan, binlerce kilometre bölünmüş yollar yapılmış, 1,2, 3 milyar dolarların Türkiye için hiçbir şey ifade etmediği bir güçlü ve büyük ülkeden bahsettiklerini aktararak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Hepimiz biliyoruz kah 25 cente muhtaç olduğumuz günler vardı kah 500 milyon dolar IMF'den borç isteyip emeklilerimizin maaşlarını ödemekte zorlandığımız ve o kapıdan döndürüldüğümüz günler vardı. Etrafımızdaki coğrafyayı ateş çemberine döndürmelerine rağmen, bugün insansız hava uçaklarını yapan bir Türkiye var. Diğer taraftan gökyüzüne uydu gönderip, kendi milli haberleşmesini ortaya koyan bir Türkiye var. Her gün bağımsızlığını, özgürlüğünü bir katre daha artıran bir adım daha atan bir Türkiye tablosu var. Bir taraftan hastaneleriyle bilim merkezleriyle barajlarıyla bütün problemlerini geride bırakmak için çaba sarf eden bir Türkiye tablosu var. Bunu istemiyorlar, istemedikleri açıktır çünkü burası adaletin merkezidir."
"Bu büyük mücadeleyi hep beraber yapıyoruz"
Bakan Soylu, şöyle devam etti:
"Evet, evlatlarımız şehit oluyor. Üzülüyoruz, kavruluyoruz. Ailelerini, bu aziz milletimizi teselli etmeye çalışıyoruz. Bilmenizi istiyorum ki bu büyük mücadeleyi hep beraber yapıyoruz. Bu büyük mücadelenin tarafı bu terör örgütleri değildir. Bu terör örgütleri maşadır, hem de ucuz maşalardır. Bu terör örgütlerinin hepsinin arkasında emperyal bir akıl bu Anadolu coğrafyasının zenginliğini ortadan kaldırmaya çalışan bir anlayış söz konusudur. Terörle mücadelede belli bir boyutun içerisindeyiz. Cumhurbaşkanı ve Başbakanımızın talimatları doğrultusunda, sadece sınırlarımız içerisinde değil, dışında da bize karşı husumet besleyenlere gerekli cevabı verebilecek kabiliyetimizi bugün nasıl Suriye'de, El-Bab'ta, Cerablus'ta ortaya koymuş isek bilmenizi istiyoruz yine ortaya koyacağız."
Muhabir: Hasan Namlı,Ömer Yasin Ergin,Fecri Barlık
dikGAZETE.com