Beyrut
ABD’de 3 Kasım’da yapılan başkanlık seçimini Demokrat aday Joe Biden’ın kazanması, ekonomi ve siyaset açısından zorlu bir dönemden geçen Lübnan'da beklenti havası oluşturdu.
Lübnan'da siyasi partiler arasındaki anlaşmazlıklardan dolayı yeni hükümetin kurulması gecikirken, ABD’deki seçim sonuçlarının ülkenin siyaset ve ekonomi sahnesini etkileme ihtimali bulunuyor.
Lübnanlı uzmanlar Biden'ın seçimi kazanmasının, Lübnan başta olmak üzere bölgeye olası yansımalarını AA muhabirine değerlendirdi. Uzmanlar, Biden'ın Beyaz Saray'a çıkmasının Washington ile Tahran arasındaki nükleer anlaşmanın geri dönüşüne zemin hazırlayacağını, bunun da Lübnan başta olmak üzere bölgeye yansımalarının olacağını belirtti.
Nükleer anlaşmaya geri dönülmesi İran ve Hizbullah üzerindeki baskıyı azaltacak
Siyasi analist Emin Kamuriye, ABD yönetimiyle Lübnan'da hükümetin kurulması arasında doğrudan bir bağlantı bulunmadığına işaret etti.
Biden'ın seçilmesinin ardından Washington'ın Hizbullah'ın hükümete katılmasına ilişkin açık bir itirazda bulunmayacağını söyleyen Kamuriye, bunun da ülkede hükümet kurma sürecini kolaylaştıracağını aktardı.
ABD'nin yeni başkanı Biden'ın İran ile nükleer anlaşmayı yeniden canlandırmayı isteyeceğini vurgulayan Kamuriye, "Bu da Tahran yönetimiyle yeniden bir iletişim kurma çabaları kapsamında Hizbullah ve yöneticilerine baskının azalacağı anlamına geliyor." dedi.
Kamuriye ayrıca, Biden'ın İran'la nükleer anlaşmaya dönmesi durumunda Hizbullah ve yönetim kadrosu üzerindeki baskının da azalacağını savundu.
İsrail ve Lübnan arasındaki sınır sorununda Washington'ın ara bulucuğu sürecek
Lübnan ile İsrail arasındaki tartışmalı sınırın belirlenmesine yönelik müzakere sürecine de değinen Kamuriye, Biden'ın da Donald Trump gibi İsrail'i her şeyin üzerinde tutacağını dolayısıyla iki ülke arasındaki sınır belirleme görüşmelerinin başarıyla sonuçlanması için ara buluculuk çalışmalarının sürdürüleceğini belirtti.
Gazeteci-yazar Tony Abi Najem de ABD'nin dış politikasının bir başarısı olarak görüldüğü için İsrail ile Lübnan arasındaki sınır belirleme konusunda ABD yönetiminin çalışmayı sürdüreceğini ifade etti.
Biden'ın zaferinin Lübnan'a yansımalarının hafif olacağını kaydeden Abi Najem, Biden döneminin, Trump döneminden farklı olmayacağını ve Hizbullah'a uygulanan yaptırım politikalarının devam edeceğini vurguladı.
Demokratlar Lübnan hükümetini destekleme eğiliminde
Lübnan'da yeni kurulacak hükümetin reformların uygulanması konusundaki iç anlaşmazlıklar ve Arap ülkelerin Hizbullah nüfuzu altında yardım eli uzatmada çekimser davranması nedeniyle yurt dışından destek alamayacağına işaret eden Abi Najem, bu tür nedenlerle yeni hükümetin başarısız olacağını söyledi.
Hizbullah'a yakınlığıyla bilinen Lübnanlı gazeteci Kasım Kayser ise "Demokratlar, reformlar olmadan hiçbir yardımın olmayacağına dair uluslararası tutuma rağmen Saad Hariri liderliğindeki muhtemel Lübnan hükümetini destekleme eğiliminde." değerlendirmesinde bulundu.
Trump döneminde Hizbullah'a baskı arttı
Biden'ın İran ile nükleer anlaşmaya dönmesi halinde, bunun Lübnan başta olmak üzere Orta Doğu'ya yansımaları olacağını, gerginliklerin azalmasına ve bazı iç işlerle ilgili dosyaların çözülmesine yardımcı olabileceğini savunan Kayser, "Trump döneminde ABD'nin İran üzerindeki baskısı bağlamında Hizbullah'a yönelik baskılar arttı." diye konuştu.
Ekonomiye doğrudan etki beklenmiyor
ABD başkanlık seçimlerinden çıkan sonuçların Lübnan ekonomisine etkisine ilişkin konuşan Ekonomi Uzmanı Velid Ebu Süleyman, "Lübnan ekonomisiyle ABD seçimleri birbirine doğrudan bağlı değil." görüşünü dile getirdi.
"Hizbullah ve bu gruba yakın kişilere uygulanan yaptırımların hafifletilmesi ekonomiye doğrudan etki etmeyebilir ama siyasi gerginliğin azalması ekonomiye olumlu yansıyabilir" diyen Ebu Süleyman, Lübnan'daki ekonomik krizin ancak içeride yapılacak reformlar ve Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) yardımıyla çözülebileceğini savundu.
Ebu Süleyman, "Trump yönetimi, Lübnan'a IMF'den yardım yapılmasını hiç veto etmedi. Biden döneminde de bu değişmeyecektir." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com