Çevre-Hayat

Bisiklette can güvenliği için gündüz farı uyarısı

Bisikletliler Derneği Başkanı Murat Suyabatmaz, bisiklette görünür olmanın güvende olmanın temelini oluşturduğunu, bu nedenle sadece gece değil, gündüz sürüşlerinde de bisiklet farı kullanılması uyarısı yaptı.

02-11-2020 16:11
İstanbul

Bisiklette can güvenliği için gündüz farı uyarısı

Bisikletliler Derneği Başkanı Murat Suyabatmaz, ölümlü bisiklet kazalarının, genellikle araç sürücülerinin bisikletlileri görmemesinden kaynaklandığını vurgulayarak, bisiklette görünür olmanın güvende olmanın temelini oluşturduğunu, bu nedenle sadece gece değil, gündüz sürüşlerinde de bisiklet farı kullanılması uyarısı yaptı.

Sağlıklı ve aktif bir yaşam imkanı sunan, cadde ve sokaklarda kimi zaman da doğanın içinde özgürlük hissi veren bisiklet kullanımında can güvenliği açısından dikkat edilmesi gereken kurallar bulunuyor.

Kask ve eldivenlerin yanı sıra gece ve gündüz sürüşlerinde görünür olmak adına bisikletlerin ön, arka ve yan taraflarında aydınlatmaların bulunması sürücünün güvende olmasını sağlıyor.

Bisikletliler Derneği Başkanı Murat Suyabatmaz, bisikletlerde gece ve gündüz aydınlatma kullanılmasının önemi, bisiklet sürücülerin trafikte uymaları gereken kurallar ve araç sürücülerinin bisiklet sürücülerine olan tutumunu, AA muhabirine değerlendirdi.

Suyabatmaz, bisikletin yıllardır çocuklara karne ve sünnet hediyesi olarak verilen bir eğlence aracı olarak görüldüğünü ama artık bu algının hızla değiştiğini söyledi.

Bisikletin sağlık, çevre ve ekonomik anlamda ne kadar önemli olduğunun öğrenilmesiyle bisikletle ilgili algının da geliştiğini ifade eden Suyabatmaz, "Türkiye'de bisiklet daha çok özellikle gençler arasında hobi amaçlı kullanılıyor ancak ulaşım amaçlı kullanımı da Anadolu'da geçmişten gelen kültür ile yaşamın bir parçası olmuş. İç Anadolu'da özellikle düz ovalarda Eskişehir, Konya, Sivas, Karaman, Adana ve Osmaniye gibi birçok il ve ilçede bisiklet yaşamın bir parçasıdır." diye konuştu.

Bisikletin ulaşım aracı olarak kullanılmasında gelişmiş ülkelerdeki gibi hızlı bir değişimin ve bilinçlenmenin olduğunu kaydeden Suyabatmaz, bir kitle için de bisikletin spor aracı olarak kullanılmasında artış olduğunu belirtti.

Bisiklet kültürünün hızla geliştiğini ama araç sürücülerinin bisiklete karşı kültürlerinin henüz istenen seviyede olmadığını anlatan Suyabatmaz, "Bisikleti hala bir taşıt olarak kabul etmeyen sürücüler var ama yasal olarak bisiklet motorsuz bir taşıt ve karayolunda gitme hakkı var. Hatta iki bisikletlinin yan yana gitme hakkı var ama sürücülerimizin çok büyük bir kısmı bunu maalesef bilmiyor." değerlendirmesini yaptı.

Bisiklet kullanan kişilerin dikkat etmesi gereken kurallar olduğuna değinen Suyabatmaz, bisikletlilerin karayolunda bisiklet kullanırken yolun sağından gitmesi ve bisiklet yolu varsa bisiklet yolunu kullanması gerektiğini söyledi.

"Emniyet kemeri kadar önemli bir şey kask"

Trafik güvenliği için bisikletlilerin açık ve fosforlu kıyafetler giyip, far ile stop lambası kullanarak görünür olması gerektiğini belirten Suyabatmaz, sözlerine şöyle devam etti:

"Aslında ışıklandırma gündüz sürüşlerinde de önemli. Çünkü araçların bisikletlileri fark edebilmesi için far ve arka stop lambasının bisiklette de çalışıyor olması öneriliyor. Jantlarında da reflektif malzeme olmalıdır.

Yurt dışında bazı ülkelerde gündüzleri arabaların farlarının açık olması gibi bisikletlerin de farlarının açık olması zorunluluğu geldi. Bisiklette görünür olmak güvende olmanın temelini oluşturuyor.

Bunun için sadece geceleri değil, gündüz sürüşlerinde de bisiklet farının olmasında fayda var. Ayrıca kask takılmasını tavsiye ediyoruz. Bu bir zorunluluk değil ama arabadaki emniyet kemeri kadar önemli bir şey kask. Bu kaskı taktıklarında çok daha güvenli sürebilirler. Onları kazalardan koruyacak en önemli şey kasktır. "

Bisiklet sürücülerinin, sürüşe başlamadan önce bisiklet frenlerinin yeterince güvenli olup olmadığını kontrol etmeleri gerektiğine dikkati çeken Suyabatmaz, "Frenlerini sıktığı halde bisiklet hareket ediyorsa yeterince güvenli değil demektir.

