Bayburt
Yazyurdu köyünde 3 bin rakımlı zirveden akan kaynak sularının beslediği tesislerde yetiştirilen alabalık türleri, rağbet görüyor.
Sert iklim koşulları nedeniyle yavaş büyüyen ve eti daha sıkı olan balıklar, dondurucu suyun soğuğuyla da yağlanıp lezzetleniyor.
İl Tarım ve Orman Müdürü Selami Ersen, AA muhabirine, Bayburt'un iç sulardaki balıkçılıkta önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.
Balıkçılığın istihdama katkı sağladığını belirten Ersen, her yıl kentteki baraj ve göletlerde yetiştirilen Türk somonu ve alabalığın yaklaşık 790 tonunun ihraç edildiğini vurguladı.
Ersen, köylerde kaynak sularda balık yetiştirilen tesisler olduğuna işaret ederek, "Özellikle rakımın yüksekliği ve suyun soğukluğuyla beraber diğer bölgelerde olmayan kültür balıkçılığının lezzetini Bayburt'ta bulabiliyorsunuz. Çünkü derelerin beslenmesi büyük oranda kar sularıyla oluyor. Balık soğuk suda daha lezzetli oluyor. Ayrıca organik beslendikleri için ciddi bir lezzeti bulunmaktadır." dedi.
3 bin rakımlı karlı dağlardan gelen suyla alabalık yetiştiriliyor
Kent merkezine 35 kilometre uzaklıktaki Yazyurdu köyünde alabalık yetiştiren Rıfat Fettahoğlu, işletmeyi 47 yıl önce babasının kurduğunu söyledi.
Sert iklim koşulları nedeniyle balık yetiştirmenin zaman aldığını ve zahmetli olduğunu anlatan Fettahoğlu, şöyle devam etti:
"3 bin rakımlı karlı dağlardan gelen doğal kaynak suyuyla balıklar yetişiyor. Suyumuzun doğal olması, buraya gelene kadar hiçbir yerleşim yerinin bulunmaması ve suyun çok uzun mesafeden çalkalanarak gelmesi balığın kalitesini artırıyor. Soğuk sularda yetiştiği için eti sert ve yağlı oluyor. Dolayısıyla bu da barajlar ve diğer akarsulardaki balıklara göre daha lezzetli olmasını sağlıyor. Gökkuşağı alabalığı ırkı ve deremizde doğal olan kırmızı benekli alabalık yetiştiriyoruz."
Fettahoğlu, yılda ürettikleri 29 ton alabalığı Bayburt'un yanı sıra çevre illerdeki restoranlara da sattıklarını ifade etti.
Yazın hem alabalık hem de doğası dolayısıyla birçok kişinin bölgeyi ziyaret ettiğini belirten Fettahoğlu, "Karadeniz ve Doğu Anadolu'dan çok sık günübirlik hem balık yemek hem de buranın havasını teneffüs etmek için geliyorlar. Gurbetçiler ilgi gösteriyor. Yaylalarımıza çıkıyorlar, doğa yürüyüşü yapıyorlar. Buradan Rize'nin turistik yaylalarına, yine Uzungöl'e gidiyorlar." diye konuştu.
Özellikle yazın ailesiyle sık sık alabalık yemeye geldiklerini aktaran Harun Sivlim, "Hem lezzetli bir şekilde pişmiş alabalık yiyoruz hem de doğası çok güzel. Deresi ve yaylalarıyla adeta görsel şölen sunuyor." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
