Ekonomi

Bankacılık sektörü hain darbe girişiminin tahribatına karşı kilit rol oynadı

Türk bankacılık sektörü, 5 yıl önce Fetullahçı Terör Örgütü'nün 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminde sistemi ayakta tutarak darbe girişiminin tahribatına karşı kilit rol oynadı.

Bankacılık sektörü hain darbe girişiminin tahribatına karşı kilit rol oynadı
14-07-2021 15:07
İstanbul

FETÖ'nün ülkenin mili birlik ve beraberliğine, demokrasisine ve ekonomisine yönelik hain darbe girişimi, milletin ve hükümetin kararlı ve güçlü duruşuyla akamete uğratıldı.

Hain darbe girişiminin bankacılık sektörüne ve finansal piyasalara olası etkilerini asgariye indirmek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ekonomi yönetimi ile ilgili kurum ve kuruluşlar proaktif adımlar attı.

Yapılan açıklamalarla FETÖ'nün hain darbe girişimi güçlü şekilde kınanırken, piyasaların rutin çalışmalarına devamı ve sistemin sağlıklı işleyişi sağlandı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 17 Temmuz 2016'da yaptığı basın duyurusuyla bankalara gerekli likiditenin limitsiz olarak sağlanacağını ve gerekli görülmesi halinde finansal istikrarı korumaya yönelik ihtiyaç duyulacak tüm önlemlerin alınacağını bildirdi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu da (BDDK) ATM'lerde, kredi kartlarında ya da sistemin herhangi bir noktasında sorun olmadığını, sistemin normal, rutin çalışmasına devam ettiğini ve endişeye sevk edecek herhangi bir olumsuzluğun yaşanmadığını açıkladı.

Kamu ve özel bankalar da vatandaşların şubelerde ve ATM'lerde nakit sorunu yaşamayacaklarını, müşterilerin istedikleri tutarda nakdi bankalardan çekebileceklerini ve bu güçte olduklarını duyurdu.

Geçmişten bugüne zorlu sınavları ve krizleri başarıyla atlatan Türk bankacılık sektörü; tecrübeli yönetim kadrosu, deneyimli insan kaynağı, güçlü sermaye yapısı ve öncü rolüyle Türkiye'nin stratejik sektörlerinden biri olduğunu tüm dünyaya kanıtladı.

"Bankalarımız istikrarlı büyümelerine hiçbir sapma olmadan devem etmiştir"

BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz 2016'da milleti ve devleti hedef alan hain darbe girişiminin, ülkenin dört bir yanında vatandaşların topyekun direnişiyle bertaraf edildiğini hatırlattı.

Geriye dönüp bakıldığında, 15 Temmuz günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde vatandaşların hain girişime karşı koyduğu milli iradenin hafızalardaki yerinin, zaman geçtikçe daha da belirginleşerek kuvvetlendiğini belirten Akben, şunları kaydetti:

"Yaşanan menfur girişim, bankacılık sistemine hiçbir zarar vermemiş, bankalarımız istikrarlı büyümelerine hiçbir sapma olmadan devem etmiştir.

15 Temmuz 2016’dan sonraki bir yıllık dönemde, sektörün aktif büyüklüğünü yüzde 20, kredilerini yüzde 23, karlılığını ise yüzde 28 oranında arttırdığını görüyoruz. Hain darbe girişiminin, güçlü ekonomik temellerimize ve finansal sistemimizin sağlamlığına hiçbir etki edememesi, Kurumumuza ve finansal sektörümüze olan güvenin açık kanıtı niteliğindedir."

Akben, dünya demokrasi tarihine büyük harflerle yazılan 15 Temmuz gününün, aziz ve kahraman milletin mücadelesi ile anıldığını vurguladı.

5. yıl dönümünde bir kez daha menfur ve melun darbe girişimini lanetlediğini belirten Akben, Milli Birlik ve Dayanışma Günü'nün birlik ve beraberliği sağlamlaştırması temennisinde bulundu.

"Demokratik ve özgür yarınlarına leke sürecek her türlü saldırının karşısında durduk"

Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş da Türkiye'yi karanlık bir geleceğe sürükleme hedefindeki 15 Temmuz darbe girişiminin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, dönemin tüm hükümet üyelerinin, yüce Meclis'in, güvenlik güçlerinin ve vatanı için canını hiçe sayan vatandaşların büyük direnişi sayesinde bertaraf edildiğini hatırlattı.

