Genel

Başbakan’a çağrısını yineledi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na açık oturumda tartışma çağrısını yineleyerek, “Hâlâ ’kaynağı nereden bulacaksın’ diye meydanda soracağına, gel beraber senin istediğini televizyonda sen bana sor, ben sana anlatayım” dedi.7

Başbakan’a çağrısını yineledi
30-04-2015 20:15

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na açık oturumda tartışma çağrısını yineleyerek, “Hâlâ ’kaynağı nereden bulacaksın’ diye meydanda soracağına, gel beraber senin istediğini televizyonda sen bana sor, ben sana anlatayım” dedi.
7 Haziran genel seçim çalışmaları kapsamında Afyokarahisar’a gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Meydanı’nda miting yaptı. Yaklaşık 7 bin kişinin katıldığı mitingde kadınların sayısının fazla olduğu gözlendi. Miting öncesi geniş güvenlik önlemleri alınırken, polis mitinge katılanların üzerini tek tek aradı. Miting öncesi bomba imha uzmanları tarafından alanda bomba araması da yapıldı. Miting alanında yüksek yerlere özel hareket polisleri de yerleştirildi.
Planlanandan yaklaşık 40 dakika geç başlayan mitingde partililerin alkışlarıyla sahneye çıkan Kılıçdaroğlu’na, CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, CHP İl Başkanı Nevzat Ercan, Merkez İlçe Başkanı Kemal Demirkırkan ve milletvekili adayları eşlik etti. Mitinge Konya’nın Akşehir ilçesinden de katılım gerçekleşti.
Selamlamanın ardından konuşmasına başlayan Kılıçdaroğlu, Türkiye’de aylık geliri 200 TL’nin altında olan 17 milyon yoksul olduğunu öne sürerek, “13 yıldır ülkeyi yönetiyorlar, 13 yılda Türkiye’nin geldiği nokta 6 milyon 200 bin işsiz, 17 milyon yoksulumuz var. Ben bunları söylerken diyorlar ki ‘bu Kılıçdaroğlu bunu nasıl hesaplamış?’ Ben hesabını yaptım, neyin ne olduğunu gayet iyi biliyorum. 27 buçuk yıl devlette her şeyin hesabını yaptım. Her kuruşun hesabını yaptım. 17 milyon yoksulumuz var diyorum, Kılıçdaroğlu doğruyu söylemedi diyemiyorlar. Ya ne diyorlar, ‘efendim bunların durumunu düzelteceksin de kaynağı nereden bulacaksın’ diyorlar. Kaynağı bulacağım, ak saraya, kaçak saraya bağlanan bütün hortumları keseceğim, sözüm söz" diye konuştu.

“EMEKLİYE REFAHTAN PAY VERECEĞİM, NOKTA”
Kılıçdaroğlu, emeklilere vaat ettiği dini bayramlarda birer maaş ikramiye sözünü hatırlatarak şöyle devam etti:
“Kaynağı var. 2 buçuk milyon Suriyeliye 5 buçuk milyar Dolar para var. Yandaşlara, ihalelere para var, köşeyi dönenlere para var. Emekliye gelince, parayı nereden bulacaksın, parayı da bulacağım, hortumları keseceğim. Afyon’dan sözünü veriyorum ben bunun. Hani öyle çok büyük paralardan da bahsetmiyoruz. Allah aşkına Ramazan ve kurban bayramlarında emekliye birer ikramiye vereceğim diyorum. Rakamı ne kadar? Emin olun, bütçenin yanında çok küçük bir rakam. Nasıl vereceksin diyorlar, vereceğiz, adam gibi vereceğiz. Bu ülkenin kalkınmasına en büyük katkı sağlayan emeklilerdir. Çalıştı, alın teri döktü. Türkiye’nin gelişmesine kim katkı verdi, bugünün emeklileri yaptılar. Ne yaptılar, kanun çıkardılar ‘emekliye refahtan pay verilmez’ diye. Ben ne diyorum? Emekliye refahtan pay vereceğim, nokta. Kaynağı nereden bulacaksın? Eğer sen emekliye verilecek paranın kaynağını bulamıyorsan, iyi de o koltukta niye oturuyorsun? İn o koltuktan. O koltuktan ineceksin, ben de emekliye, işçiye, köylüye hakkını vereceğim. Benim için yandaş yok, vatandaş var.”

