ANKARA (AA) - RAŞİT AYDOÄžAN - Ä°stanbul'da kent trafiÄŸinin en yoÄŸun yaÅŸandığı ilçelerden ÅžiÅŸli'de doÄŸup büyüyen Kubilay Sitrava, ailesinin can güvenliÄŸi hassasiyeti nedeniyle bisiklet sahibi olamadı. Aradan yıllar geçtikten sonra Sitrava, kendisine bir bisiklet aldı ve bu hasretine son verdi
Avrupa BirliÄŸi (AB) Bakanlığında AB Uzmanı olarak görev yapan Sitrava, çocukluÄŸunda hiç binemediÄŸi bisikletten ÅŸu an ise neredeyse inmiyor. Bisiklet onun için hem hobi hem de ulaşım aracı.
Bisiklet özlemi yıllar sonra tutkuya dönüÅŸen Sitrava, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bisiklete binmeyi çok sevdiÄŸini söyledi
Sitrava, bisikletle iÅŸe gidip gelme hikayesinin nasıl baÅŸladığını, ÅŸöyle anlattı:
"Bir insanın 34 yaşında bisiklete binmeyi öÄŸrenmesi, futbolda jübilesi yaklaÅŸan bir sporcunun Premier Lig'de oynama hayali kurmasına benziyor ama bu iÅŸe bu kadar geç girmemin bazı gerekçeleri de yok deÄŸil. ÅžiÅŸli'de doÄŸup büyüdüm. Sokakta top oynamanın zor olduÄŸu o muhitte biraz da çocuklarını fazla sakınan ebeveyne sahip olunca, karne hediyesi olarak bisiklet bekleyen çocuklardan olamadım.
Orta DoÄŸu Teknik Üniversitesinde (ODTU) Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi eÄŸitimi aldığım dönemde üniversite kampüsünde gördüÄŸüm bisikletli öÄŸrencilere gıpta ile bakıp iç geçirdiysem de yürüdüm, hep yürüdüm. Sonrasında çeÅŸitli vesilelerle yurt dışına gide gele bisikleti bir ulaşım aracı olarak görmeye baÅŸladım. Bu algı, 2016 yılı Mayıs ayındaki Amsterdam seyahatimden sonra 'Yeter artık ben de bisiklet kullanmayı öÄŸreneceÄŸim' dedirtti. Ä°lk olarak arkadaşımın katlanır bisikletini ödünç aldım, akÅŸamları tenha kaldırımlarda ve yaÅŸadığım sitenin bahçesinde sürmeye baÅŸladım. Sonra yola indim ve böylece kendime olan güvenim de arttı."
Hafta sonları kent trafiÄŸinden uzaklaÅŸarak yeÅŸil alanlara doÄŸru pedal çevirdiÄŸini anlatan Sitrava, bisiklette kendisini özgür hissettiÄŸini söyledi. Rüzgarı, yaÄŸmuru, kar tanelerini hissetmenin çok güzel olduÄŸunu vurgulayan Sitrava, bisiklet üzerinde yaÅŸadığı duyguları ise ÅŸu sözlerle dile getirdi:
"Serbest hissediyorum, araçlardan bağımsızım, farklı yollar, güzergahlar buluyorum, benzin alma, park etme derdim yok. En önemlisi çevreyi kirletmiyorum. Kendimi yenilenmiÅŸ, tazelenmiÅŸ hissediyorum. Bu yaşıma kadar sporu hayatının bir parçası yapmış biri deÄŸildim. Ben günde 40 dakika spor yapabilir hale bu yaşımda geldiysem kimsenin kendisine mazeret bulma hakkı yok. Herkes baÅŸlayabilir ve yapabilir. Ünlü ÅŸairimiz Cahit Sıtkı Tarancı'nın 35 yaÅŸ ÅŸiirini kendi durumuma atfediyorum. Bugüne kadar yolun yarısını yaya geldim, bundan sonraki diÄŸer yarısını bisiklet üzerinde katetmeyi düÅŸünüyorum."