Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batılı ülkelerin terör konusunda samimi olmadıklarını belirterek, “Güneyde, dağda terör örgütlerinden çıkan silahlara bakın, Batılı dostlarımız. Bunlar yan yana oturduğumuzda hep dost. Silahlar onların silahları” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 kapsamında İstanbul’da düzenlenen W20 Zirvesinin açılışı ve 1’inci Asya-Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi kapanış oturumuna katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Kapsamında düzenlenen W20 zirvesi açılış töreni ve 1’inci Asya-Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi kapanış oturumuna katıldı. Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kadın 20 zirvesine katılmak üzere dünyanın dört bir yanından gelen sizlere çok teşekkür ediyorum. G20 dönem başkanı olarak kuruluşuna öncelik ettiğimiz bu grubun, G20’nin diğer açılış gruplarının içinde olmasından onur duyuyorum. G20 ülkeleri olarak genel ilkemiz, hızlı ve dengeli büyümenin yanında, özellikle Türkiye olarak kapsayıcı büyümedir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak G20 dönem başkanlığımızda önemli konuları 3 başlıkla topladık. Bunlar; kapsayıcılık, uygulama ve yatırımlar. Kapsayıcılık ekonominin sürdürülebilir bir şekilde büyümesinde önemlidir. Ekonomik büyüme ve refahtan herkesin pay alması anlamına gelen kapsayıcılığın en önemli rolü de kadınların iş gücüne katılımıdır. Büyümeye çok ihtiyaç duyduğumuz bir zamandan geçiyoruz. Kadınlar ekonomide hak ettiği yeri almalarıdır. G20 olarak, en geç 2025 yılına kadar genç işsizliği yüzde 15 kadar azaltmayı hedefliyoruz. Dünya genelinde 2025 yılına kadar kadın ile erkeklerin iş gücüne katılım oranını yüzde 25 oranında azaltma kararını aldık. Bu da 100 milyon kadının iş gücüne katılımı anlamına geliyor. Bizim artık patinaja tahammülümüz yok, verilen taahhütlerin uygulamaya geçmesi gerekiyor. Şehir hastalarıyla vatandaşımın hastanenin bir kapısından girdikten sonra şifasını bulmuş olarak bu hastaneden çıkmış olacak. Bütün tedavisini hastanede görmüş olacak. Türkiye hastasını yurt dışına gönderen ülke olmaktan çıkacak hastayı ülkesine davet eden ülke haline gelecek. Doktorlarımızın sayısını çoğaltabilmek için tıp fakültelerimizin sayısını çoğaltmak için adım atıyoruz. Doğum sırasında anne ölümlerini indiren 10 ülkeden biridir. Bebek ölümlerinde de kayda değer düşüş kaydettik” diye konuştu.
"SON 13 YILDA ÖNEMLİ ADIMLAR ATILDI"
Cumhurbaşkanı Erdoğan kadınların iş gücüne katılım oranının çok arttığını belirterek, “Türkiye’de son 13 yılda önemli adımlar atıldığını söylemek istiyorum. Kadınların iş gücüne katılım oranı 2004’te yüzde 23,3 iken bu oran bugün yüzde 33,3 seviyesine yükseldi. Bu başarılarda izlediğimiz kararlı politikaların olumlu katkılarını görüyoruz. 2004 yılında yüzde 4,9 olan kadın girişimci oranı 2015 haziran ayı itibariyle yüzde 8 seviyesine ulaştı. Türkiye’deki kadın girişimcilerin sayısı bu vesileyle 110 bini aştı. Kadınlar sadece ekonomik alanda değil, siyasal,kültürel ve sosyal alanda da etkinliğini güçlendiriyor. Yeterli seviyede mi değil. 1934 yılında yapılan anayasa değişikliğiyle kadına seçilme hakkını veren ilk ülke Türkiye’dir. Son dönemlerde gerçekleştirilen reformlarla çalışan anneler ile yeni doğum yapmış kadınlara yönelik mali destek çalışmaları başladı. Mikro krediden çocuk bakıma kadar uzanan geniş yelpazeyi kapsayın bu programlarla kadınların ekonomi hayattaki güçlerinin arttırılması hedefleniyor. Kadın erkek ücret dengesininde sağlanması önemli. Erkek ve kadınlar arasındaki ücret farkının hala devam ettiğini biliyoruz. Başbakanlığım döneminde biz performansı gündeme getirdik. Bunun performansla değerlendirilmesini düşürdük. Yanı cinsiyete göre değil. Eşit işe eşit ücret. Bu sorun sadece bize mahsus değil. 2000 yılında kadınlar arasında okuma yazma bilmeyenler oranı yüzde 19’du. Bu oranı yüzde 6’ya kadar indirmeyi başardık” ifadesini kullandı.
