Binlerce kişinin öldüğü Erzincan depremi 80 yıldır unutulmuyor

Erzincan'da 80 yıl önce yaklaşık 33 bin kişinin hayatını kaybettiği, 100 bin kişinin yaralandığı 7,9 büyüklüğündeki depremin acısı dinmiyor.

Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun, kentte 27 Aralık 1939'da yaşanan depremde hayatını kaybedenlerin defnedildiği Piri Sami Hazretleri Türbe ve Mezarlığı'ndaki 1939 Erzincan Deprem Şehitliği Anıtı'nda AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Depremde binlerce kişinin öldüğünü ve yaralandığını anlatan Aksun, deprem sırasında 15 yaşında olan halasının yıkılan duvarın altında kalarak yaralandığını ve enkazdan dedesi tarafından çıkarıldığını söyledi. Aksun, enkazdan çıkartılan halasının yeni kesilen bir hayvanın derisine sarıldığını ve 40 gün sonra iyileştiğini anlatarak, 80 yıl önceki yapılar depreme dayanıksız olduğu için çok kayıp verildiğini dile getirdi.

Bu büyük deprem sonrası birçok önlem alınmasına rağmen yeterli olmaması yüzünden 13 Mart 1992'de kentte yaşanan bir başka depremde de 670 kişinin öldüğünü ifade eden Aksun, "Bu deprem sonrası daha etkili ve kalıcı önlemler almaya başladık. Şu an belediye olarak deprem yönetmeliğini ihlal etme konusunda hiç kimseye şans tanımıyoruz. Teknik elemanlarımız yapılarda mutlaka en ince ayrıntısına kadar dikkat ediyor, takibimiz sürekli devam ediyor." dedi.

Aksun, deprem yönetmeliğini ihlal edenler hakkında gerekenin yapıldığını vurgulayarak "Depreme dayanıklı yerler yapmadığımız zaman aslında depremdeki cinayetlere hazırlık yapmış oluyoruz. Onun için Erzincan Belediye Başkanı olarak tavsiyem bugün belki maddi kayıplarımız olabilir ama yarın can kaybımız olmaması için mutlaka yönetmeliklere dikkat edilmesi gerekiyor." diye konuştu.

Kentte 1939'daki depremi 12 yaşında iken yaşayan 92 yaşındaki Sıdıka Aksu da aradan geçen yıllara rağmen o felaketi unutamadığını anlattı. O dönem kent merkezine 25 kilometre uzaklıktaki Üzümlü ilçesinde oturduklarına işaret eden Aksu, "Deprem olduğunda evdeydik, her yer yıkılmış, dümdüz olmuştu. Çevredeki köylerden yakınlarımızın ölülerini getirdiler, kefen bile bulunamadı ama bir şeylere sararak gömdüler." dedi.

Aksu, depremde evlerinin duvarları yıkılınca uzun süre çadırda yaşadıklarını aktararak "Depremde bir kardeşim öldü, ağabeylerimin çocukları öldü, cenazelerini kefensiz defnettiler. Ana depremden sonra uzun süre artçı depremler olmaya devam etti. Kaçıyoruz bir daha deprem oluyor, uzun süre evlere giremedik." diye konuştu.

Deprem döneminde evlere giremedikleri için ekmek pişirmekte güçlük çektiklerini, deprem sonrası da birçok kişinin başka şehirlere gittiğini söyleyen Aksu, "Depremden yaklaşık 6 ay sonra evlerimize gidip yıkılan bölümleri yaptırabildik. O süreçte bahçelerde çadırda durduk. Şimdiki gibi çadırı hükümet vermiyor herkes kendi imkanlarıyla evlerindeki bezlerden yaptığı çadırlarda duruyordu." dedi.

Kaynak: AA