ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, vatandaşların bayramını en samimi duygularıyla kutlayarak, bayramın Türkiye'ye, İslam alemine ve bütün insanlığa huzur ve barış getirmesini diledi.
İhtiyaç sahiplerinin unutulmadığı, dargınlıkların son bulduğu, sevgi ve muhabbetin yayıldığı, kardeşliğin güçlendiği huzur dolu bir bayram temennisinde bulunan Başbakan Binali Yıldırım, mesajında şunları kaydetti:
"İslam dünyasında kan, gözyaşı, acı, şiddet ve nefretin bir an evvel son bulması ve bayramların artık mana ve muhtevasına uygun olarak güven ve huzur içinde idrak edilmesi, bizlere barış ve esenlik getirmesi en büyük arzumuzdur. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak ülkemizin güvenliği başta olmak üzere, bölgesel ve küresel barışın temini için bütün gücümüzle mücadele ediyoruz. Terör örgütlerinin hiçbir Müslüman evladını zehirlememesi için büyük bir mücadele veriyoruz. Vatandaşlarımız emin ve müsterih olsunlar ki insanlık suçlarının en ağırı olan terör ve şiddeti ülkemizden ve bölgemizden tamamen tasfiye edinceye kadar mücadelemiz devam edecektir."
Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişimini milletin büyük bir vatanseverlikle boşa çıkardığını vurgulayarak, 15 Temmuz'daki şehit ve gazileri hürmet ve minnetle andı.
Milletin büyük bir dirayet ve cesaretle 15 Temmuz darbe girişimini boşa çıkarmakla kalmayarak, ruhunu hiçbir güce teslim etmeyeceğini de yeni ve eşsiz bir istiklal destanıyla cümle aleme gösterdiğine işaret eden Başbakan Yıldırım, "İstiklalini çiğnetmeyen bu aziz millete hizmet etmekten, milli iradeyi temsil eden hükümeti yönetmekten büyük onur ve şeref duyuyorum. Herkes şundan emin olsun ki, ihanet şebekeleri, saçtıkları nifak tohumlarıyla böyle yekvücut olmuş bir milletin bütünlüğüne asla halel getiremeyecekler. İhtilaf ve gerilim alanlarını derinleştirmeye çalışanlara karşı milletçe kardeşlik ve adaletten yana olacak, bizi tek millet haline getiren kutlu değerlere dört elle sarılmaktan vazgeçmeyeceğiz. Birliğimize kasteden, gücümüzü kırmak isteyen bütün o kirli oyunlar beyhudedir." ifadesini kullandı.
"Tam demokrasi ve hukukun üstünlüğünü tesis"
Ülkenin birliğine kasteden, gücünü kırmak isteyen bütün kirli oyunların beyhude olduğuna dikkati çeken Yıldırım, mesajını şöyle sürdürdü:
"Allah’ın izniyle hiçbir ihanet şebekesi bu milletin başını önüne eğdirmeye muktedir olamayacaktır. Hiçbir dönem, kavmiyet davasına prim verilmemiş olan bu topraklarda nifak tohumlarının kök salma şansı yoktur. Terörle, şiddetle İslam dünyasını ve ülkemizi acıya boğmak isteyen şeytani şer odakları inşallah bu topraklardan ve İslam yurdundan tamamen temizleneceklerdir. Kan ve şiddetten beslenenler, umutlarımızı kırmak isteyenler büyük Türkiye’nin önünü kesemeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti olarak, bütün kurumlarımızla hukukun, adaletin, kardeşliğin sesini yükseltmemiz gereken bir dönemden geçiyoruz. Tam demokrasi ve hukukun üstünlüğünü tesis ederek gücümüze güç katacağız ve mazlumların yanında, zalimlerin karşısında olmaya devam edeceğiz. Milli birliğimize yönelik tuzaklara karşı asla gaflete ve rehavete kapılmayacak, kardeşliğimizi ebediyen baki kılacağız. Gelecek nesillerin daha huzurlu bayramlar yaşaması için şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da güçlü ülkemiz Türkiye’yi her alanda daha çok güçlendirmeye devam edeceğiz.
Bu hissiyatla, yediden yetmişe bütün vatandaşlarımın ve bütün İslam dünyasının Kurban Bayramı’nı tebrik ediyorum. Geleneğimize uygun olarak, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpüyorum. Bayram günlerinde bütün insanlık ailesi için huzur ve barış dilemeyi, nerede kalbi kırık insan varsa ona ulaşmayı ve kırık gönüllere merhem olmayı asla unutmayalım. Zira bayram, gönül almak, kalp onarmak, mazlum ve mağdurların yüzünü güldürmektir."
