Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, “Bipolar bozukluk esasen çok da bilinmeyen ancak toplumda neredeyse 50 kişiden birinde görülen bir ruh sağlığı sorunudur” dedi.
Bipolar bozukluğun en basit haliyle; zaman zaman kişinin çökkünlük ve taşkınlık dönemler yaşaması olduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, “Kadınlarda ve erkeklerde de aynı sıklıkta görülebilmektedir. Özellikle 20-25 yaşlarında başlar. Kişinin bu değişken ruh halleri nedeniyle hakkında filmler yapılmış, ünlülerin bir kısmında da gözükmesi nedeniyle ilgi odağı olmuştur. Bu sorunu yaşayanlar dönem dönem farklı ruhsal durumlarla karşımıza çıkar. Dönemlerden biri depresyondur. Bu dönemde en az iki hafta süren çökkünlük, isteksizlik, ilgi ve istekte azalma, uyku sorunları, iştah sorunları, konsantre olamama, enerji azalması, suçluluk duygusu, iç sıkıntısı, işine gidememe, huzursuzluk ve intihar düşünceleri görülebilir.
İkinci dönem ise taşkınlık (mani) dönemidir. Bu dönem en az bir hafta sürer. Kişiye az uyku yetmeye başlar ancak buna rağmen aşırı enerjiktir. Neşeli, aşırı hareketli, aşırı konuşkan, dışa dönük, aşırı şakacı bazen cinsellikle ilgili yersiz şakalar yapan, kendisini önemli bir kişi gibi hisseden, aşırı harcama yapan bir kişi olarak karşımıza çıkar. Bazen bu dönemde kişi aşırı kavgacı, sinirli bir kişi olabilir. Bu dönemde uygunsuz ve sık cinsellik yaşanabilir. Hepimizin gün içerisinde ya da bir gün süren böyle dönemleri olabilmektedir. Ancak ailelere sorduğumuzda; bizim çocuğumuz böyle bir kişi değildi, bir anda değişti bambaşka biri oldu derler. Burada önemli fark uygunsuz ortamlarda uygunsuz davranmaktır. Esasen manyak kelimesi mani dönemini yaşayan kişi olmasına rağmen, toplumda bir aşağılama kelimesi olarak kullanılmaktadır” diye konuştu.
Bipolar bozukluğu olan kişilerin sonbahar ve kış dönemlerinde depresyon dönemi daha sık yaşarlarken, ilkbahar ve yaz dönemleri daha çok taşkınlık dönemleri yaşayabildiğini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, “Çoğunlukla bu dönemler başlarken stres yoktur. Ancak stresli durumlarda bu hastalığı başlatabilir. Kişiler bu hastalıkta hayatları boyunca bir hastalık dönemi ya da birden çok hastalık dönemi yaşayabilirler. Bu dönemler depresyon, mani, ya da her iki durumu da barındıran karma dönemler olabilir. Birçok kişi; arkadaş veya yakının önerisiyle, ya da eczaneden ricayla antidepresan ilaçlar kullanmaktadır. Böyle bilgisizce, takip edilmeden kullanılan ilaçlar depresyon hastalarında taşkınlık dönemi başlatabilmektedir” diye konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, bipolar bozukluğu düşündüren durumları şöyle sıraladı; “Kişi içe kapanık bir dönem yaşarken birden aşırı neşeli taşkın bir dönem yaşamaya başlaması.
Normal giyimli bir kişinin kısa bir zaman içinde aşırı renkli dikkat çekici giyinmeye başlaması.
Çok konuşkan olmayan birinin günlerce hatta bazen sesi kısılmasına rağmen aşırı konuşur duruma gelmesi
Kişinin az ya da hiç uyumamasına rağmen oldukça dinç olması.
Uygun olmayan bir ortam da uygunsuz davranışlar yapması. Örneğin cenazede şarkı söylemek, aşırı gülmek gibi.
Sebepsiz aşırı neşeli olması.
Böyle bir alışkanlığı olmamasına rağmen, aşırı ve kontrolsüz alışveriş yapma veya para harcama
Aşırı alkol ve uyuşturucu kullanma.
Daha önce olmadığı halde; aşırı kendine güvenmesi, her yerde kavga etmesi.
Bahar dönemlerinde bu belirtilerin artması.
Antidepresanlarla tedavide iki hafta tedaviyi tamamlamadan depresyonun tersi bir döneme girerek aşırı neşeli olması.
Sıkça depresyon yaşayan kişilerin ara dönemlerde aşırı taşkınlık yaşaması.
Hastalığın tedavisinde; o dönemi ne kadar ağır geçirdiğine bağlı olarak ayaktan tedaviden hastaneye yatışa hatta şok tedavisine kadar farklı tedavi yöntemleri kullanılabilmektedir. Hastalık yaşam boyu sürebilmektedir. Bu nedenle hastalık tekrarlamasın diye koruyucu ilaçlar kullanılmaktadır. Hastalığın en büyük risklerinden biri de intihar girişimleridir. Bu nedenle tedaviye özen göstermek ve psikiyatristin önerisi olmadan ilaç bırakmamak gerekir.”
(İHA)