ŞANLIURFA - RAUF MALTAŞ
İnsanoğlunun ilk icatlarından birisi olan ve günlük yaşamın vazgeçilmezlerinin başında gelen ayakkabı, endüstriyel üretimde ortalama 90 kişinin elinden geçerek tüketiciye ulaşıyor.
İklim ve doğa koşullarından korunmak için geliştirilen ve zamanla binlerce çeşidi türetilen ayakkabıya, büyük küçük herkes ihtiyaç duyuyor.
Günümüzde geleneksel el işçiliğinden ziyade endüstriyel yöntemlerle imal edilen ayakkabının üretim yolculuğu ise "saya" adı verilen üst kısmının yapılmasıyla başlıyor.
Deriden sayayı oluşturacak parçalar modellerine göre hatasız ve tek seferde kesilerek, ayakkabının türüne ve numarasına göre montaj bölümünde kalıplara konuluyor.
Milimetrelerle ayakkabı numaralarının değiştiği sektörde, el işçiliği ve ustalık da büyük önem taşıyor. Ayakkabının modeline göre de başta deri ve kumaş olmak üzere onlarca çeşit parça kullanılıyor.
Çok sayıda parça kullanılıyor
Bir firmanın ayakkabı üretim direktörü Fatih İşcan, ayakkabının çok ciddi emek verilerek ve çok sayıda parça kullanılarak üretildiğini söyledi.
Çoğu kişinin ayakkabının üzerindeki emeğin farkında olmadığını belirten İşcan, "Parçaların kesimiyle işlem başlar. Deri, kumaş, astar, bağcık, süs parçaları ve diğer takviye malzemelerin hepsini bir araya getirdiğimizde ancak bir ayakkabıyı ortaya çıkarabiliyoruz. Dolayısıyla burada gerçekten çok büyük bir emek var." dedi.
Her parçaya özgü farklı bir uzmanlık gerektiren işlemin uygulandığını anlatan Fatih İşcan, özellikle parçaların doğru şekilde birleştirilmesi ve dikilmesinin büyük önem taşıdığını ifade etti.
Milimler bile önem taşıyor
Ayakkabıda her milimetrenin büyük önem taşıdığına dikkati çeken İşcan, "Ayakkabı çok hassastır. Mesela 2 ayakkabı numarası arasındaki boy farkı, yani 41 ile 42 arasındaki fark 6-7 milimetredir. Hepsi o kadar. Her bir parçada bir milim hata yapsanız, yarım numara saya değişir ve ayakkabı olmaz. Dolayısıyla biz bu hassasiyetle çalışmak zorundayız." şeklinde konuştu.
Piyasanın yoğun talebini fabrikasyon üretimle karşılamaya çalıştıklarını aktaran Fatih İşcan, şöyle devam etti:
"Endüstriyel bir tesiste bir ayakkabı 80-100 kişinin eline değerek ortaya çıkıyor, çok ciddi bir emek var. Bir ayakkabı bir günden önce çıkmaz ama toplu olarak üretildiği için bu süre daha da artabiliyor. Fabrikamızı gelip ziyaret eden herkes istisnasız çıkarken ayakkabılarına bakıp, 'Biz bunun böyle olduğunu bilmiyorduk, bundan sonra ayakkabıya bakış açımız değişti, bu kadar emek olduğunu bilmiyorduk' diyor. Biz çokta ayakkabının üretim tarafının toplumca bilinmediğini görüyoruz." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com