İhtiyaç sahiplerinin unutulmadığı, dargınlıkların son bulduğu, sevgi ve muhabbetin yayıldığı, kardeşliğin güçlendiği huzur dolu bir bayram temennisinde bulunan Başbakan Binali Yıldırım, mesajında şunları kaydetti:
"İslam dünyasında kan, gözyaşı, acı, şiddet ve nefretin bir an evvel son bulması ve bayramların artık mana ve muhtevasına uygun olarak güven ve huzur içinde idrak edilmesi, bizlere barış ve esenlik getirmesi en büyük arzumuzdur. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak ülkemizin güvenliği başta olmak üzere, bölgesel ve küresel barışın temini için bütün gücümüzle mücadele ediyoruz. Terör örgütlerinin hiçbir Müslüman evladını zehirlememesi için büyük bir mücadele veriyoruz. Vatandaşlarımız emin ve müsterih olsunlar ki insanlık suçlarının en ağırı olan terör ve şiddeti ülkemizden ve bölgemizden tamamen tasfiye edinceye kadar mücadelemiz devam edecektir."
Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişimini milletin büyük bir vatanseverlikle boşa çıkardığını vurgulayarak, 15 Temmuz'daki şehit ve gazileri hürmet ve minnetle andı.
Milletin büyük bir dirayet ve cesaretle 15 Temmuz darbe girişimini boşa çıkarmakla kalmayarak, ruhunu hiçbir güce teslim etmeyeceğini de yeni ve eşsiz bir istiklal destanıyla cümle aleme gösterdiğine işaret eden Başbakan Yıldırım, "İstiklalini çiğnetmeyen bu aziz millete hizmet etmekten, milli iradeyi temsil eden hükümeti yönetmekten büyük onur ve şeref duyuyorum. Herkes şundan emin olsun ki, ihanet şebekeleri, saçtıkları nifak tohumlarıyla böyle yekvücut olmuş bir milletin bütünlüğüne asla halel getiremeyecekler. İhtilaf ve gerilim alanlarını derinleştirmeye çalışanlara karşı milletçe kardeşlik ve adaletten yana olacak, bizi tek millet haline getiren kutlu değerlere dört elle sarılmaktan vazgeçmeyeceğiz. Birliğimize kasteden, gücümüzü kırmak isteyen bütün o kirli oyunlar beyhudedir." ifadesini kullandı.
"Tam demokrasi ve hukukun üstünlüğünü tesis"
Ülkenin birliğine kasteden, gücünü kırmak isteyen bütün kirli oyunların beyhude olduğuna dikkati çeken Yıldırım, mesajını şöyle sürdürdü:
"Allah’ın izniyle hiçbir ihanet şebekesi bu milletin başını önüne eğdirmeye muktedir olamayacaktır. Hiçbir dönem, kavmiyet davasına prim verilmemiş olan bu topraklarda nifak tohumlarının kök salma şansı yoktur. Terörle, şiddetle İslam dünyasını ve ülkemizi acıya boğmak isteyen şeytani şer odakları inşallah bu topraklardan ve İslam yurdundan tamamen temizleneceklerdir. Kan ve şiddetten beslenenler, umutlarımızı kırmak isteyenler büyük Türkiye’nin önünü kesemeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti olarak, bütün kurumlarımızla hukukun, adaletin, kardeşliğin sesini yükseltmemiz gereken bir dönemden geçiyoruz. Tam demokrasi ve hukukun üstünlüğünü tesis ederek gücümüze güç katacağız ve mazlumların yanında, zalimlerin karşısında olmaya devam edeceğiz. Milli birliğimize yönelik tuzaklara karşı asla gaflete ve rehavete kapılmayacak, kardeşliğimizi ebediyen baki kılacağız. Gelecek nesillerin daha huzurlu bayramlar yaşaması için şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da güçlü ülkemiz Türkiye’yi her alanda daha çok güçlendirmeye devam edeceğiz.
Bu hissiyatla, yediden yetmişe bütün vatandaşlarımın ve bütün İslam dünyasının Kurban Bayramı’nı tebrik ediyorum. Geleneğimize uygun olarak, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpüyorum. Bayram günlerinde bütün insanlık ailesi için huzur ve barış dilemeyi, nerede kalbi kırık insan varsa ona ulaşmayı ve kırık gönüllere merhem olmayı asla unutmayalım. Zira bayram, gönül almak, kalp onarmak, mazlum ve mağdurların yüzünü güldürmektir."