“ONLARA UÇAKLAR, BOMBALAR GÖNDERİYORSUNUZ”
“G-20 zirvesinin en önemli gündemi hiç kuşku yok ki terör olacaktır” diyen Erdoğan, Ülkemizin Güney sınırında Suriye’de tüm dünyanın güvenliğini tehdit eden olaylar yaşanıyor. Kendi vatandaşlarına karşı acımasızca bir savaş yürüten recim Suriye halkının yarısını oluşturan 12 milyon halkın yerinden olmasına neden olmuştur. Bugün Suriye’de olanlar aslında bir devrim arayışı değildir. Bu ülkede yaşananlar Suriye halkının kurtuluş mücadelesidir. Biz Türkiye olarak demokrasinin ve özgürlüklerin yanında olması gereken her ülke gibi Suriye halkının kurtuluş mücadelesini destekliyoruz. Nasıl demokrasi nasıl özgürlük. Bir tarafta darbe yapılıyor. Siz bu darbeyi yapanları alkışlıyorsunuz. Onlara uçaklar, bombalar gönderiyorsunuz, daha fazla öldür diye daha fazla bombala diye. Bölgede faaliyet gösteren DAEŞ, PYD, PKK gibi terör örgütleri rejimle birlikte Suriye halkının kurtuluş mücadelesine karşı savaşan yapılardır” dedi.
“BATILI DOSTLARIMIZ, SİLAHLAR ONLARIN SİLAHLARI”
Batılı ülkelerin terör örgütlerine silah yardımında bulunduğunu kaydeden Erdoğan, “DAEŞ’in hedef aldığı ülkelerin başında Türkiye geliyor. Türkiye adı amacı söylemi ne olursa olsun tüm terör örgütlerinin karşısındadır. Terör örgütlerinin bazılarını destekleyip, bazılarıyla mücadele ediyor gibi görünmek terörün yanında yer almaktır. Bu ahlaka sahip hiç bir ülkenin terör örgütleri arasında ayrım yapması kabul edilemez. Bugün işinize geldiği için desteklediğiniz terör örgütünün yarın silahlarını size doğrultacağından hiç şüphesiz olamasın. Terörün karakteri budur. Terör örgütleriyle mücadelede Türkiye’ye yeteri desteği vermeyenler bu örgütlere alttan aşta destek olanlar bölgeyle birlikte tüm dünyayı felakete sürüklediklerini bilmelidir. Güneyde, dağda terör örgütlerinden çıkan silahlara bakın, Batılı dostlarımız. Bunlar yan yana oturduğumuzda hep dost. Silahlar onların silahları. Bir terör örgütünün başındaki kişi diyor ki ’50 ton silah bize gönderildi, dahada gönderilecek’. Kendilerine şunu söylüyorum DAEŞ’e karşı savaşıyor diye veriyoruz diyorsun. El Nusra diye örgütte DAEŞ’e karşı savaşıyor. Ama ona terör örgütü diye bakıyorsun, diğerlerine niye bakmıyorsun. Terör örgütünün iyisi kötüsü olur mu? Batı, terör örgütleri arasında ayrım yapıyor” şeklinde konuştu.
