TBMM
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Hakkari'nin Çukurca ilçesinde terör örgütü PKK ile çıkan çatışmada şehit olan Piyade Uzman Çavuş Uğur Bora ile Piyade Er Mehmet Günay'a, Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesinde uğradığı silahlı saldırı sonucu şehit olan polis memuru Atakan Arslan ile Bursa'da kavgaya müdahale ederken silahla açılan ateş sonucu şehit olan polis memuru Erman Özcan'a Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı diledi.
Siirt'in Pervari ilçesinde askeri aracın devrilmesi sonucu şehit olan Jandarma Astsubay Çavuş Celal Özcan ile Uzman Çavuş Burak Aydoğan'a Allah'tan rahmet dileyen, aynı kazada yaralanan askerlere acil şifa temennisini ileten Destici, bu milletin evlatlarına, güvenlik güçlerine tetik çekenlerin parmaklarının tek tek kırılacağını söyledi.
Dün itibarıyla "yeni normal" diye adlandırılan döneme girildiğini hatırlatan Destici, aşı ve kesin tedavi bulununcaya kadar fiziki mesafe, maske ve hijyenden vazgeçilmemesi çağrısında bulundu.
Destici, çoğu ülke ekonomisi küçülürken Türkiye'nin yüzde 5'e yakın büyüme oranını yakalamasının önemli bir başarı olduğuna değinerek, "İnsanımız bu 3 aylık pandemi sürecinde çok gereksiz harcama yaptığını fark etti. İnsanımızı tekrar bu gereksiz harcamalara yönlendirmemeliyiz, tam tersine üretime yönlendirmeliyiz. Üretimi desteklemeli, üreticilere kredileri sıfır faizle vermeliyiz." diye konuştu.
ABD'de yaşananları yakından takip ettiklerini belirten Destici, polisin, siyahi bir ABD'liyi kameralar önünde boğarak öldürmesini, tüm dünyayla birlikte dehşetle izlediklerini söyledi.
"Temsilde adalet, yönetimde istikrar"
Pandemiye rağmen bir süredir Türkiye'de, sistem, darbe ile seçim ve siyasi partiler kanunlarına ilişkin tartışmalara şahit olunduğuna işaret eden Destici, "Özellikle seçim kanununa ilişkin tartışmaların uzamasının ve herhangi bir uzlaşma veya iyileşmeyle sonuçlanmamasının, tartışmaların taraflarının konuya, kurallar ve prensiplerden çok kendi durumlarını avantaja dönüştürme açısından yaklaşmaları nedeniyle gerçekleştiğini düşünüyorum." dedi.
Bu konunun, kurallar ve prensipler üzerinden tartışılması gerektiğini vurgulayan Destici, şöyle devam etti:
"Cari olan ve geçmişteki anayasalarda yer alan temsilde adalet ve yönetimde istikrarı sağlıyor olabilmeleri, seçim kanunları yapılırken dikkat edilecek en önemli hususların başında gelmelidir. Hukukun içerisinde ara yollar bulmak, kuralların kenarından dolanmak veya hülle gereçleri oluşturmak bazen bu yolu tercih edenlere avantaj gibi gözükse de uzun vadede bu siyasilere büyük zarar vermiş, siyaset sahnesinden silinmelerine yol açmıştır."
"Siyasi partilere hazine ve seçim yardımları gözden geçirilmeli"
Yeni sistemde seçim barajının fonksiyonlarını kaybettiğini, kaldırılması gerektiğini söyleyen Destici, devletin siyasi partilere yaptığı hazine ve seçim yardımlarının gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
Seçime katılmanın ağır ve katı kurallara bağlı olduğu Türkiye'de, seçim yardımının, seçime katılma hakkı kazanan siyasi partilerin bir kısmına verilmemesinin adaletsiz olduğu kadar "demokrasi ayıbı" olduğunu vurgulayan Destici, "Kamuoyunun, bazı siyasi partilerin 'Terörün uzantısıdır.' dediği bir partinin, Hazineden yardım almasını birileri bize açıklasın. Hadi kapatmıyorsunuz ki Anayasa'ya ve yasalara göre kapatılması gerekir. Peki seçim yardımından men edemiyor musunuz? Bir taraftan 'Terörün uzantısı, PKK'nın partisi' diyeceksiniz diğer taraftan kepçeyle para aktaracaksınız. Bunu milletimiz samimiyetsiz görüyor." ifadelerini kullandı.
Siyasi partilerdeki olağanüstü kurultay taleplerinin, bazı partilerde görüldüğüne işaret eden Destici, şöyle devam etti:
"Yüzde 50+1 imza isteniyor. Adam yarıdan bir fazla delegesinin imzasını alıyorsa kongre yapmaya gerek yok ki direkt genel başkan olsun zaten. Bunun daha demokratik bir düzeye indirilmesi lazım.
