Batuhan Yaşar'ın "Oyun içinde oyun onun içinde de başka bir şey" başlıklı yazısının tamamı ise şöyle:
"Sis perdesi henüz dağılmadı. Genelkurmay Başkanlığı’ndan gelen açıklama kafaları iyice karıştırdı. Akın Öztürk.. Eski Hava Kuvvetleri Komutanı.. Tutuklandıktan sonra, darbecilerin Genelkurmay Başkanlığına getireceği isim olarak lanse edildi. Hatta yakında televizyonlara çıkacağım, diye dişlerine porselen kaplama yaptırıyordu.
Genelkurmay’ın Akın Öztürk’ün darbecilerle ilgisi olmadığı şeklinde de okunan açıklaması Ankara’da tepkiyle karşılandı. Ankara, bir yandan da sıcak gelişmelerle boğuşuyor. MGK ve Bakanlar Kurulu’nda alınan kararların vakit kaybedilmeden uygulanmasına için hummalı bir çalışma var.
Kavgada atılan yumruklar sayılmaz.
Tabii ki böylesine büyük bir operasyonda yanlışlıklar, hatalar olabilir.
Ama su akar yolunu bulur.
Çapraz sorgulamalarla, derin kovuşturmalarla her şey kontrol ediliyor.
Biraz daha sabır.
At izi it izine karışmış durumda.
Karşımızda her türlü şekle girebilen/girebilecek bir yapı var.
Silahlı Fetullahçı Terör Örgütü tam bitti dediğimiz bir anda bize o korkunç geceyi yaşattı.
En başta bunu unutmayalım.
MGK’dan terör örgütü kararı çıkınca fazla mı oluyor, çok mu abartılıyor, demedik mi..
Cuma gecesi bir an için başarılı olduklarını düşünelim..
İç savaş çıkmış, ülke kim bilir kaç parçaya bölünmüştü.
Sokaklardan şu an kan akıyordu oluk oluk.
Bunu aklımızdan hiç ama hiç çıkartmayalım.
Dinî açıdan ise bu konuya hiç bakmadık. Diyanet o işi mercek altına almış durumda.
FETÖ ile DAEŞ arasında teolojik bir fark görünmüyor.
Cuma gecesi gerçek yüzlerini gösteren FETÖ teröristlerinin Müslümanlıkla, dinle-diyanetle, İslamiyetle hiç ilgilerinin olmadığı da net olarak ortaya çıktı.
Yakında bu konuda başka veriler de ortaya konulacak.
Tekrar Cuma gecesine dönecek olursa hâlâ cevaplanamayan birçok soru masanın üzerinde duruyor.
Darbenin Cuma değil de 1 gün öncesinden öğrenildiği bilgisi geldi.
Cumhurbaşkanı ve Başbakana neden haber verilmediği veya verilemediği en büyük muamma.
Kuvvet Komutanları bir anda nasıl böylesine enterne edilebildi.
Bu konu hâlâ çok karışık.
Envanter ile ilgili doğrulama da henüz yapılamadı.
Savaş gemileri ile ilgili bazı kuşkular var.
Kayıp askerler değil de kaçaklar mevcut.
Size başka bir haber daha verelim:
Kuzey Irak ve Marmaris’te operasyonlar devam ediyor.
Kaçan FETÖ’cülerin yakalanmasına çalışılıyor.
TBMM’yi bombalayan F-16 pilotunun Suriye’ye kaçtığı yönünde bilgiler alıyoruz.
Bu bilgiyi özellikle paylaşıyorum ama henüz teyit edemediğimizin de altını çizerek.
Bu 7 F-16 pilotu nerede belli değil.. İncirlik’e indikten sonrası "Sarı Çizmeli Mehmet Ağa.."
Mişler muşlar havada uçuşuyor.
Bizi bombalayan pilotlarla ilgili bir karartma devam ediyor.
Hâlâ pilotların isimlerine ulaşılamadı.
Bu en büyük soru işareti.
Bitti demek için çok erken.
Oyunun içinden oyun, hatta onun içinden başka bir şey çıkması muhtemel.
Önümüzdeki hafta şaşıracağımız olaylarla karşılaşabiliriz.
Tedbirler ve yara sarmaya yönelik çok hızlı hareket edilecek.
Önemli kararlar alındı.
Kesinleşenleri buradan paylaşmak istiyoruz:
1-TBMM, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve Başbakanlık Çankaya Köşkü'ne hava savunma sistemleri kurulacak.
2-Darbe tehdidi oluşturan bütün askerî birlikler taşınacak. (Etimesgut, Selimiye ve Hasdal Kışlaları gibi)
3-Jandarma, Genel Müdürlüğe dönüştürülüp İçişleri Bakanlığı’na bağlanacak.
4-Cumhurbaşkanılığı Muhafız Alayı lağvedilecek.
5-Generalliğe yükseltilme kriterleri sil baştan değişiyor. Kurmay olmayan subaylar general olabiliyordu. Bu daha da kolaylaştırılacak.
6-Genelkurmay Başkanlığı yeniden yapılandırılacak. Millî Savunma Bakanlığı’na bağlanması ile konu çözülmüyor. Önemli olan her 10 yılda bir darbe üreten yapı hüviyetinden çıkartılması. Güç tek yerde toplanmayacak. Çeşitli seçenekler üzerinde çalışılıyor.
Zekâmızla âdeta dalga geçen ABD’ye sadece darbe gecesi delillerinden oluşan yeni bir dosya daha gönderiliyor..."