(İHA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 kapsamında İstanbul’da düzenlenen W20 Zirvesinin açılışı ve 1’inci Asya-Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi kapanış oturumuna katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Kapsamında düzenlenen W20 zirvesi açılış töreni ve 1’inci Asya-Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi kapanış oturumuna katıldı. Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kadın 20 zirvesine katılmak üzere dünyanın dört bir yanından gelen sizlere çok teşekkür ediyorum. G20 dönem başkanı olarak kuruluşuna öncelik ettiğimiz bu grubun, G20’nin diğer açılış gruplarının içinde olmasından onur duyuyorum. G20 ülkeleri olarak genel ilkemiz, hızlı ve dengeli büyümenin yanında, özellikle Türkiye olarak kapsayıcı büyümedir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak G20 dönem başkanlığımızda önemli konuları 3 başlıkla topladık. Bunlar; kapsayıcılık, uygulama ve yatırımlar. Kapsayıcılık ekonominin sürdürülebilir bir şekilde büyümesinde önemlidir. Ekonomik büyüme ve refahtan herkesin pay alması anlamına gelen kapsayıcılığın en önemli rolü de kadınların iş gücüne katılımıdır. Büyümeye çok ihtiyaç duyduğumuz bir zamandan geçiyoruz. Kadınlar ekonomide hak ettiği yeri almalarıdır. G20 olarak, en geç 2025 yılına kadar genç işsizliği yüzde 15 kadar azaltmayı hedefliyoruz. Dünya genelinde 2025 yılına kadar kadın ile erkeklerin iş gücüne katılım oranını yüzde 25 oranında azaltma kararını aldık. Bu da 100 milyon kadının iş gücüne katılımı anlamına geliyor. Bizim artık patinaja tahammülümüz yok, verilen taahhütlerin uygulamaya geçmesi gerekiyor. Şehir hastalarıyla vatandaşımın hastanenin bir kapısından girdikten sonra şifasını bulmuş olarak bu hastaneden çıkmış olacak. Bütün tedavisini hastanede görmüş olacak. Türkiye hastasını yurt dışına gönderen ülke olmaktan çıkacak hastayı ülkesine davet eden ülke haline gelecek. Doktorlarımızın sayısını çoğaltabilmek için tıp fakültelerimizin sayısını çoğaltmak için adım atıyoruz. Doğum sırasında anne ölümlerini indiren 10 ülkeden biridir. Bebek ölümlerinde de kayda değer düşüş kaydettik” diye konuştu.
"SON 13 YILDA ÖNEMLİ ADIMLAR ATILDI"
Cumhurbaşkanı Erdoğan kadınların iş gücüne katılım oranının çok arttığını belirterek, “Türkiye’de son 13 yılda önemli adımlar atıldığını söylemek istiyorum. Kadınların iş gücüne katılım oranı 2004’te yüzde 23,3 iken bu oran bugün yüzde 33,3 seviyesine yükseldi. Bu başarılarda izlediğimiz kararlı politikaların olumlu katkılarını görüyoruz. 2004 yılında yüzde 4,9 olan kadın girişimci oranı 2015 haziran ayı itibariyle yüzde 8 seviyesine ulaştı. Türkiye’deki kadın girişimcilerin sayısı bu vesileyle 110 bini aştı. Kadınlar sadece ekonomik alanda değil, siyasal,kültürel ve sosyal alanda da etkinliğini güçlendiriyor. Yeterli seviyede mi değil. 1934 yılında yapılan anayasa değişikliğiyle kadına seçilme hakkını veren ilk ülke Türkiye’dir. Son dönemlerde gerçekleştirilen reformlarla çalışan anneler ile yeni doğum yapmış kadınlara yönelik mali destek çalışmaları başladı. Mikro krediden çocuk bakıma kadar uzanan geniş yelpazeyi kapsayın bu programlarla kadınların ekonomi hayattaki güçlerinin arttırılması hedefleniyor. Kadın erkek ücret dengesininde sağlanması önemli. Erkek ve kadınlar arasındaki ücret farkının hala devam ettiğini biliyoruz. Başbakanlığım döneminde biz performansı gündeme getirdik. Bunun performansla değerlendirilmesini düşürdük. Yanı cinsiyete göre değil. Eşit işe eşit ücret. Bu sorun sadece bize mahsus değil. 2000 yılında kadınlar arasında okuma yazma bilmeyenler oranı yüzde 19’du. Bu oranı yüzde 6’ya kadar indirmeyi başardık” ifadesini kullandı.