Bazı çocukları görüyoruz, iki freni de çalışmadan, fren telleri kopmuş bisiklete biniyor. Anneleri, babaları da buna dikkat etmiyor. Bu çocuklar için trafikte büyük risk oluşturuyor aslında. Kaza yapma riskleri çok büyük oluyor. Aynı otomobilin freni olmadan kullanılması gibi bir şey." dedi.

"Bisiklet yasal olarak bir taşıt"

Araç sürücülerinin bisikletlilere yönelik tavrını değerlendiren Suyabatmaz, araç sürücülerinin büyük bir kısmının bisikletlilere saygılı davrandığını fakat bazı sürücülerin bisikletin yolda gitme hakkı olmadığını sandığını oysa bisikletin yasal olarak bir taşıt olduğunu ve karayolunda gitme hakkı bulunduğunu vurguladı.

Araç sürücülerinin bisikletlilere yol vermesi ve arkalarında sabırla bekleyebilmesi durumunda, bisikletlilerin kendilerini güvende hissedeceğini ve trafiğe çıkmaya cesaret edeceğini ifade eden Suyabatmaz, şunları kaydetti:

"Bu durumda da ileriki dönemde bisikletçi sayısı çoğaldıkça otomobil trafiği azalacak, trafik sıkışıklığı azalacaktır. Bisikletlilere yol vermek aslında otomobilin yolunu açmanın, trafiği akıcı hale getirmenin en önemli alternatiflerinden biridir. Araçların bisikletlilere yol vermesi, çok yakınından geçmemesi, şehir içinde bir metreden daha fazla yakından geçmemesi bisikletçinin güvenliği için önemlidir.

Şehir dışı yollarda veya ortalama hızın 60 kilometrenin üzerine çıktığı süratli yerlerde ise bisikletlilerin 1,5 metre uzağından geçmesi gerekir. Bu saygının bir ifadesidir. Kavşaklarda bisikletlilerin geçiş önceliği vardır. Araç sürücülerinin yol vermesi gerekir ve önüne bisikletli çıktığında korna çalmak değil, frene basması daha doğrudur."

"Bisikletin önemi kamu spotlarıyla anlatılmalı"

Yerel yönetimler başta olmak üzere yetkili kurumların olabildiğince bisiklet yolu ve bisiklet park yerleri yapması gerektiğini ifade eden Suyabatmaz, bisikletin öneminin kamu spotlarıyla anlatılması gerektiğini kaydetti.

İlkokul 4'üncü sınıflardaki trafik dersinde, gelişmiş ülkelerdeki gibi dersin bisikletle uygulamalı yapılması gerektiğini anlatan Suyabatmaz, trafik kitaplarında bu yıl bisiklet yolu tabelasının bile yer almadığını ifade etti.

Sürücü kurslarının eğitimlerinde bisikletle ilgili bilginin olmadığını kaydeden Suyabatmaz, ehliyet sınavlarında bisiklet kullanıcılarına karşı nasıl davranılması gerektiği, yol verilip verilmemesi ve korna çalıp çalmamaları gibi konularda bir soruyla karşılaşmadıklarını anlattı.

"Bisiklet yoluna araç park ediliyor"

Bisiklet sürücülerinin yaya statüsünde olduğunu ve herhangi bir kaza durumunda, T.C. kimlik numaralarıyla işlem yapıldığına değinen Suyabatmaz, sigorta konusunda yurt dışında bisikletlilerin sigortalanması, kaza, çalıntı veya diğer kişisel hayat sigortaları konusunda çalışmalar olduğunu ve bu durumun artık Türkiye'de de uygulandığını, dernek olarak sigorta şirketleriyle bu konuda iletişim halinde olduklarını söyledi.

Bisiklet yoluna araçların park ettiğini hatırlatan Suyabatmaz, bu konuda emniyet teşkilatının araçlara cezai işlem uygulaması gerektiğini ve bu şekilde sorunun çözüleceğini ifade etti.

Suyabatmaz, bisiklet kültürünün çocukluk zamanında gelişmesinin önemli olduğunu ve bu yüzden öğrencilerin okula gidiş dönüşlerini bisikletle yapması için okul çevrelerinde bisiklet yollarının olması gerektiğini belirtti.

"Bisiklet kazalarındaki ölüm oranı yüzde 1'den yüzde 2'ye çıktı"

Bisiklet kazaları hakkında konuşan Suyabatmaz, dünyada trafik kazalarındaki ölüm oranlarına bakıldığında bisiklet kazasındaki ölüm oranının yüzde 1 olduğunu, son yıllarda bisiklet kullanımının artmasıyla da yüzde 2'ye yükseldiğini kaydetti:

Bisikletlilere de sorumluluk düştüğünü belirten Suyabatmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

"Görünür olmak, güvende olmak, gece sürüşlerinde far ve reflektif kıyafet tedbirleri almaları gerekiyor. Sürücülere de dikkat etmek gibi bir sorumluluk düşüyor. Sürücüler genelde fark etmiyorlar... Bisikletlilere çarptıklarında soruyoruz nasıl çarptın bu insanı görmedin mi? 'Evet fark etmedim, görmedim' diyor. Aynaların kör noktalarında olabiliyor bisikletliler.

O yüzden de bisikletlileri çok fark etmiyorlar. Onun için bisikletlilerin de çok göze batacak renklerde, gündüz fosforlu neon renkler giymesinde büyük fayda var. Bisikletliler görünür olmaya çalışmalı. Sürücüler de gözlerini dört açmalı. Ayrıca sürücüler aynalarına bakmadan aniden kapılarını açabiliyorlar."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER