Süslü Kadınlar Bisiklet Turu organizasyonuyla sadece Türkiye değil, dünyada birçok kentteki benzeri etkinliklere ön ayak olan kadın bisikletliler, gündelik hayatlarında da bisikletli yaşam tarzından ödün vermiyor.
İzmir'de 6 yıl önce tarih öğretmeni Sema Gür öncülüğünde sosyal medya üzerinden Dünya Otomobilsiz Kentler Günü'ne dikkati çekmek üzere örgütlenen kadınların renkli kıyafetleri ve süsledikleri bisikletleriyle trafiğe çıktıkları Süslü Kadınlar Bisiklet Turu, yıllar içinde katılımcı sayısını hızla artırdı.
Türkiye'nin pek çok şehrinin yanı sıra Amsterdam, Atina, Milano ve Washington gibi dünyaca ünlü 100'ün üzerinde şehirde 22 Eylül'de gerçekleştirilen Süslü Kadınlar Bisiklet Turu, giderek daha fazla kadını bisiklet kullanmaya teşvik etti.
"Bir gün değil, her gün bisiklet" sloganını kullanmaya başlayan çok sayıda kadın, gündelik hayatlarında da bisikleti kullanarak farkındalığı artırmaya çalışıyor.
Bisiklet ve özgürlükSüslü Kadınlar Bisiklet Turu'nun kurucusu Sema Gür, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 6 yıl önce bu eylemi başlatırken dünyaya yayılacağı ve kadınların yaşam tarzına dönüşeceğini hayal etmediklerini söyledi.
Bisikleti özgürlükle bağdaştırdıklarını, dünya genelinde pek çok kadının bisiklet üzerinde özgürlüğü hissettiğini dile getiren Gür, kendisinin de hemen tüm ulaşım ihtiyaçlarını bisikletle karşılamaya çalıştığını ifade etti.
Gür, "İzmirli kadınlar yılın bir günü değil, her günü süsledikleri bisikletleriyle kenti turluyor. Körfez kenti İzmir'de deniz kenarında bisiklete binerken kendimi özgür hissediyorum. Kolay ve çevreye duyarlı ulaşım aracı olmasının yanı sıra spor yaparak sağlıklı kalmamı sağlıyor. İzmirli kadınlar olarak trafikte egzoz kokusu yerine parfüm kokusu saçıyoruz." görüşünü paylaştı.
Bisiklet turuna kedisi Badem de eşlik ediyorİzmir'de 5 yıldır bisikletiyle ulaşım sağlayan fizyoterapist Hilal Doğan Kabaca da alışverişe, gezmeye ve eğlenmeye bisikletiyle gittiğini söyledi.
Eşinin de bisikleti ulaşım aracı olarak kullandığını ifade eden Kabaca, "7 aydır ailemizin üyesi olan kedimiz Badem de benimle bisiklete biniyor. Onu taşıdığım çantanın içinde kimi zaman kafasını dışarı çıkarıp etrafı izliyor, kimi zaman da çantanın içine girip uyumayı tercih ediyor. Birlikte sahilde bisiklete binerek rüzgarı hissetmekten o da benim gibi çok keyif alıyor." diye konuştu.
İzmir'de 6 yıldır bisiklete binen 52 yaşındaki İngilizce öğretmeni Bahar Sungu da bisikletin farkındalığı güçlendiren, özgürleştiren bir araç olduğunu söyledi.
Sungu, şunları dile getirdi:
"Alışverişe, sergilere hatta düğüne bile giderken gündelik kıyafetimle bisiklet kullanıyorum. Başlarda insanlar yanlarından geçerken dönüp bakardı ancak kadın bisikletlilerin sayısı arttıkça onlar da alıştılar."
Bisikletinin önüne "Bisiklet en çok kadına yakıştı" yazısını astığını ve turlara katıldığını ifade eden Sungu, İzmir'in Amsterdam ve Milano gibi Avrupa'nın bisiklet kentlerinden biri olmaya aday olduğunu söyledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com