İSTANBUL
Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Kurulu Anadolu Gazete Sahipleri Temsilcisi Mustafa Arslan, "Genel Kurulumuz, 50 binin altındaki gazeteler için 12,5 lira olan sütun-santim fiyatını 15 lira, 50 binin üzerinde tiraja sahip gazetelere ilişkin ise 40 lira olan resmi ilan sütun-santim fiyatını 45 lira olarak Cumhurbaşkanlığına teklif etmiş oldu. Bu teklifin hayata geçmesi, Sayın Cumhurbaşkanımızın onayıyla mümkün olacak." dedi.
Mustafa Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, BİK'in 28 Kasım Çarşamba günü başlayan 29. Dönem 9. Genel Kurul toplantısının, bugün yapılan oturumla tamamlandığını bildirdi.
Yazılı basın kurumlarının resmi ilan fiyat tarifesi konusunda alınacak kararı beklediğini hatırlatan Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik güçlüklerin yanı sıra basınımız, özellikle yazılı basınımız çok daha fazla güçlük içine girmiştir. Çünkü temel girdileri ithal maddelerdir ve bu malzemelerde hem döviz kurundaki artış hem de birim fiyatında, dolar üzerinden artışlar vardı.
Bunların telafi edilebilmesine ilişkin resmi ilan fiyat tarifesi önemliydi. Genel Kurulumuz, 50 binin altındaki gazeteler için 12,5 lira olan resmi ilan sütun-santim fiyatını 15 lira, 50 binin üzerinde tiraja sahip gazetelere ilişkin ise 40 lira olan resmi ilan sütun/santim fiyatını 45 lira olarak Cumhurbaşkanlığına teklif etmiş oldu. Bu teklifin hayata geçmesi, Sayın Cumhurbaşkanımızın onayıyla mümkün olacak."
Yazılı basın kurumlarını ilgilendiren bir diğer önemli değişikliğin ise tutulması zorunlu defterlere ilişkin olduğunu aktaran Arslan, "Dijital ortamda defterler tutulmaktaydı. Tiraj ve diğer asgari satış, asgari personel miktarı da yine elektronik ortamda tutuluyordu. İki taraflı bir sistem işlerken Genel Kurul'da alınan kararla bu sistem teke indirgenmiş, bürokrasi azaltılmış oldu. Gazete sahiplerimizin takiplerini kolaylaştıran bir sistemin nisan ayından itibaren yürürlüğe girmesi kararlaştırıldı." ifadelerini kullandı.
Alt vasıflı gazetelerin bekleme sürelerinin 12 aydan 18 aya çıkarıldığını aktaran Arslan, "Bu Genel Kurul kararlarının, özellikle resmi ilan fiyat tarifesinin kısa sürede hayata geçmesi, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından uygun görülüp onaylanması, sektöre bir can suyu olacaktır. Buna ilişkin beklentilerimiz var." dedi.
BİK'in ağustos ayında olağan, eylül ayında bir olağanüstü genel kurul yaptığını hatırlatan Arslan, "Basın İlan Kurumu Genel Kurulu, mevzuat üretme imkanına sahip. Bu imkandan hareketle sektörün elini rahatlatmak için asgari satışlarda ve yüz ölçümlerde indirime gitti. Böylece maliyetlerin yüzde 40'a yakın düşürülmesini sağladı. Bu dönemi daha rahat atlatmak için de önemli bir dayanak oldu." diye konuştu.
"Sistem devam etmeli, radyo televizyon ve internet sahasına da yaygınlaştırılmalı"
Arslan, yaklaşık 1 yıllık sürede hazırladığı "Basında Yayınlanan İlan ve Reklam Tutarları" başlığını taşıyan rapor konusunda da bilgi verdi.
Yazılı basına 195 Sayılı Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanun gereği resmi ilanlar verildiğini ve desteklendiğini, yine kanun gereğince BİK'in düzenleme ve denetleme gerçekleştirdiğini hatırlatan Arslan, sözlerine şöyle devam etti:
"Radyo ve televizyonlar için düzenleme ve denetleme söz konusu ancak destekleme söz konusu değil. İnternet mecrası için ise düzenleme, destekleme ve denetleme ayaklarının üçü de eksik. Biz öncelikle bu üç alanla ilgili birbirini tamamlayan zincir yaklaşımı gereği, birbiriyle topluma hizmette yarışan ama çatışmayan aynı sistemin kurulmasını bekliyoruz.