“KÖLE TÜCCARINI ARADAN ÇEKECEĞİZ”
Konuşmasında, bir başka seçim vaadi olan ‘taşeron sistemi’ kaldırma konusuna da değinen Kemal Kılıçdaroğlu, “Taşeron işçilik, çağdaş köle sistemi. Bir tane taşeron var, ona köle tüccarı diyorum. 30-40 kişiyi çalıştırıyor, devlet ona parayı veriyor, o da işçiye veriyor. Ömür boyu asgari ücret. Sendika, iş güvenliği, iş güvencesi yok. Biz ne diyoruz? Kardeşim ben çağdaş köleliği kabul etmiyorum. Ben bu sistemde herkesin örgütlü olmasını istiyorum, taşeron sistemini de kabul etmiyorum. Taşeronculuğu kaldıracağım, o çalışanların hepsine ilgili kurumda kadrosunu vereceğim, bu kadar basit. Yine, ‘efendim bunun kaynağını nereden bulacaksın?’ Bunun kaynağını sen zaten veriyorsun, taşeron işçi zaten parasını alıyor. Peki ben ne diyorum? Aradaki köle tüccarını kaldıracağım, devlet parayı doğrudan işçiye verecek, işçi örgütlenecek diyorum. Yani burada kaynak sıfır, kaynak zaten var. Bakın, siyaseti zenginleşme aracı olarak görmedim, siyaseti halka hizmet aracı olarak kabul ettim. Eğer siyaset zenginleşme aracı olarak kabul edilirse kaybeden Türkiye, insanımız, işçimiz, köylümüz ve esnafımız olur. Benim hayat felsefem şudur, siyaset halka adanmıştır, halk için çalışacaksın. Vatandaşın cebi para görecek, senin cebin değil” diye konuştu.

“ANKARA’DA BUGÜN BİR TİYATRO OYNANDI”
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun bugün Karayolları Genel Müdürlüğünde çalışan taşeron işçilere verdiği kadro’müjdesine de değinen ve bunun bir tiyatro olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, “Bugün Ankara’da bir tiyatro oynandı. Karayolları taşeron işçileri dava açtılar ve dediler ki ‘taşeron işçileri olarak normal işçilerle aynı işi yapıyoruz, hakkımız istiyoruz’ diyerek dava açtılar. Mahkemede kazandılar. Hükümet itiraz etti, Yargıtay’a gittiler. Yargıtay da kararı onayladı. 25 Ekim 2010 karar tarihi. 2015 oldu bir tiyatro var, neymiş, topluyorlar işçileri ‘size kadro vereceğiz.’ Ya ne zamandan beri mahkeme kararını uygulamak lütuf olarak kabul edildi? İnsan biraz utanır. Şimdi ne diyorlar, ‘size kadro vereceğiz ama yasaya göre kazandığınız haklardan vazgeçeceksiniz.’ Buradan işçi kardeşlerime sesleniyorum, hiçbir hakkınızdan vazgeçmeyin. 8 Haziran’da halktan yana bir iktidar gelecek ve bütün haklarınızı size verecek” dedi.

“ÇİFTÇİYE GELİNCE Mİ ’KAYNAĞIMIZ YOK’ DİYORSUN?"
CHP’nin açıkladığı seçim beyannamesinde en çok tartışılan konulardan biri olan ‘mazotun çiftçiye 1 buçuk liradan satılması’ konusuyla da ilgili açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Çiftçi neden batıyor? Son 13 yıldır iki Trakya büyüklüğünde alan ekilmiyor. Dünyanın en pahalı mazotunu Türk çiftçisine satıyorlar. Zaten çiftçi kayıt sistemi var, ona isabet eden akaryakıtı 1 buçuk TL’den vereceğim. Söylediler, kaynağı nereden bulacaksın? Ben de biliyorum, petrol yurt dışından geliyor, döviz ödeniyor. Petrol rafineride işleniyor, rafineri çıkış fiyatı ne kadar? 1,21 kuruş. Biz kaçtan vereceğiz diyoruz? 1 buçuk TL’den. Zarar var mı? Yok. Onlar diyorlar ki nasıl götüreceğiz malı. Sen malı götüremeyeceksin kardeşim, ben çiftçiye bu hakkı vereceğim. Onlar haklılar. Yakuttan, elmastan vergiyi sıfırladılar. Ben ne diyorum, çiftçinin mazotundan KDV’yi, ÖTV’yi sıfırlıyorum, bu kadar basit. Yatlara mazotu kaç liraya veriyorlar? 1 buçuk TL’ye. Gemilere de 1 buçuk TL’ye veriyorsun. Çiftçiye gelince mi ’kaynağımız yok’ diyorsun. İnsaf denilen bir şey var. O nedenle söylüyorum, her şeyin hesabını yaptım. Her şeyin kitabını yaptım. Doğrusu ne neyi imal edebiliriz, neyi edemeyiz. Onun hesabını yaptım. Ben siyasette girerken şunu söyledim, şartlar ne olursa olsun, halka doğruları söyleyeceğim ve doğruların arkasından gideceğim. Size sözüm söz, mazotu 1 buçuk TL’den vereceğim.”

