Bu hastalığın oluşumunda genetik faktörler yüzde 10-15 kadar etkili olduğunu belirten Akdemir, "Hamilelik esnasında annenin radyasyona maruz kalması, hekim tavsiyesi olmadan hamilelikte ilaç kullanımı, gıdalarla alınan değişik hormonlar ve bazı virüsler risk faktörlerinin bazılarıdır. Özellikle anne adayları hamilelik esnasında yukarıda sayılan risk faktörlerinden muhakkak uzak durmalıdır. Beyin damar yumakları hastalığı genellikle doğuştan gelen bir hastalıktır. Ancak nadiren kafa travması sonrası beyin yaralanmaları sonrası görülür. Beyin damar yumakları hastalığının oluşumunda çevresel faktörlerin rolü bilinmemektedir. Çocuklarda beyin Kanamalarının asıl nedeni beyin damar yumaklarıdır. Görülme sıklığı 100 bin kişide 1'dir" dedi. Beyin damar yumaklarının iki ana belirtisi olduğunu belirten Akdemir, bunların beyin kanaması ve bara (epilepsi) nöbeti olduğunu kaydetti.
Akdemir, "Beyin damar yumakları beyin kanamalarının ana nedenidir. Ancak çocukluk çağı beyin kanamalarının en sık nedeni beyin damar yumaklarıdır. Bu yüzden çocukluk çağı müzmin baş ağrıları mutlaka detaylı beyin incelemesi yapılmalıdır. Özellikle ölümcül beyin kanamalarında korunmak için baş ağrısı şikayeti doğru okunmalı ve tedavi planlanmalıdır. Hastana hastane ve doktor doktor gezen hastaların şikayetleri dikkatlice incelenirse beyinde bir damar yumağı olduğu tespit edilebilir. Her baş ağrısı beyin damar yumakları belirtisi değildir. Ancak baş ağrıları sebebleri arasında beyin damar yumakları vardır. Buradaki baş ağrısı taraf vermeyen özellikle kafa içi basıncını artıran yani öksürme ıkınma, efor gerektiren veya gece yatmaya bağlı adeta uzun süreli müzmin tıbbı tedaviye cevapsız bir baş ağrısıdır" dedi.
Beyin damar yumaklarının, migren, beyin damar tıkanmaları, epilepsi ve psikolojik hastalıklarla karıştırıldığını kaydeden Akdemir, tedavi yöntemlerini şöyle anlattı: "Cerrahi( mikrocerrahi), Gama knife( radyocerrahi), Embolizasyon, Kombine tedavi. Bu sayılan tedavi şekilerini uygulayabilmek için öncelikle beyin damar yumağı hastaya şikayet veriyor mu yoksa vermiyor mu, beyin damar yumağı bulunduğu bölgesi, lezyonun büyüklüğü ve kaç atar damar besleyicisi var veya kaç toplar damar lezyondan kan tahliye ediyor? Bu temel iki soruyu cevapladıktan sonra hangi tedavi seçeneği uygulanacağı kararı verilir. Ancak kesin bir kural olarak evre 1,2, 3 kadar olanlar ameliyata uygun olanlardır. Mikrocerrahi beyin damar yumağı tedavisinde altın standarttır başarılı bir beyin ameliyatı ile bu amansız hastalıktan hiç bir sekel kalmadan kurtulunur . Ancak her beyin bölgesi damar yumakları mikrocerrahiye uygun değildir. Bu durumlarda kombine tedavi seçenekleri dikkatlice gözden geçirilmelidir. Beyin kanamalı damar yumakları genellikle mikrocerrahiye uygundur. Kanamalı damar yumakları acil şartlarda değerledirilmelidir. Bunlarda kanama sonrası ilk 6 saat adeta altın standarttır. Bu saatler içinde kanamanın büyüklüğü yerleşimi ve damar yumağı evrelemesi hızlıca yapılıp acil cerrahi planlanmalıdır. Örneğin beynin kritik yerlerine yerleşmiş damar yumaklarında ise radyo cerrahi planlanır. Unutulmamalıdır Radyo cerrahi damar yumağını 2-3 sene içerisinde tedavi edecektir. Bu tedaviye verilen hastalar 3 cm kadar olan küçük damar yumaklarıdır.
Radyocerrahi sonrası hastalar beyin kanaması geçirme riski daima vardır. Ayrıca radyocerrahi sonrası radyonekroz riskleri de vardır. Beyin damar yumakları genellikle doğuştan gelen iyi huylu bir beyin damarsal hastalıktır. Senelerce sinsice subjektif olarak baş ağrıları baş dönmeleri, bazen sara nöbetleri gibi öncü şikayetleri olur. Ani beyin kanaması en iyi bilinen belirtidir. Teşhisi günümüzde oldukça kolay ve çabuk konulmaktadır. Önce belirsiz şikayetleri doğru anlaşılıp uygun teşhis yöntemi uygulanırsa beyin kanaması olmadan beyin damar yumağı teshis konulur. Bu zor ve tehlikeli hastalığın tedavisindeki başarı öncelikle beyin damar mimarisini iyi bilen tecrübeli beyin damar cerrahlarına, embolizasyon yapabilen tecrübeli girişimsel radyologlara ve yoğun bakım ünitelerine ihtiyaç vardır" dedi.
dikGAZETE.com