Bu elim günde sergilediği destansı mücadelede hayatlarını kaybeden tüm şehitlere Allah'tan rahmet ve yakınlarına başsağlığı dileyen Göktaş, gazilere de ülkenin bağımsızlığı için gösterdikleri kahramanlıktan dolayı bir kez daha şükranlarını sundu.

Göktaş, şöyle devam etti:

"Ülkemizin hem siyasi hem de ekonomik tarafta yakaladığı istikrarlı yükselişi sekteye uğratmak ve tüm demokratik değerlerimizi yerle bir etmek için girişilen bu saldırı kuşkusuz nesiller boyu lanetlenecek ve hiçbir zaman unutulmayacaktır.

Bu menfur saldırı bizlere bir kez daha gösterdi ki hem içeriden hem de dışarıdan aydınlık istikbalimizi karartmaya yönelik her türlü saldırı ve engellemeler karşısında büyük bir inançla birbirimize daha çok kenetleniyor ve bize emanet edilen değerleri canımız pahasına korumayı en öncelikli vazifemiz olarak görüyoruz. Çünkü bizler büyük ve kadim bir milletin evlatlarıyız."

Ülkenin tüm kurum ve kuruluşlarının gerekli adımları ivedilikle atması ve çalışmalarını hiç ara vermeden sürdürmesi neticesinde darbe girişimi sonrasında hem yurt içinde hem de yurt dışında oluşan olumsuz havanın çok kısa sürede pozitif yöne çevrildiğini vurgulayan Göktaş, ülkenin yükseliş hikayesini ters yüz ederek hayatı durdurmayı hedefleyen ve büyük bir güven bunalımı hevesiyle organize olan şer odaklarının amaçlarına ulaşamadığını söyledi.

Göktaş, TKBB olarak, ülkenin ve milletin sosyal ve ekonomik kalkınmasını engelleyecek, demokratik ve özgür yarınlarına leke sürecek her türlü saldırının karşısında durarak büyük bir gayretle faaliyetlerini şimdiye kadar olduğu gibi gelecek dönemde de sürdüreceklerini kaydetti.

Tüm kaynakları vatanın dört bir köşesinde kendilerine ihtiyaç duyan herkesin hizmetine sunmaya devam edeceklerini bildiren Göktaş, "Geçmişimizden aldığımız güç ve kuvvetle daha müreffeh bir gelecek için üzerimize düşen sorumluluğu, eksiksiz bir şekilde yerine getirmekten asla imtina etmeyeceğiz. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'müz kutlu olsun." ifadelerini kullandı.

"15 Temmuz’da gerçekleşen milli direniş, demokrasimize olan inancın göstergesidir"

Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ise 15 Temmuz darbe kalkışmasının, hain odakların hazırladığı bir kumpas olarak Türk siyasi tarihindeki yerini aldığını hatırlattı.

Milli iradeyi ortadan kaldırmak üzere harekete geçen bu odakların kalkışmasının, pek çok şehit verilen hain bir saldırıya dönüştüğünü ancak milletin bu güçlere karşı dimdik bir duruş sergileyerek demokrasiye olan inancını tüm dünyaya gösterdiğini vurgulayan Arslan, "O gece gerçekleşen milli direniş, hiçbir koşul altında egemenliğimizden ve bağımsızlığımızdan ödün vermeyeceğimizi ispatlamıştır." dedi.

Karanlık emellerini Türkiye'ye silah zoruyla dayatmaya kalkışarak amaçlarına ulaşamayanların, sonraki aşamada Türkiye'nin finansal istikrarını hedef aldığını belirten Arslan, "Özellikle itibarsızlaştırma çabaları ve döviz kurları üzerinden ekonomimize yönelen girişimler, başvurulan yöntemlerin başında gelmiştir. Ancak Türkiye'nin 2000'li yılların başından beri gerçekleştirdiği toplumsal kalkınma hamlesi ile ortaya koyduğu ekonomik ve siyasi başarılar, Türkiye düşmanlarının hain emellerini boşa çıkartmıştır." ifadelerini kullandı.