Çünkü dünyanın her yerinde, her demokraside medya, toplum adına hizmet yaptığı için destekleniyor. Batı'da da alıyor Doğu'da da destek alıyor. Bunun dışındaki yaklaşımlar yanlış. Şimdi ekonomik güçlükler olunca televizyon ve radyolar, 'Basın ilan gelirleri bize verilsin' demiş. İnternet sahası da 'bize verilsin' diyor. Oysa ki yazılı basının kaynağını talep etmek yerine her üç alanla ilgili kanun koyucunun ve hükümetin bir kaynak üretmesi lazım."
Konya'da yayımlanan bir yerel gazetenin resmi ilan gelirlerinden örnek veren Arslan, şunları aktardı:
"Gazete, eylül ayında 4 bin 700 liralık resmi ilan almış. KDV ile birlikte bu rakam 5 bin 546 lira. Katma Değer Vergisi'ni yüzde 15'lik Basın İlan Kurumu komisyonunu, -4 tane personel çalıştırıyor- Sosyal Güvenlik primlerini, 3 aylık ödediği muhtasar vergisini eklediğimizde elinde kalan para, 4 bin 700 liradan, 660 lira. Bu ne demek?
Bu şu demek; devlet bir cebinden aldığını öbür cebine koyuyor ama sonuç itibarıyla 4 kişinin istihdamını sağlıyor, yerel demokrasinin işlemesine katkı sağlıyor ve katma değer üretmiş oluyor.
Buna, gelir ve kurumlar vergisini de ilave edersek 660 lira da kalmıyor zaten. Bu gazete 8 bin 118 lira asgari kadrosuna maaş veriyor. Ayrıca 3 bin 667 lira da baskı parası veriyor. Yani resmi ilanları kamu, gazetelere, özellikle yerel gazetelere vermek suretiyle hem istihdam oluşturuyor hem de toplum adına denetim işlevini yerine getirmiş oluyor."
Türkiye'deki 25 büyükşehir belediyesi ve bu illerdeki valilerin yazılı basında çıkan haberlerine ilişkin bir çalışma daha yaptıklarını aktaran Arslan, "Son derece çarpıcı rakamlarla karşılaştık. Öncelikle tespit şu; yerel yöneticilerin haberleri ezici bir şekilde yerel gazetelerde yer alıyor.
Konya'dan bir örnek daha vereyim, 2017 yılı içerisinde Konya Büyükşehir Belediye Başkanı ile alakalı olmak üzere kaç tane haber yapılmış dendiğinde, çıkan rakam 9 bin 184. Bu haberlerden kaç tanesi yerel gazetelerde çıkmış? 8 bin 877. 247 tanesi de yaygın gazetelerde yer almış. Peki bu haberlerin reklam eş değerleri ne kadar diye baktığımızda, 30 milyon 646 bin liralık reklam eş değeri haber çıkmış. Konyan'nın resmi ilan ve reklam tutarı ise sadece 7 milyon 759 bin lira." ifadelerini kullandı.
Yerelde demokrasinin işlerliğinin sağlanması, denetleme, tanıtım görevlerinin yerine getirilmesi açısından yerel basının son derece önemli bir fonksiyonu yerine getirdiğini vurgulayan Arslan, şunları söyledi:
"Sondan başlayarak gidersek haber vermenin dışında, yerel basın; yerel demokrasiyi işletiyor, denetim, eğitim, tanıtım görevini yerine getiriyor ve bir kamu görevi yapıyor. Verilen kaynağa baktığımızda yerindelik açısından değerlendirirsek devlet bir cebinden aldığını hemen öbür cebine koyuyor ama sonuçta da bu hizmetin yerine gelmesini sağlıyor.
Bu nedenle Basın İlan Kurumu Kanunu gereği bu sistemin tahkim edilerek devam etmesi, radyo televizyonlar ve internet sahasına da yaygınlaştırılmasının doğru olduğunu düşünüyoruz."
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com