Genel başkan adaylıklarıyla ilgili talepler. Bunların yasal olarak güvence altına alınması gerekiyor. Siyasi Partiler Kanunu ile Seçim Kanunu'nu demokratikleştirmeliyiz. Toplumda partileri, siyaseti, Meclisi itibarsızlaştıran milletvekili transferlerine de elbette bir ayar vermek zorundayız."
"Erken seçim kararı bu istikrarı bozar"
Erken seçim tartışmalarına da değinen Destici, "Erken seçime bugün için ihtiyaç da yok, bir talep de şahsen görmüyorum. Seçimlerin Anayasa ve yasayla öngörülen zamanda yapılması gerektiğini düşünüyorum." şeklinde konuştu.
Bu tartışmaların eski sistemden bugüne taşınan alışkanlıklardan olduğunu ifade eden Destici, "Türkiye'ye istikrar lazım, erken seçim kararı bu istikrarı bozar. Seçim demek kutuplaşma, keskin ayrışmaların yeniden gündeme taşınması ve kaşınması demektir. Daha üç yıl varken Türkiye'yi seçim havasına sokmanın yanlışlığını ifade ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Destici, darbe tartışmaları olduğuna işaret ederek, "En büyük sorumluluk siyasetçilerimizde. Siyasetçilerimizin her biri, darbe kimden gelirse gelsin ve kime karşı yapılırsa yapılsın BBP gibi net bir duruş ortaya koymak zorundalar." dedi.
"Sosyal medya düzenlemesine acil ihtiyaç var"
Son günlerde provokasyon kokan adli vakaların sıklıkla yaşandığına dikkati çeken Destici, "İzmir'de camilerimizden Çav Bella okunmasıyla başlayan, dün Etimesgut'ta rastladığımız menfur saldırı ve bunların sosyal medyadaki sunuş biçimi hepimizi endişelendirmektedir." diye konuştu.
Destici, Etimesgut'ta ezan okunurken yüksek sesle müzik dinleyenleri uyardığı için hunharca öldürülen Barış Çakan'a Allah'tan rahmet, ailesine sabır dileyerek, "HDP'nin terörün ve PKK'nın uzantısı olduğunu, milletimizin etnik farklılıklarını nasıl istismar ettiğini orada da gördük. Kürt vatandaşlarımızı galeyana getirmek istediler, sokağa dökmeye çalıştılar. Elbette bunların hukukta bir karşılığı olmalı." dedi.
İnternet üzerinden yayınlanan organize yalan haberler, kamu güvenliğine ve kişilik haklarına yapılan saldırılar konusunda Türkiye'nin dünyada ilk sırada yer aldığını aktaran Destici, şunları söyledi:
"İnternet yayıncılığı ve sosyal medya üzerinden işlenen suçlarla ilgili düzenleme yapılmasına acilen ihtiyaç var. Sosyal medya üzerinden kamu güvenliğine yönelik organize eylemlerin yanında Türkiye'de faaliyet gösteren ve ülkemizde büyük reklam gelirleri elde eden sosyal medya platformlarının Türkiye'de temsilcilik dahi bulundurmaması, mali kayıpların yanında suça ve suçluya erişme noktasında da zaaflara sebep olmaktadır. Meclis'in gelecek dönemde üzerinde öncelikle çalışması gereken konulardan birinin bu olması gerektiğini düşünüyorum."
Gazetecilerin de sorularını yanıtlayan Destici, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Daha baskıcı bir OHAL peşindeler." sözü hatırlatılarak değerlendirmesinin sorulması üzerine, "Böyle bir şey olacağına ihtimal vermiyorum. Kemal Bey, bunu hangi duyuma ya da bilgiye göre açıkladı. Bunu açıklaması gerekir. Ne devletin ne hükümetin ne de Cumhur İttifakı'nın gündeminde böyle bir şey yok. OHAL diye bir şey yok." karşılığını verdi.
Baroların yapısı ve seçimi konusundaki düzenlemeye ilişkin soru üzerine Destici, barolarla ilgili yasal değişikliğe ihtiyaç olduğunu belirtti.
Tekliflerinin, barolarda seçimlerin nispi sistemle yapılması olduğunu bildiren Destici, "Çoğunlukçu sistemin değiştirilmesi lazım. Bunu destekliyoruz ve böyle yapılmasını arzu ediyoruz. Baro bir siyasi parti değildir, bir sendika da değildir. Baronun yargı içerisinde bir konumu var. Bunu bozmak, hafifletmek, zedelemek doğru değil. Tekli baro sistemi devam etmeli ama seçimlerde nispi seçime geçilmelidir. Demokrasi orada da iletilmelidir." değerlendirmesinde bulundu.
Destici, tedavi gördüğü hastanede vefat eden kapatılan Refah Partisi'nin kurucu üyesi ve eski Genel Başkanı Ahmet Tekdal'a Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı diledi.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com