Başbakan Ahmet Davutoğlu, HDP’li vekil Pervin Buldan’ın Cizre ve Silopi’yi güvenlik sorunu nedeniyle terk eden öğretmenleri hedef alarak, "Bırakıp gitmeyeceksin. Terk etmeyeceksin. Bir gün geri dönmek istersen yüz bulamayabilirsin" ifadelerine sert tepki gösterdi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Meyra Palace’da düzenlenen Şehit Yakınları, Gaziler ve Gazi Yakınlarının İstihdamına İlişkin Kura Töreni’nde yaptığı konuşmada, "Bu vatan toprakları için canlarını veren aziz şehitlerimizi saygıyla yadederek, sizleri saygıyla selamlıyorum. biliyorum ki şehitlerimiz, gazilerimiz ve onların emaneti olana yakınları için ne yapsak azdır. Şehitlerimizin aziz ruhlarını yadetmeye çalışıyoruz. Şahadet anlayışının, şehitliğin bilim kültürümüzdeki yeri özel ve anlamlıdır, en kutsi histir. Vatanı milleti, değerleri, milletimin güvenliği için canını vermek fedakarlığın en büyüğüdür. Hepsinin mekanı cennet olsun ki bunda hiç şüphe yok. Biz onlara ölüler demiyoruz, onlar şu anda bu topluluğa şahittir ve bu toplulukta uğruna canlarını verdikleri geleceği ailelerini için sirayet eden atmosfere şahittirler" dedi."Ülkemiz adına yoğun bir gündemin ortasına parantez açarak hayırlı bir çalışma için biraraya geldik" diyen Davutoğlu, "Eylem planımızı açıkladık. Her alanda gerçekleştireceğimiz reformları milletimizle,sizlerle paylaştık. 2016 yılı güzel bir yıl olacak dedikk. 2015 terörle mücadeleyle, zorluklarla geçti. Biz, büyük bir özen ve gayretle çalışmalarımızı yürüttük. Yeni dönemde milletimizden aldığımız büyük destekle hedeflere kararlılıkla yürüyeceğiz. Ekonomi, iş hayatı, hak ve özgürlüklerin geliştirilmesinde önemli reformlar gerçekleştiriyoruz. Türkiye, her alanda atılım üstüne atılım yapacak. Gittiğimiz her yerde görüyoruz ki bu her alana sirayet etmiş gözüküyor. Sizlerin ak yüzlerinizden ilham alarak Türkiye’yi hayırlı bir gelecek inşa etmek üzere yola çıkmış bulunuyoruz. Şehitlerimizin huzuruna emanetinize sahip çıktık diye ulaşmayı Allah ize nasip eylesin" şeklinde konuştu.
SON İKİ YILDAKİ ATAMA SAYISI 14 BİN 200’A ULAŞTI
"Hükümet sonrası ilk sosyal faaliyetimizin yakınlarının ataması olmasına önem verdik" diyen Davutoğlu, "Hükümetimizin yeni eylem planını açıklar açıklamaz şehit ve gazilerimize kol kanat geriyoruz. Bu hayırlı başlangıcın yolumuzu aydınlatmasını diliyoruz. Onların bize emaneti olan sizler her zaman gündemimizin üst sırasında bulundunuz. Bugün, bin 670 kardeşimizi daha istihdam etmeye başlıyoruz. Son iki yılda, bu sayı 14 bin 209’a ulaşıyor" dedi.Şanlıurfa’da şehit olan polis memuru Tanju Sakarya’nın kardeşinin bu törende atanacağını belirten Davutoğlu, "Fatime kardeşimizin hakkı da saklı kalacak. Herhangi bir talebi olursa başımızın üzerindedir. Kendisinin umre’de olduğunu öğrendim, Allah en kötü anında dahi inancını yitirmeyen gencimizin sayısını artırsın. Yüksekova’da şehit düşen Ertem Ertan’ın eşi Hacer Ertan da aramızda değil, yakında bir bebek dünyaya getirecek, eşim Sare Hanım da doğum da bulunacak. O Aziz şehidimizin o mübarek eşine öğüdü, ne olursa olsun sevgiyle çalışması olmuş. Hacer Öğretmenimiz de öyle yapıyormuş zaten. Orada çocukları ne kadar sevdiğini anlatıyormuş. Bizim şehidimizin paha biçilmez vasiyeti" dedi.
