Rus uçaklarının bombardımanı ve İran’ın milis desteğiyle Türkmen Dağı’nda ilerleyen Suriye ordusu, Hatay’ın güneyindeki Bayır-Bucak Türkmenlerine yönelik saldırılarının şiddetini her geçen saniye arttırıyor. Katliam tehdidiyle karşı karşıya olan Bayır-Bucak bölgesinde yaşananları değerlendiren İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, MİT tırlarıyla ilgili önemli bir noktaya dikkat çekti.
Bayır-Bucak’a yönelik saldırıların Türkiye’nin MİT tırlarıyla o bölgedeki sahipsiz kalmış Türkmenlere destek gönderdiğini kanıtlar nitelikte olduğunu ifade eden Yaşar Hacısalihoğlu, “Türkiye, sürecin en başından beri sahipsiz kalmış Bayır-Bucak Türkmenlerine destek oldu. Hatta insani drama sebep olan bu duruma yardım etmek için MİT tırlarıyla da destek göndermişti. Fakat Türkmenlere yardım götüren MİT tırları üzerinde ihanet şebekesinin de içinde olduğu büyük bir oyun oynandı.
MİT tırları meselesinin üzerinden Türkiye’nin DAEŞ’i desteklediği tezini dünyaya yayarak bizi ‘terörü destekleyen ülke’ kumpasına sokmak istediler. Ancak ortaya çıkan son saldırılar, Türkiye’nin MİT tırlarıyla Bayır-Bucak Türkmenlerine yardımcı olmak istediğini kanıtlıyor. Gelinen noktada Türkiye bu yeni duruma ilişkin bir pozisyon alacak. Bu meseleyi, diplomasiyle çözebilirse diplomasiyle yoksa birtakım stratejik önlemlerle çözecek” dedi.
“SALDIRININ 3 ANLAMI VAR”
Bayır-Bucak’ın stratejik önemine vurgu yapan Yaşar Hacısalihoğlu, bu bölgeye yapılan saldırıların taşıdığı anlamlara dikkat çekti. Bayır-Bucak’ın, Türkiye’nin Akdeniz koridoruna olan sınır hattını kucakladığını söyleyen Hacısalihoğlu, “Bu bölgeye saldırılması üç anlama geliyor. Birincisi, Türkiye daha önce ‘Fırat’ın batısına geçilirse bunu tehdit sayarım’ demişti. İkincisi, Bayır-Bucak, Türkiye’nin ısrarla üzerinde durduğu Güvenli Bölge meselesini ortadan kaldıracak bir hat üzerinde bulunuyor. Üçüncüsü de Suriyeli Türklerin hedef alınması doğrudan Türkiye’nin hedef alındığını gösteriyor” diye konuştu.
KALICI BARIŞ İÇİN…
Türkiye’nin 2 buçuk milyon Suriyeli sığınmacı için açtığı insani koridorun Bayır-Bucak Türkmenleri için de açılacağını söyleyen Yaşar Hacısalihoğlu, Suriye’de kalıcı barışın sağlanması gerektiğine işaret etti. Bayır-Bucak’taki Türkmenlerin, Osmanlı döneminden bugüne bağları Türkiye ile her zaman sıcak olmuş önemli bir kitle olduğuna dikkat çeken Hacısalihoğlu, “Türkiye insanlık görevi gereği aralarında Türkler, Araplar ve Kürtlerin olduğu 2 buçuk milyon sığınmacıya kapısını açmıştı. Dolayısıyla bu insani koridoru Türkmenlere kapayacak değiliz.
Fakat bu çözüm değil. Suriye’de kalıcı bir barış ortamının oluşması ve Suriye’yi terör sahasına dönüştürmek için oynanan oyunların ortadan kalkması gerekiyor. Suriye, içinde birden fazla ordunun ve silahlı terör örgütünün olduğu çökmüş bir devlet. Hepsinin ortadan kalktığı bir yapıdan söz ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“RUSYA’NIN GEREKÇESİ BİTTİ”
Esad rejimini, Rusya’yı, DAEŞ’i ve PYD’yi Suriye’de bütünlüklü yaşama imkanını ve iklimini ortadan kaldıran dörtlü olarak nitelendiren Hacısalihoğlu, “Rusya bu hat üzerinden Doğu Akdeniz’deki çıkarını korumaya çalışıyor. DAEŞ, birçok yapının işine geliyor. Esad, DAEŞ sayesinde ‘Halkımla değil, terörle mücadele ediyorum’ diyor. PYD’de de DAEŞ üzerinden konumunu meşrulaştırıyor. Bütün bunların yanında bir de Özgür Suriye Ordusu var.
Rusya, Suriye’ye gelmeden önce Esad sıkışma süreci yaşamıştı. Rusya Esad’a bir yaşam koridoru açmak için buraya geldi. Ancak bu saldırılardan sonra Rusya’nın DAEŞ nedeniyle Suriye’deki varlığının gerekçesi bitmiştir. Rusya’nın DAEŞ’e yaptığı operasyon sayısı ile muhaliflere yaptığı operasyon sayısı arasında karşılaştırılamayacak kadar çok büyük bir fark var. Görülüyor ki DEAŞ’i alandan silmek gibi bir hesap yok” dedi.
dikGAZETE