ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkanvekili ve Başbakan Yıldırım,, ATO Congresium'da AK Parti Yerel Yönetimler Başkanlığınca "Medeniyetimizi Yaşatan Dünyayla Yarışan Şehirler" temasıyla düzenlenen "Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı"ndaki konuşmasında, AK Parti'nin ak kadrolarıyla bir arada olmaktan büyük bahtiyarlık duyduğunu söyledi.
"AK kadrolar"ın 81 ilin tamamında bulunduğunu, 7 bölgeye, 780 bin kilometrekare vatan toprağının her bir karışına hizmet götürdüğünü belirten Yıldırım, "80 milyon vatandaşımızın derdiyle dertleniyoruz, sorunlarına çözüm üretiyoruz. Ancak AK Parti dışında bu ülkenin her bir vatandaşının hukukunu aynı samimiyetle savunan ne yazık ki başka siyasi bir hareket yok. AK Parti'den başka Türkiye'yi kucaklayan, ülkenin her köşesindeki vatandaşlarımızla hemhal olan, onlarla gönül bağı kuran belediye başkanları çok fazla yok. 15 yıldır iftihar tablomuz yerel yönetimler bunun en açık göstergesidir." şeklinde konuştu.
AK Partili belediye başkanlarının, 30 büyükşehir belediyesinin 18'inde, geriye kalan 51 il belediyesinin ise 30'unda "Halka hizmet Hakk'a hizmet" şiarıyla çalıştığını ve hizmet ürettiğini vurgulayan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
"Yine 921 ilçenin 589'u, 395 beldenin 247'sinde işin ehli belediye başkanlarımız görev başında. Toplamda bin 397 belediyenin 884'ü AK Parti'nin belediye başkanları tarafından yönetiliyor. Bu güzel bir tablo ama ben inanıyorum ve güveniyorum ki önümüzdeki seçimlerde bu tabloyu daha da zenginleştireceğiz, daha da büyüteceğiz. Daha çok işler, gerçekleştireceğimiz büyük hedefler, Türkiye'nin geleceği için dev projelerimiz var. İnşallah önümüzdeki 2019 yerel seçimlerinde Türkiye'nin gelecek 10 yılına hükmedecek değişimin, dönüşümün büyükşehirlerde, illerde, ilçelerde ve beldelerde AK Parti belediyeciliğinin değişen ve gelişen tecrübesiyle, vizyonuyla yeni hamleleri hep birlikte gerçekleştireceğiz. Tabii bunun için daha çok çalışacağız, daha fazla alın teri, akıl teri dökeceğiz. Büyük bir şairinin ifadesiyle 'Devler gibi eserler bırakmak için karıncalar gibi çalışacağız."
"Şehirler insanlara, insanlar şehirlere kimliklerini kazandırır"Bir şehrin bütün kurumlarıyla ayakta olmadığı yerde ortak hayat alanı da bulunmayacağına dikkati çeken Yıldırım, şehirli olmanın yalnızca bir şehirde yaşama, şehrin sakini olma anlamına gelmediğini, o şehrin kültürüne de yaşamına da ortak olma anlamı taşıdığını söyledi.
Başbakan Yıldırım, "Şehirli olduğunuzda o şehre ait olursunuz. Şehirler insanlara, insanlar şehirlere kimliklerini kazandırır. Şehir aidiyetini gerçekleştirecek olan en başta gelen kişi, sima o şehrin belediye başkanıdır. Şehir derken sadece il merkezlerini düşünmeyin. İlçelerde, beldelerde de aynı aidiyeti tesis, öncelikle sizin görevinizdir." dedi.
Eskiden belediye başkanlarına şehrin emanet ediliği kişi anlamına gelen "şehremini" denildiğini hatırlatan Yıldırım, "Maalesef vatandaşlarımızın teveccühüyle belediye başkanlığı makamına geldiği halde zaman içinde bu sıfatı hak edemeyenler olduğunu gördük. Millete hizmet için kendisine emanet edilen belediye imkanlarını ve sorumluluğu terör örgütlerinin lojistik faaliyetine ayırdılar. Doğu ve Güneydoğu için yıkım olan çukur olaylarına zemin hazırladılar. Belediyelere ait araç gereçler, iş makineleri, yöre halkının can güvenliğine ve huzuruna kast edecek yollarda kullanıldı." dedi.
Yıldırım, çukur eylemlerinde, vatandaşın parasının, vatandaşa hizmet için değil teröristlerin faaliyetlerini daha da artırmaları için kullanıldığını, hukukun, barışın rafa kaldırılmaya çalışıldığını hatırlattı.