"HENDEK SİYASETİNİN DEVAMI, BİR SONRAKİ ADIMA YERALTI SİYASETİDİR"
Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Özellikle bugün, bölgede öğretmenlik yapan kardeşlerimize, birileri küçük çocukların geleceğini karartmaya çalışırken onların geleceğini aydınlatmak için gece-gündüz çaba sarfeden meslektaşlarıma, öğretmenlerimize buradan selamlarımı iletiyorum. Onların güzel çocukların gönlüne ekeceği her sevgi tohumu, bugün onların askerlerine, onların en mübarek evlatlarına yönelen kurşunları engelleyecek tek devadır. Hepiniz bize şehitlerimizin emanetisiniz. Hepiniz başımızın tacısınız. Allah acılarınızdan nemalananlara, şerden beslenenlere, ülkemiz üzerinde karanlık palanlar yapanlara fırsat vermesin. Rabbim birliğimizi dirliğimizi bozmasın. Bir yanda metanetini koruyarak, acısını yüreğine gömerek çatışma yaşanan bölgelerdeki vatandaşın hakkını savunanlar, oradakilerin iyiliği, huzuru için çırpınanlar diğer taraftan ise tehditten, baskıdan, terörden başka yol bilmeyenler. Her vesileyle şiddetin dozunu artırmaya çalışanlar, hendek, barikat siyasetinden medet umanlar. Kobani olaylarından bu yana siyasi sicili giderek bozan HDP, şimdi de hendeklerle, barikatlarla kendisini var etmeye çalışıyor. Bu yol yol değildir, hendek siyasetinin devamı, bir sonraki adımı yeraltı siyasetidir. Bütün bunlar ise demokrasiye, halka ihanettir. Ben başta da HDP’ye gönül veren, oy veren vatandaşlarımıza dahi ihanettir. HDP, 1 Kasım’da bu ilçelerin bir kısmında önemli ölçüde oylar aldı. Bölgedeki seçmen onlara beklentiyle oyunu emanet etti. Bunlar ise bu emanete ihanet ettiler. Aldığımız bu partinin yetkililerine , terörü, şiddeti, baskıyı savunanlara sesleniyorum, aldığınız demokratik yetkiyi hendeklere boca ediyorsunuz. İşte, tablo ortada. Bir yanda öğrencilerinden ayrıldığı için yürekleri sızlayanlar, terörle mücadele edilen bölgelerde evlerinden ayrılmak zorunda kalanlar, diğer yanda ise bölge insanına eziyet edenler, devletin koruma altına aldığı öğretmenleri tehdit edenler."PERVİN BULDAN’A TEPKİ GÖSTERDİ
Başbakan Davutoğlu, HDP Milletvekili Pervin Buldan’ın Twitter adresinden, Cizre ve Silopi’yi güvenlik sorunu nedeniyle terk eden öğretmenleri hedef alarak, "Bırakıp gitmeyeceksin. Terk etmeyeceksin. Bir gün geri dönmek istersen yüz bulamayabilirsin" ifadelerini paylaşmasına tepki gösterdi. Davutoğlu, Buldan’ın yaptığı açıklamalara işaret ederek, "HDP’li vekil, üstelik TBMM Başkanvekili olan bir hanımefendi bir kadın siyasetçiye yakışmayacak uslüpla yaslandığını iddia ettikleri siyasal tabana tehditler savurabiliyor. Twitter hesabında diyor ki bırakıp gitmeyeceksiniz, terketmeyeceksin, bir gün geri dönmek istersen yüz bulamayabirlisin’, bu nasıl bir kendine pay veriş, savruluştur ki böylesine zelil ifadelerle halkı tehdit etmeye yönelik. Bir siyasetçi, vatandaşı, seçmeni nasıl tehdit edebilir? Tüm vatandaşlarımıza sesleniyorum, Sur’da Cizre’de, Silopi’de, bu vatanın her bir güzel köşesinde nerede terör varsa oradan bu terör odakları kesinlikle temizleninceye kadar mücadelemiz aralıksız sürecek" dedi."DAĞLICA’DA ŞEHİTLERİMİZİN BULUNDUĞU DAĞLAR, TEKER TEKER TEMİZLENECEK"
