İSTANBUL - AİŞE HÜMEYRA BULOVALI
"37. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı"na bavullarıyla gelen kitapseverler, burayı bir festival havasında yaşıyor.
TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım AŞ tarafından Türkiye Yayıncılar Birliği iş birliğiyle düzenlenen, Anadolu Ajansı'nın Global İletişim Ortağı olduğu "37. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı" devam ediyor.
Bazı okurlar, bu yıl "Hayatı Edebiyatla Kuşatmak" ana temasıyla TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi - Büyükçekmece'de gerçekleştirilen fuara bavullarıyla birlikte geliyor.
Aylar öncesinden para biriktirip liste yaparak kitap almaya gelen bazı ziyaretçiler, yazarlarla tanışıp söyleşilere de katılma fırsatı buluyor.
Bavullarına atıştırmalık yiyecekler ve termos içinde içeceklerini koymayı ihmal etmeyen kitapseverler, stantları tek tek dolaşıyor.
Fuara 2 bavulla birlikte Sancaktepe'den gelen ev kadını 42 yaşındaki Zeynep Başak Işık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl aldıkları kitapları taşımakta zorlandıkları için bu yıl bavul kullandıklarını anlattı.
Işık, kitap almak için özellikle fuarı beklediklerini dile getirerek, "Ben daha çok tarihi kitaplara, romanlara meraklıyım. Burada normalde kitapçılarda bulamadığımız daha çok çeşidi bulabiliyoruz. Benim için en önemli nokta bu." dedi.
Işık'ın ortaokulda öğrenim gören kızı İpek Duru Işık da kitap okurken hikayelerin kafasında canlanmasını çok sevdiğini belirterek, "Eskiden kitap okumayı sevmezken şimdi sevmeye başladım. Polisiye romanları özellikle beğeniyorum. Herkes bence sevdiği kitapları seçip okursa daha güzel olur." diye konuştu.
"Bavul kullanmak bir özgürlük"Bir süre özel sektörde çalıştıktan sonra okuma ve yazmaya merak duymaya başladığını anlatan matematikçi Ayşe Gençer Memiş ise fuarda kullandığı bavulun kendisine özgürlük hissi verdiğini söyledi.
Memiş, fuara bavulla geldiği zaman rahat şekilde kitapları incelediğini belirterek, şöyle devam etti:
"Bavulumda ayrıca atıştırmalıklarım var. Fuara açılış saatinde geliyorum, kapanışa kadar da dolaşıyorum. Şu anda klinik psikolojik üzerine yüksek lisans yapıyorum. Orada bir hocamız 'Kitap okumak da bir terapidir.' dedi. Bu yüzden kitap okuyan kişinin terapiye çok fazla ihtiyacı yoktur. Çünkü o orada (kitaplarda) farklı hayatları, dünyaları, problemleri ve problemlerden çıkış yollarını görür. Yalnız olmadığını anlar. Ayrıca farkındalığı, algısı gelişir. Bu yüzden kitapları önemli görüyorum."
Kendisinin de bir roman yazdığını ifade eden Memiş, "Kitapçılarda bu kadar çeşit olmuyor. Hem de burada yeni çıkan eserleri takip etme fırsatı oluyor. Bu dünyanın içinde olmayı seviyorum. 7 yaşında bir kızım var. Aslında önceki yıllarda bavulum hep kızımın kitaplarıyla dolardı. Sabahtan akşama kadar gezdiğim için onu fuara getiremiyorum, sıkılıyor ama dönüşümü heyecanla bekliyor." dedi.
Memiş, kızına doğru içerikte eserler seçmek için alacağı kitapları okuduğunu bu nedenle fuarda çok vakit harcadığını anlatarak, kitap okuma alışkanlığı edinebilmesi için haftanın belirli bir günü kızını kitapçıya götürdüğünü de aktardı.
"Bir bavul dolusu kitap aldım"Fakülte arkadaşlarıyla birlikte fuara gelen edebiyat bölümü öğrencisi Murat Kaan da bölümünün kaynak kitaplarını alabilmek için özellikle fuarın açılışını beklediğine vurgu yaparak, şunları kaydetti:
"Bir bavul dolusu kitap aldım. Bölüm kitaplarım kalın ve bayağı ağır bu yüzden taşıma kolaylığı olsun diye bavul kullanıyorum. Fuarı öğrenciler tarafından ele alırsak pek çok yayınevinin bir arada olması bize zaman tasarrufu sağlıyor. Aynı zamanda indirimler oluyor. Türk Dil Kurumu'nda veya Türk Tarih Kurumu'nda ciddi indirimler oluyor. Bu da öğrenciler için kaçırılmaz bir fırsat."
Yurt içi ve dışından 800 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katıldığı fuar, 18 Kasım'da sona erecek.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com