"Kayyum atanan 101 belediyeye 1,3 milyar lira yatırım yapıldı"
Kayyum atanan 101 belediyeye bugüne kadar yapılan yatırım tutarının 1,3 milyar, kardeş belediyelerden aktarılan kaynağın ise 305 milyon lira olduğunu bildiren Yıldırım, "1,5 milyar liradan bahsediyoruz. Eğer bu belediyelere el konulmasaydı bu para terör örgütüne aktarılacaktı. Hesap bu kadar basit. Şimdi Allah'a şükür bu kaynağın bir kuruşu dahi terör örgütüne gitmiyor, şehirlerin, ilçelerin, beldelerin imarı, güzelleşmesi için harcanıyor. Batman'da, Cizre'de çocuklarımız taş atmıyor, top sahalarında oyun oynuyorlar. Parklarda bahçelerde geziniyorlar. Kütüphanelerde kitap okuyorlar. Gelecek için ümitleri yeşerdi, gelecek için çalışıyorlar." dedi.
'Bu iftiraları sorumsuzca seslendirenlere yazıklar olsun'Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşların baskıyla tehditle sindirilmeye çalışıldığını vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Ama başarılı olamadılar, asla da başarılı olamayacaklar. Ne yazık ki hala teröre destek verme alışkanlığının devam ettiğini görüyoruz. Neymiş efendim silahlı insansız hava araçlarına karşılarmış. Niye karşısınız? Vatandaşın hayatına kast eden, 'yol medeniyettir' diye yol yaparken, alçakça öldürülen o işçiler varken sesi çıkmayanlar, korucuya, polise, askere, jandarmaya gözünü kırpmadan silah doğrultan alçakları teknolojinin verdiği imkanlarla bertaraf ederken niye karşı çıkıyorsunuz? Siz bu lafları edeceğinize önce 'adalet' diye yürüdüğünüz yollarda kimin koluna girdiğinize bakın da ondan sonra konuşun. Bu iftiraları sorumsuzca seslendirenlere yazıklar olsun. Bu ülkede yaşayıp, bu devletin parasıyla geçinip utanmadan, sıkılmadan hala bunlara söyleyebiliyorlar. Buradan soruyorum. Önünüzde iki yol var, bugün yalanla dolanla devlete, güvenlik güçlerine çamur atmaya çalışıp teröre açıkça destek veriyorsunuz. Peki yarın oy istemek için vatandaşın önüne gittiğinizde bu milletin yüzüne nasıl bakacaksınız?"
"Bütün ihtiyaç sahiplerinin ayağına hizmet götürdük"Başbakan Yıldırım, Mardin, Şırnak ve Hakkari'de verilen içme suyu hizmetlerini anlatırken, "Elektriğin, yolun, medeniyetin ulaşmadığı hiçbir yer bırakmadık. Sosyal yardımlar, sosyal belediyecilikle bütün ihtiyaç sahiplerinin ayağına hizmet götürdük." diye konuştu.
Bir yandan vatandaşlara hizmet verirken diğer yandan da çevreyi güzelleştirmeyi ve tabiatı korumayı da ihmal etmediklerini vurgulayan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Katı atık düzenli depolama tesisleriyle, arıtma sistemleriyle 50 milyonun üzerinde vatandaşımıza hizmet sunuyoruz. Aynı şekilde atık su arıtma hizmeti kullanan nüfus bugün yüzde 35'ten yüzde 81'e çıkmıştır. Kentsel dönüşüm hamlesiyle bugüne kadar 1 milyon 200 bin konut yaptık, hak sahiplerine teslim ettik. Çukur siyasetiyle yerle bir olan, tarumar olan bütün bu bölgelerde yeniden inşa faaliyetlerimize hemen başladık, bir kısmını tamamladık, bir kısmını da tamamlamak üzere süratle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Türkiye'nin önünde büyük fırsatlar var, büyük de risklerimiz var. Riskler aynı zamanda fırsat için açılan bir penceredir. Eğer bu riskleri iyi yönetirsek, az hata yaparsak Türkiye'nin önü açıktır ve inşallah bu noktada bizi güzel bir gelecek beklemektedir."
"Muhatap bulmakta zorlandıklarını söylüyor vatandaşlar"BİMER'e yapılan başvuru istatistiklerine ilişkin de bilgi veren Yıldırım, "Belediyelerle ilgili yılbaşından bugüne kadar Başbakanlığa 103 bin 295 tane başvuru var, BİMER'e. Bu başvuruların bir analizini yaptırdım yüzde 73'ü şikayet. Burada AK Parti, CHP, MHP ayrımı yok, bütün belediyelerden bahsediyorum. Yüzde 73'ü şikayet geriye kalanı da görüş, öneri, istek. Bu size bir şey anlatması lazım, biz bu tabloyu tersine çevirmemiz lazım." ifadelerini kullandı.
