AZEZ
Karasal iklimin hüküm sürdüğü, düz bir alanda kurulu Azez ilçesi ve çevresi genellikle tarım arazilerinden oluşuyor. Bölgede nadir görülen çam ve kavak gibi ağaçların dışında zeytin ve incir bahçeleri yer alıyor. Bölgeye kaçanlardan bazıları çeşitli dernekler tarafından kurulan kamplarda kalıyor, önemli bir kısmı da çadır kurup hayatlarını devam ettirebilmek için çevredeki zeytin bahçelerini tercih ediyor.
Zeytin ağaçlarının gövdelerine çadırlar sabitlenirken uzun dalları da güneş ve şiddetli rüzgarın yanı sıra şarapnel parçaları, mermi gibi tehlikelere karşı kalkan oluyor.
Suriyelilerin şemsiye şeklini verdiği zeytin ağacından gölgelikler, yazın kurşun kadar delici güneş ışıklarına set çekiyor. İç savaşın mağdurları, sıcak saatlerde çocuklarıyla zeytin gölgeliklerinde zaman geçirirken yanlarında getirdikleri küçükbaş hayvanları da ağaç altlarına kurulan ahırlara bağlıyor.
Kimi zaman salıncak, kimi zaman çamaşır askılığı kimi zaman da süpürge olarak kullanılan zeytin dalları, Suriyelilere şimdilik barışı getirmese de en azından çadırlarının "direği" oluyor.
Özellikle DAEŞ'e yakın bölgelerde sık sık çatışma yaşandığını vurgulayan Hasan, "Bu sırada her bölgeye havan ve mermi gelebiliyor. Burada arkasına saklanabileceğimiz tepe, kaya ya da ev yok. Saldırı anında çoluk çocuk herkes bir ağacın arkasına saklanıyoruz. Bazen ağaçların üzerine çıkıp dalları siper ediyoruz." dedi.
"Bu ağaçlar bizi mermilerin yanı sıra yazın güneşten, kışın da sert rüzgardan koruyan can yoldaşımız" diyen Hasan, savaşın bir an önce bitmesini ve evlerine dönecek günleri beklediklerini söyledi.
Bir yıldır zeytin bahçesinde yaşadığını anlatan Khadri Yusso da her çadırın zeytin ağaçlarının altında olduğunu kaydederek, buraların hem kendileri hem de hayvanları için bölgedeki en korunaklı yer olduğunu dile getirdi.
Halep'in kuzeyinde evlerini kaybedip güvenli noktalara sığınan binlerce Suriyeli, çadır kurmak için korunaklı gördükleri zeytin bahçelerini tercih ediyor.
Halep çevresinde yaşayan ve can güvenliği nedeniyle Kilis sınırının yakınlarına kaçan 300 bine yakın Suriyeli, buradaki ev, konteyner ve çadırlarda hayatlarını sürdürüyor.Karasal iklimin hüküm sürdüğü, düz bir alanda kurulu Azez ilçesi ve çevresi genellikle tarım arazilerinden oluşuyor. Bölgede nadir görülen çam ve kavak gibi ağaçların dışında zeytin ve incir bahçeleri yer alıyor. Bölgeye kaçanlardan bazıları çeşitli dernekler tarafından kurulan kamplarda kalıyor, önemli bir kısmı da çadır kurup hayatlarını devam ettirebilmek için çevredeki zeytin bahçelerini tercih ediyor.
Zeytin ağaçlarının gövdelerine çadırlar sabitlenirken uzun dalları da güneş ve şiddetli rüzgarın yanı sıra şarapnel parçaları, mermi gibi tehlikelere karşı kalkan oluyor.
Suriyelilerin şemsiye şeklini verdiği zeytin ağacından gölgelikler, yazın kurşun kadar delici güneş ışıklarına set çekiyor. İç savaşın mağdurları, sıcak saatlerde çocuklarıyla zeytin gölgeliklerinde zaman geçirirken yanlarında getirdikleri küçükbaş hayvanları da ağaç altlarına kurulan ahırlara bağlıyor.
Kimi zaman salıncak, kimi zaman çamaşır askılığı kimi zaman da süpürge olarak kullanılan zeytin dalları, Suriyelilere şimdilik barışı getirmese de en azından çadırlarının "direği" oluyor.
"Tehlike anında ağaçlara saklanıyoruz"
Halep kırsalındaki köylerinden DAEŞ tehlikesi nedeniyle eşi ve 5 çocuğuyla kaçan Abdu Hasan, 1 yılı aşkın süredir Azez'deki zeytin bahçelerinde yaşadıklarını aktardı.Özellikle DAEŞ'e yakın bölgelerde sık sık çatışma yaşandığını vurgulayan Hasan, "Bu sırada her bölgeye havan ve mermi gelebiliyor. Burada arkasına saklanabileceğimiz tepe, kaya ya da ev yok. Saldırı anında çoluk çocuk herkes bir ağacın arkasına saklanıyoruz. Bazen ağaçların üzerine çıkıp dalları siper ediyoruz." dedi.
"Bu ağaçlar bizi mermilerin yanı sıra yazın güneşten, kışın da sert rüzgardan koruyan can yoldaşımız" diyen Hasan, savaşın bir an önce bitmesini ve evlerine dönecek günleri beklediklerini söyledi.
Bir yıldır zeytin bahçesinde yaşadığını anlatan Khadri Yusso da her çadırın zeytin ağaçlarının altında olduğunu kaydederek, buraların hem kendileri hem de hayvanları için bölgedeki en korunaklı yer olduğunu dile getirdi.