“BEN SANA SADECE 3 SORU SORACAĞIM”
Konuşmasında Başbakan Ahmet Davutoğlu’na seslenen ve kendisini herhangi bir televizyon kanalında açık oturuma davet eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Kaynak konusunda sık sık, ’ey Kılıçdaroğlu parayı nereden bulacaksın’ diyen Davutoğlu’na da hepinizin huzurunda bir çağrı yapıyorum. Hala kaynağı nereden bulacaksın diye meydanda soracağına, gel beraber senin istediğini televizyonda sen bana sor, ben sana anlatayım. Hiçbir zaman gocunmadım. Elbette bana soru sorulabilir, bize eleştiri de gelebilir. Ama çağdaş, uygar bir ülkede yaşıyorsak, nasıl Fransa’da ABD’de, Japonya’da ana muhalefet partisiyle iktidardaki parti zaman zaman bir araya gelip bütün milletin önünde uygarca tartışırlarsa, biz de uygarca tartışalım. Sen bana kaynağı sor, ben sana anlatacağım. Ben de sana 13 yılın hesabını soracağım, sen de bana anlatacaksın. Bunun için ne gerekiyor? Bir şey gerekiyor, bunun için yürek gerekiyor. Geleceksin, saygılı bir şekilde, uygar iki insan olarak oturup tartışacağız. Hatta ilk soruyu sen sor, bütün soruları sen sor, vallahi ben 3’ten fazla soru da sormayacağım. Afyonluların huzurunda söz veriyorum, en fazla 3 soru soracağım. Sen istersen 50-60 soru sor. Çünkü bütün yurttaşlarımız şunu bilmelidir. Artık bu ülke yalan siyasetten bıkmış, gerginlikten bıkmış, artık bu ülkenin temiz, düzgün, ahlaklı siyasete ihtiyacı var. Bizim aradığımız bu. Onun için söyledim seçim bildirgesini açıklarken, ilk 4 ay içinde yapacağımız, çıkaracağımız ilk kanun adı temiz siyaset yasası olacaktır" ifadelerini kullandı.
Konuşmasında son olarak polis memurlarına çağrıda bulunan Kılıçdaroğlu, “En büyük beklenti, 3 bin 600 gösterge bizim için olacak mı olmayacak mı? Buradan bütün polis kardeşlerime sesleniyorum. Hangi şartlarda görev yaptığınızı biliyorum. Sizden sadece bir şey istiyorum. Devletin, hükümetin polisi olma, halkın polisi ol. Halk için çalış. Benim sana sözüm söz, CHP iktidarında hak ettiğini göstergeyi size vereceğim. Yaşanacak bir Türkiye, işsizlik istemiyor. Engellilere hakları verilecek. Devletin sizin için getirdiği kadrolar var, bunlar şimdiye kadar hiç doldurulmadı. Sizin için önündeki engelleri kaldıracağız. CHP olarak size söz veriyoruz. Hiç kimseyi etnik kimliğinden ötürü siyasete malzeme yapmayacağız. Hiç kimseyi inancından, yaşam tarzından ötürü siyaset malzeme yapmayacağız. Eski siyaset anlayışını tarihin çöp sepetine atıyoruz” dedi.
Kılıçdaroğlu konuşmasının ardından beraberindeki CHP milletvekili adayları ile birlikte sahneden alana karanfil attı. Sonrasında ise Kılıçdaroğlu hatıra fotoğrafı çektirerek, Uşak’ta gerçekleştireceği mitinge katılmak için kentten ayrıldı.
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER