Spor

Bir tenis klasiği Wimbledon

İlk kez 1877 yılında düzenlenen, sezonun üçüncü grand slam tenis turnuvası Wimbledon'ın ana tablo maçları, yarın İngiltere'nin başkenti Londra'da başlayacak. - Anadolu Ajansı

Bir tenis klasiği Wimbledon
02-07-2017 16:37

ANKARA - Hüseyin Burak Demirer

Avustralya Açık, Fransa Açık (Roland Garros) ve ABD Açık ile tenis sezonunun en önemli dört turnuvasından biri olan Wimbledon, bu yıl 3-16 Temmuz tarihlerinde 131. kez organize edilecek.

2017 Wimbledon'da toplam 31,6 milyon sterlin ödül dağıtılacak. 15 bin seyirci kapasiteli merkez kortta 15 Temmuz'da yapılacak tek kadınlar ve 16 Temmuz'da oynanacak tek erkekler finalini kazananlara ise 2,2 milyon (geçen yıl 2 milyon) sterlin para ödülü verilecek.

Bu yıl Avustralya Açık ve Fransa Açık'tan sonra Wimbledon'da da çift kadınlarda ana tabloya çıkan İpek Soylu, turnuvada Türkiye'yi temsil edecek. 21 yaşındaki İpek, grand slam turnuvalarındaki ilk ana tablo maçını kazanmaya çalışacak.

Dünya çiftler sıralamasının 92. basamağındaki İpek, ilk turda, 115. sıradaki Taylandlı Varatchaya Wongteanchai ile beraber Mandy Minella (Lüksemburg)-Anastasija Sevastova (Letonya) ikilisinin karşısına çıkacak.

Wawrinka için anlamı büyük

Roger Federer, Rafael Nadal, Novak Djokovic, Andy Murray gibi belki de tenis tarihinin en başarılı nesline denk gelmesine rağmen son 3 yılda kazandığı grand slam turnuvalarıyla "Ben de varım." diyen Stanislas Wawrinka için 2017 Wimbledon'ın anlamı çok daha büyük olacak.

2014'te Avustralya Açık, 2015'te Fransa Açık, 2016'da ise ABD Açık'ı kazanan 32 yaşındaki tenisçi, 2014'ten beri her yıl grand slam kazanma adetini sürdürürse hem Wimbledon'daki ilk şampiyonluğunu ilan edecek hem de kariyerinde ilk kez dünya sıralamasında 1 numaraya yerleşecek.

İsviçreli tenisçi, şampiyonluğu durumunda ayrıca Fred Perry, Don Budge, Rod Laver, Roy Emerson, Andre Agassi, Roger Federer, Rafael Nadal ve Novak Djokovic'ten sonra 4 büyük turnuvayı da kazanmak anlamına gelen "kariyer grand slam" yapacak.

Kadınlarda şampiyonu tahmin etmek zor

Sporseverler, uzun yıllardır kadınlar tenisini sürükleyen Serena Williams ve Maria Sharapova'yı, Fransa Açık'tan sonra Wimbledon'da da izleyemeyecek. 23 şampiyonlukla "açık dönemde en fazla grand slam turnuvası kazanan tenisçi" Serena Williams, bebek beklediği, kariyerinde 5 grand slam şampiyonluğu bulunan Sharapova ise sakatlığı yüzünden turnuvada yer almayacak.

Bu ikilinin yokluğunda şampiyonluk mücadelesi oldukça çekişmeli geçecek. Rüya bir sezon geçirdiği 2016'daki formundan uzak Angelique Kerber, dünya 1 numarası unvanını kaybetmekle karşı karşıya. Geçen yıl final oynadığı için savunması gereken fazlaca puan olan Kerber'e, çektiği kura da pek yardımcı olmayacak.

Alman tenisçinin, 3. turda 2014 yarı finalisti ve 32 numaralı seribaşı Lucie Safarova, 4. turda 2015 finalisti ve 14 numaralı seribaşı Garbine Muguruza, çeyrek finalde ise 7 numaralı seribaşı Svetlana Kuznetsova ya da 9 numaralı seribaşı Agnieszka Radwanska ile karşılaşma olasılığı yüksek.

Çim kort sezonundaki etkili oyunu nedeniyle Wimbledon'da kariyerinin ilk grand slam şampiyonluğuna yakın gözüken 3 numaralı seribaşı Karolina Pliskova da Kerber'in yarı finaldeki muhtemel rakipleri arasında yer alıyor.

Wimbledon'ı diğerlerinden ayıranlar

En eski tenis turnuvası özelliğini taşıyan Wimbledon, ilk defa 9 Temmuz 1877 tarihinde yalnızca erkeklerden oluşan Britanyalı 22 tenisçinin katılımıyla düzenlendi. 23 Temmuz 1868'de kroket (krikete benzer bir açık hava oyunu) oynanması için kurulan, 1877'de ise "All England Lawn Tenis ve Kroket Kulübü" adını alan tesislerdeki ilk turnuvayı, Spencer Gore kazandı. 1884 yılında tek kadınlar ve çift erkekler kategorileri de turnuvaya eklenirken, çift kadınlar ve karışık çiftler ise 1913 yılında organizasyona dahil edildi.

Tenisin en prestijli organizasyonları arasında yer alan Wimbledon Turnuvası, kendine özgü kurallarıyla ayrı bir yere sahip. 1909'dan beri "koyu yeşil" ve "mor"un resmi renkler kabul edildiği turnuvada, yönetmelik gereği kortların arkasındaki fonun ''koyu yeşil'' olma zorunluluğu var. Yazılı olmasa da tenisçilerin "beyaz giyinme zorunluluğu", korta giriş ve çıkış protokolü gibi birtakım kurallar da bulunuyor. Kurallar, yalnızca 2012 Londra Olimpiyat Oyunları'nda uygulanmadı.

Wimbledon, çim kortta oynanan tek grand slam turnuvası olma özelliğini de taşıyor. Çim yüzeyde top, sert ve toprak korttan daha yüksek bir hıza kavuşuyor. Topların yerden fazla yükselmediği çim kort, sert servis kullanan ve güçlü vuruşları olan oyunculara avantaj sağlıyor.

İki hafta süren turnuvada, ortadaki pazar günü "Middle Sunday" olarak anılıyor ve o gün maç yapılmıyor. Maç sırasında yağmur yağması halinde merkez kort dışındaki sahaların üzeri brandayla kapanıyor ve karşılaşmalara yağmur molası veriliyor. Merkez korta 2009'da yapılan açılır-kapanır çatı, bu kortu diğerlerinden ayırıyor. 2019 yılında 1 numaralı kortun da kapanabilir tavan sistemine kavuşması planlanıyor.

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER