Tarih boyunca yıkılmayıp, yakın zamanlarda 4 duvar olarak ayakta kalmış Anadolu ve Balkanlar’da, çoğu camii ve mescit pek çok ibadethane, ya dönüştürülerek müze haline getirildi, ya da amacı dışında kullanımlara açıldı.
Bu tür yapıların kimi, alçılı kireçli “restorasyon”lardan, kimi de virane olmaktan kurtulamadı.
Camii ve mescitler son yıllarda yıkılmış bile olsa ya yeniden inşaa ediliyor ya da esaslı restorasyona tabi tutuluyor ancak önceden “müzeye dönüştürülmüş” olanlar ise aslına döndürülemiyor. İşte bu sefer de bir eski kilise, “Kültür ve Turizm” adına müze olma yolunda.
Bilecik'in Osmaneli ilçesinde 1800'lü yılların sonunda yapılan, bugün harabe durumdaki Aya Yorgi Kilisesi, restorasyonun ardından müze olarak hizmet verecek.
Projesi, Anıtlar Kurulu tarafından onaylanan tarihi yapının 2017 yılında başlaması planlanan restorasyonunun 2 yılda tamamlanması hedefleniyor.
OSMANELİ, BİR ÇOK MEDENİYETİN EV SAHİBİ...
Osmaneli Belediye Başkanı Münür Şahin, Osmaneli ilçesinin tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını hatırlattı.
Tarihçilerin saptamasına göre, ilçenin tarihinin milattan önce 8 binli yıllara dayandığını aktaran Şahin, şöyle konuştu:
"Buranın en önemli özelliği şu; Selçuklular İznik'i fethetmek için yola çıktıklarında ilk geldikleri ve Türkleştirdikleri yer Osmaneli oluyor. 1075 yılında Osmaneli, eski adıyla 'Lefke' sonra da İznik, Selçuklulara katılıyor ve bildiğiniz gibi Anadolu Selçuklu Devleti kuruluyor. Bunun başkenti de İznik olarak belirleniyor. 1075'ten bu yana da Osmaneli Türk kenti olma özelliğini sürdürmüş. Bu çok önemli bir olay. Haçlı Seferleri sırasında da Haçlılar hiçbir zaman buraya girememişler çünkü burada savaşçı Türkler yaşıyormuş. Yani en önemli değerlerimizden biri de o tarihten beri Osmaneli'nin kesintisiz Türk kenti olmasıdır."
İlçede tarihi yansıtan birçok yapı bulunduğu anlatan Şahin, bunlardan birinin de Aya Yorgi Kilisesi olduğunu belirtti.
Kilisenin bulunduğu bölgenin, antik çağda tapınak alanı olarak kullanıldığını öğrendiklerini ifade eden Şahin, "Hristiyanlıkla beraber bu alan kilise olarak kullanılmaya başlanmış. Buradaki kilise zamanla meydana gelen yangın ve afetler nedeniyle yıkılmış. En son bundan önceki kilise de Osmaneli'de çıkan yangında büyük zarar görüyor. Daha sonra 1800'lü yıllarda buraya, Macar bir mühendisin çizdiği bu kilise yapılıyor. O dönemden bugüne kadar da varlığını sürdürüyor." diye konuştu.
Restorasyon 2 yıl içerisinde tamamlanacak
Şahin, kiliseye ilişkin kamulaştırma işlemlerinin tamamlandığını, burada ilavelerle birlikte 4 bin metrekarelik bir alana ulaştıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Nabi Avcı'yla görüştük. Buranın restorasyonu yaklaşık 2-3 milyon lira civarında bir rakam tutuyor. Projesini kuruldan geçirdik ve onaylattık. Bakanlığımızdan da tahsilini yaptık, inşallah 2017 yılının yatırım planı içerisinde yer alacak. Restorasyon çalışmaları da 2017 yılında başlayacak ve 2 yıl sürecek. Restorasyonun tamamlanmasıyla burası ayağa kalkmış olacak ve Osmaneli tarihi bir değerini daha kazanmış olacak."
"Kilise tekrar ibadete açılmayacak"
Restorasyon projesi kuruldan geçtikten sonra Fener Rum Patriğinin bölgeye geldiğini anımsatan Şahin, "Kendisiyle de kiliseyle ilgili konuları değerlendirdik. Burası kesinlikle tekrar ibadete açılmayacak. Burası hem müze olarak hem de kültürel anlamda kullanılacak. Gerekli izinleri aldık ve Osmaneli çevresinde bulunan taşınabilir kültür varlıklarını buraya getiriyoruz. Onları burada muhafaza ediyoruz dolayısıyla müze olarak kullanımına fiilen başlamış olduk." dedi.
dikGAZETE.com