“ONLARA UÇAKLAR, BOMBALAR GÖNDERİYORSUNUZ”
“G-20 zirvesinin en önemli gündemi hiç kuşku yok ki terör olacaktır” diyen Erdoğan, Ülkemizin Güney sınırında Suriye’de tüm dünyanın güvenliğini tehdit eden olaylar yaşanıyor. Kendi vatandaşlarına karşı acımasızca bir savaş yürüten recim Suriye halkının yarısını oluşturan 12 milyon halkın yerinden olmasına neden olmuştur. Bugün Suriye’de olanlar aslında bir devrim arayışı değildir. Bu ülkede yaşananlar Suriye halkının kurtuluş mücadelesidir. Biz Türkiye olarak demokrasinin ve özgürlüklerin yanında olması gereken her ülke gibi Suriye halkının kurtuluş mücadelesini destekliyoruz. Nasıl demokrasi nasıl özgürlük. Bir tarafta darbe yapılıyor. Siz bu darbeyi yapanları alkışlıyorsunuz. Onlara uçaklar, bombalar gönderiyorsunuz, daha fazla öldür diye daha fazla bombala diye. Bölgede faaliyet gösteren DAEŞ, PYD, PKK gibi terör örgütleri rejimle birlikte Suriye halkının kurtuluş mücadelesine karşı savaşan yapılardır” dedi.
“BATILI DOSTLARIMIZ, SİLAHLAR ONLARIN SİLAHLARI”
Batılı ülkelerin terör örgütlerine silah yardımında bulunduğunu kaydeden Erdoğan, “DAEŞ’in hedef aldığı ülkelerin başında Türkiye geliyor. Türkiye adı amacı söylemi ne olursa olsun tüm terör örgütlerinin karşısındadır. Terör örgütlerinin bazılarını destekleyip, bazılarıyla mücadele ediyor gibi görünmek terörün yanında yer almaktır. Bu ahlaka sahip hiç bir ülkenin terör örgütleri arasında ayrım yapması kabul edilemez. Bugün işinize geldiği için desteklediğiniz terör örgütünün yarın silahlarını size doğrultacağından hiç şüphesiz olamasın. Terörün karakteri budur. Terör örgütleriyle mücadelede Türkiye’ye yeteri desteği vermeyenler bu örgütlere alttan aşta destek olanlar bölgeyle birlikte tüm dünyayı felakete sürüklediklerini bilmelidir. Güneyde, dağda terör örgütlerinden çıkan silahlara bakın, Batılı dostlarımız. Bunlar yan yana oturduğumuzda hep dost. Silahlar onların silahları. Bir terör örgütünün başındaki kişi diyor ki ’50 ton silah bize gönderildi, dahada gönderilecek’. Kendilerine şunu söylüyorum DAEŞ’e karşı savaşıyor diye veriyoruz diyorsun. El Nusra diye örgütte DAEŞ’e karşı savaşıyor. Ama ona terör örgütü diye bakıyorsun, diğerlerine niye bakmıyorsun. Terör örgütünün iyisi kötüsü olur mu? Batı, terör örgütleri arasında ayrım yapıyor” şeklinde konuştu.
(İHA)