Başbakan Davutoğlu, "Diyarbakır Sur’la İstanbul’daki Sur arasında fark yoktur. Fatihpaşa Camii’ni kurşunlarla, yangınla tahrip ettiler, Fatih Paşa 1516’da Yavuz Sultan Selim Han’ın gönderdiği, orayı fethettikten sonra oraya vali tayin edilmesenin ardından orada inşa ettiği camidir. Bu hainlerin oradaki baskınlarına kesinlikle son vereceğiz. Dağlıca şehitlerimizin bulunduğu dağlar teker teker temizlenecek. Bütün güvenlik birimlerimize teşekkür ederek ifade ediyorum, bütün tepeler o teröristlerden temizlendi. O mücadeleyi sürdüren askerlerimize günlerce mücadele eden askerlerimize nöbet değişimi dendiğinde, ’bize verilen görevi tamamlayana ve aşılmaz sanılan bu dağları aşana kadar görevi kimseye teslim etmeyeceğiz’ oldu" diye konuştu.DOĞU VE GÜNEYDOĞU BAŞTA OLMAK ÜZERE BÜTÜN VATANDAŞLARA SESLENDİ
Doğu’da Güneydoğu başta olmak üzere bütün vatandaşlara seslenen Davutoğlu, "Bu mücadelede devletimizin ve ülkemizin yanında yer alınız. Başta Kürt kardeşlerimiz olmak üzere, bütün vatandaşlarımız sıkıntı yaşamadan, korkmadan, bölgedeki esnafımızın üzerindeki baskılar kalkana, bölgenin o güzel çocukları huzurla okula gidene, hastaneler vatandaşlarımıza hizmet etme imkanı bulana kadar da bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bunlar öyle bir zorbalık içindeler ki masum insanları ellerinde bir bavulla evlerini barklarını terk etmek zorunda bırakıyorlar. Bilinsin ki o vatandaşlarımız en kısa zamanda evlerine dönecek, hayatlarına devam edecekler. Bu baskılardan kaçmak zorunda kalan vatandaşlarımız sizin gibi şehitlerimizin emanetidir. Bütün ülkede, Cizre’de, Sur’da, Yüksekova’da yaşayan insların huzur içinde yaşamaları için herşeyi yapacağız. Onların varsa, oluşan zararları tek tek telafi edeceğiz" dedi."ORADAKİ EKONOMİK HAYATIN DEVAM EDEBİLMESİ İÇİN GEREKLİ TEDBİRİ ALACAĞIZ, GEREKLİ TALİMATLARI VERDİK"
Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bütün vatandaşlarımız bilsinler ki yaşadıkları mağduriyette de yanında olacağız. Terör sebebiyle, ellerinde bavulla yola düşenlerin her türlü ihtiyacını biz karşılayacağız. Öyle bir güçlü devlettir ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti Haiti’deki depreme, Arakan’da yoksulluğa eli ulaşan bir devlet bilinsin ki Cizre, Silopi’deki, Silvan’da vatandaşlara da elini uzatacak kudrete sahiptir. Kimseyi bu anlamda sahipsiz bırakmayacağız. Hiçkimse bizim muhabbetimiz, tarihtaşlığımızı, birliğimiz, dirliğimizi zedeleyemez. Cana kasteden terör belasını bu topraklardan silip atacağız. Bu ülkenin dört bir köşesinde huzur tesis edilinceye kadar yılmadan, usanmadan çalışacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmamalıdır. Bu mücadeleden mağdur olan vatandaşlarımıza da sahip çıkacağız. Oradaki ekonomik hayatın daha da güçlü devam edebilmesi için gereken tedbiri alacağız. Bütün bu ilçelerdeki esnafımıza da sesleniyorum, helal rızk için çalışan ziraatçımız, çiftçimize de sesleniyorum, hiçkimsenin mağdur edilemsine izin vermeyeceğiz. Gerekli talimatları verdik. Terörle mücadelede, devletine ülkesine bağlı şekilde, bu teröristlere karşı onların provokasyonlarına katılmadan bu ülkenin yanında yer alan kardeşlerimize elimizi uzatacağız, onlara devletimizn şefkat elini de göstereceğiz."Diyarbakır’da şehit düşenlere Allah’tan rahmet dileyen Davutoğlu, "Tekrar Allah’tan rahmet diliyorum. Biz bu şuurla aziz şehitlerimizin emaneti olan sizleri mutlu etmeye çalışıyoruz. Son 14 yıl içinde önemli çalışmalar gerçekleştirdik. Şehit yakınlarımız ve gazilerimizin birçok haktan yararlanmalarını genişlettik. Devletin şefkat ve himayesinden sizlerin emin olmasını istiyoruz. Son iki yılda atamaları 1996’dan bu yana görülmemiş hızla gerçekleştiriyoruz" dedi.