Başvurulara göre 5 üzerinden puanlama yapılmış memnuniyet sıralaması bulunduğunu söyleyen ve elindeki verileri gösteren Binali Yıldırım, şunları kaydetti:
"Mezarlık hizmetleri en memnun olduğu iş vatandaşın. Demek ki vatandaş gidince belediye bir tane adam eksildi diye mi düşünüyor nedir anlamadım. Yani bu hizmet çok insani bir hizmet, burada başarılı olmak güzel bir şey ama bununla sınırlı olmaması lazım. İkinci, nikah işlemleri. Bu da güzel, bundan da memnuniyet çok iyi ama asıl yoğunlaşmamız gereken bu tablonun alt kısmı. Alt kısmına geldiğimiz zaman yol bakımı, yol yapımı, altyapı hizmetleri, zabıta işleri, taşımacılık, toplu taşımacılık, iş yeri ruhsatları ve böyle gidiyor. Hatta işlerinin belediyelerde yavaş gittiğini, sonuçlandırılamadığını, muhatap bulmakta zorlandıklarını söylüyor vatandaşlar. Şimdi bu durumu değiştirmek bizim elimizde. Biz geçmişte bunu başardık, bugünlere gelişimizin arkasında bu başarı var. Şimdi artık zaman kendimizi yenileme, geleceğe yeni heyecanla, yeni projelerle, yeni hedeflerle bakma zamanı. Bu kadro bunu yapar mı? Yapar. Geçmişte başardı, gelecekte daha fazlasını yaparsınız, size inanıyoruz, size güveniyoruz."
"Geleceğin belediyeciliği burada"Sıkça yapılan imar değişiklikleriyle şehrin, ilçenin, beldenin ortak kullanımında olan sosyal, kültür, yeşil alanların yok edilmemesi uyarısında bulunan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir takım insanların daha fazla iştahı için, daha fazla kazanması için bütün şehrin nefes alanlarını, ortak yaşam alanlarını yok etmeyelim. Belediyelerdeki en fazla işlem gören iş imar değişikliği işi olmamalı, en az işlem gören dosyalar bunlar olmalı. Geleceğin belediyeciliği burada.
Radikal çok önemli bir değişikliği sadece meclisten aldığınız yetki veya meclis kararıyla değil yönettiğiniz ilin, ilçenin, beldenin ahalisiyle mutlaka istişare yaparak verin. Gelişmiş ülkelerde, demokrasilerde hep bu yöntem uygulanır."
"Yetkileri düzgün kullanmak lazım"Yıldırım, iki sene kaldığı İsveç'te bir il belediyesinin yapacağı hizmeti vatandaşa anketle sorduğunu anlattı.
Türkiye'de belediyeciliğin yetkilerinin iyi durumda olduğuna işaret eden Yıldırım, "Yetkileri düzgün kullanmak lazım. Şehri abad etmek için, berbat etmek için değil, buna lütfen dikkat edin. Ben bunu herkese söylüyorum. AK Parti'ye, CHP'ye, MHP'ye, belediye başkanı kim varsa. Burada AK Parti diye ayrım yapmıyorum. Bu, ülkenin geleceği. Bütün belediye başkanlarının görevi ülkenin geleceğinde sorumluluk almaktır." değerlendirmesini yaptı.
Belediye başkanlarına, "Vatandaşın işini zorlaştırmayın bilakis kolaylaştırın." diye seslenen Yıldırım, görevleri ifa ederken, hizmetleri yerine getirirken asıl patronun kendilerini seçen hemşehrileri olduğunu unutmamaları tavsiyesinde bulundu.
Belediye başkanlarına, vatandaşa rağmen iş yapma yoluna gitmemelerini, vatandaşla inatlaşmamalarını söyleyen Yıldırım, bu hassasiyetin vatandaşın yasadışı talebi karşısında müsamahakar davranmayı gerektirmediğini kaydetti.
Başbakan Yıldırım, sorunların üzerine gitmeleri gerektiğini belirterek, "Sorunları torunlara havale etmeyin. Gelecek seçimleri değil, gelecek nesilleri düşünerek karar verin." ifadesini kullandı.
Muhabir: Sinan Uslu, Enes Kaplan,Merve Yıldızalp,Özcan Yıldırım