Bel fıtığının günümüzde iş gücünü etkileyen en önemli hastalıklardan biri olduğunu vurgulayan Dr. Yeral, her bel fıtığının ameliyat gerektirmediğini söyledi.
''Her bel ağrısı bel fıtığı değildir''
Her beli ağrıyan kişinin bel fıtığı olduğunu düşünmemesi gerektiğinin altını çizen Dr. Yeral, “Bel fıtığı beldeki kemikler arasındaki yumuşak dokunun yanlış bir harekete bağlı olarak yerinden çıkıp omuriliği ya da ayağa giden sinir kökünü sıkıştırmasıyla ortaya çıkan bacak ağrısıyla devam eden bir hastalıktır. Dünyada en fazla iş gücü kaybının olduğu hastalıklardan birisidir. Baş ağrısından sonra bel ağrıları en sıklıkla ortaya çıkan hastalıktır. Bel ağrısı bel fıtığı değildir. Bazı vatandaşlarımız ani bel ağrılarında bel fıtığı oldum diye hastaneye koşuyorlar bu yanlıştır. Küçük fıtıklaşmalar bel fıtığı olarak algılanıyor bu da yanlıştır. Bel fıtığı, bir hastanın belinden başlayarak bacağına vuruyorsa ve sonrasında güçsüzlük oluyorsa o zaman bel fıtığı belirtisidir” dedi.
Bel fıtığı ameliyatı ve sonrası
Bel fıtığı ameliyatı olan hastaların mutlaka yürümesi gerektiğini belirten Dr. Yeral, “Öncelikle her bel fıtığı hastasının ameliyat olması gerekmiyor. Eğer idrar kaçırıyorsa acil olarak ameliyata alınır. Bu durumun nedeni ise erken müdahalenin önemidir. Aksi takdirde bu durum hastada kalıcı sonuçlar bırakabilir. Bazı bel fıtığı hastalıklarına bağlı oluşan ağrılar bir süre sonra kendiliğinden geçebiliyor. Bel fıtığının en etkili ameliyat çeşidi ise mikrodiskektomidir. Lazer tedavisi etkili sonuç vermez. Biz hastaların normal yaşantısına dönmeleri için ameliyat yapıyoruz. Evde 1-2 ay yatmaz. Benim hastalarım ameliyattan 8 saat sonra kalkıp yürür, ertesi gün evine gider, evinde yürümeye devam eder. Ama kesinlikle bel fıtığı ameliyatı sonrası hastaların uzun süre yatmaları ve oturmalarını tavsiye etmiyoruz. Mutlaka yürümelerini öneririm” diye konuştu.
Lider Olgun - Orhan Erkılıç