Raşit Anaral yazıyor...
Geçenlerde B... isimli bir
film seyrettim. Ustaca yapılmış bu filmde başörtülü üniversite mezunu bir kız başrolü paylaşanların başını çekmekteydi... Bu başörtülü kız gece yarısı sokaklarda başkasıyla sarmaş dolaş oluyor,
kıyafet balosu adıyla gece uygunsuz ortamlarda bulunuyor...
Daha bir sürü fantezilerin olduğu film,
kendi açısından amacına ulaşmış görünüyor!... Doğrusu, düşünmeye başladım... Bazen sokaklarda
sigara içen başörtülü bayanlara rastlayıp üzülüyordum. Başörtüyü
neden taktığından haberi olmayan bu tiplerin istisna olduğu bir gerçek... Ancak, bu filmdeki kız üniversite bitirmiş,
çok boyutlu düşünceye ve akademik bir mantığa ulaşmış
biri olduğunu varsaydığımız da bu olaya hoş görüyle yaklaşmamız da
mümkün olmuyor. Tahsil yapmanın bilgi almakla bitmediğini biliyoruz... Bilindiği gibi, almış olduğumuz bilgileri yorumlayacak bir beyinin de devreye girmesiyle rasyonel bir fayda elde edebiliyoruz...
Başörtüyü bir Müslüman kadın tesettür amacıyla örter. (Nur suresi 31 ve Ahzap süresi 59.ayetler) Aksi takdirde başörtü şekilcilikten öteye anlam taşımaz.
Başörtü örtmek hassasiyetini gösteren Müslüman kadınlar davranışlarını ve konuşmalarını da bu tesettürün amacı içinde gerçekleştirmeleri gerekiyor. Mesele, bir bayan başörtü takmakla nerede bulunması gerektiğini,
nasıl davranacağını, nasıl konuşacağını Kur'an'ın müsaade ettiği çerçevede hareket edeceğine dair Allah'a
karşı söz vermiş sayılıyor... Dolayısıyla başörtüsü, başörtülü bir kadının başına taktığı bir metrelik bez parçası olmaktan çıkıyor... Tesettür, örtünmek ve gizlenmek anlamları taşımaktadır... Tesettür kadını koruyan bir giysi durumundadır... Bu
durumu birçok
ayet ve hadiste görmekteyiz...
Bir Müslüman kadının çıkıntıları gösterecek bir biçimde giyinmesi tesettür amacına uygun düşmediği gibi, davranışlarındaki anormallikler de amaca aykırı düşer.
Kısacası "korunma amacı"
yerine gelmez. Materyalist felsefe
üzerine kurulan kapitalist sistem, kadını
her yerde bir meta
olarak kullanmaya çalışmaktadır. Kadınla ilgisi olmayan reklamlarda
dahi kadının cazibesini kullanarak kadınları bir nesne
haline getirmektedir. Bu çarpık anlayışı hayatın birçok alanında görmekteyiz. Ekonomide olduğu
kadar sosyal ve
kültürel hayatımızı bile bu çarpık anlayışlar hâkim...
Erkeklerin kadına karşı olan duyarlığını istismar eden çevreler olduğu gibi, kadınlara karşı saygısızlık yapan birçok insanın olduğu da pratik bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. Bu noktada kadının tesettürlü olması, kötü niyetli kişileri saygıya davet etmesi anlamına da gelir. Tesettür hassasiyetine dikkat eden bayanlar, neden tesettüre girdiklerinin bilinç ve şuurunu taşımak zorundadır. Bu açıdan bakıldığında "korunmak"
sadece giyinmekle değil, davranışlarımızla anlam kazanacaktır.
Başörtüsü bir özgürlük bayrağıdır...
Başörtüsü, kadının rahat hareket etmesi
için sosyal hayatın kapısını
açan bir özgürlük bayrağıdır... Başörtüyü sadece bir şekil olarak algılamak yanlıştır. Başörtüsü, saygıya davettir. Başörtüsü kadının zırhıdır.
Başörtüsü, çevredeki zararlılara karşı bir antivirüs, bir güvenlik duvarıdır. Kadının sosyal hayatta iştirak etmesinin gerekçesidir başörtüsü...
Kadının kadınlığını değil, kişiliğini ön plana çıkaran bir rehberdir başörtüsü... Kadının Allah yolundaki hayat serüveninin bayrağıdır başörtüsü... Başörtüsü şereftir, hasiyettir; Müslüman kadının Allah'a söz verişidir... Başörtüsü
cinsel obje olmaktan kurtulmaktır. Başörtüsü kadının sosyal hayattaki muharrik gücüdür. Kadını nesne olmaktan çıkaran bir kimliktir başörtüsü. Kadındaki cazibeyi değil, kişiliği önceleyen bir semboldür başörtüsü...
Başörtüsü, bütün aşağılık komplekslerine ve materyalist şablonlara savaş açan, cesurca inandığını ortaya koyan kişilik sahibi ilkeli bir duruşun adıdır…