Arslan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iradesiyle devletin öncülüğünde kamu, finans ve reel sektör arasında güçlü koordinasyon oluşturulduğunu, hayata geçirilen uygulamalarla ekonominin sağlam duruşunu koruyarak büyümeye yönelik güçlü performansını ortaya koyduğunu söyledi.

Ülkenin bu performansını, küresel düzeyde ekonomik daralmalara neden olan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde de korumayı başardığını aktaran Arslan, şöyle devam etti:

"Türkiye, salgının doruk noktalarına ulaştığı 2020 yılında G20 ülkeleri arasında büyüme kaydeden nadir ülkelerden biri olmuştur.

Bununla birlikte geçen yılın son çeyreğinde yüzde 5,9, 2021'in ilk çeyreğinde de yüzde 7 büyüme elde ederek tüm dünyayı etkileyen dış kaynaklı kritik gelişmeler karşısında bile ekonomisini canlı ve hareketli tutabildiğini kanıtlamıştır.

Bu sürecin başarıya ulaşmasında en önemli faktörlerden biri ise ekonomi yönetimimizin ve bankacılık otoritelerinin kararlı adımları olmuştur.

Bankacılık sektörü, kamu bankalarının öncülüğünde piyasa ihtiyaçlarına yönelik etkin çözümler üreterek reel sektöre ve bireysel müşterilere uygun maliyetli ve ödemesiz dönemli krediler ile meslek gruplarına özel çözümler geliştirmiş ve yakın tarihin zorlu dönemlerinde başarılı bir sınav vermiştir."

"Gücümüzü, milletimizin bize duyduğu güvenden alıyoruz"

Osman Arslan, Halkbank olarak, 15 Temmuz sonrasında gerçekleşen ekonomik saldırılarda olduğu gibi salgın sürecinde de "Önce Halk, Sonra Banka" söylemiyle uyumlu ve kuruluş misyonuna uygun şekilde hareket etmekten hiç vazgeçmediklerini kaydetti.

Hayata geçirdikleri finansal çözümlerle vatandaşların, esnaf, sanatkar ve KOBİ'lerin ekonomik faaliyetlerinin devamlılığını sağlayarak salgının yarattığı hasarların atlatılmasına katkıda bulunduklarını aktaran Arslan, ekonomik hareketliliğin canlı tutulması ve finansal enstrümanların reel sektörün büyüme atılımlarında kullanılması adına yenilikçi bankacılık uygulamaları geliştirmeye devam ettiklerini bildirdi.

Arslan, şunları kaydetti:

"Bu süreçte, son 5 yılda milli ekonomiye sağladığımız 1,3 trilyon TL'yi aşan destek, reel sektörün her zaman yanında olduğumuzu kanıtlamıştır. Halkımızın bankamıza yönelik artan ilgisi, doğru adımlar attığımızı göstermiştir.

Bankamız, 2020 yılında 2,5 milyon yeni müşteri kazanmış, ayrıca 83 yıllık deneyimin gücüyle dijital bankacılıkta yenilikçi ürün ve hizmetler ortaya koyarak bu kanallarımızda üye sayısını 10,2 milyona ulaştırmıştır.

Halkbank olarak bundan önce olduğu gibi bundan sonra da bankacılık hizmetlerimizi sürekli ileriye taşımaya, ülkemizin kalkınması ve ekonomimizin büyümesi için gerekli finansal çözümler sunmaya devam edeceğiz.

Bu yolda ihtiyacımız olan gücü, milletimizin bize duyduğu güvenden alıyoruz. Halkbank ailesi adına 15 Temmuz'da canlarını ortaya koyan tüm şehitlerimizin aziz ruhlarını yad ediyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz.

Milli direnişin 5'inci yılında tüm kahramanlarımızı minnetle anıyoruz."

"Ucuz ve uygun vadeli finansal çözümler üretmeyi milli bir görev addettik"

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, Türkiye'nin ve demokrasinin bundan 5 yıl önce önemli bir sınav verdiğini ve bu sınavdan başarıyla çıktığını belirtti.

Geride kalan 5 yıllık sürede ülkenin stratejik yatırımlarına verdikleri finansal desteğin yanı sıra ekonomiyi ayakta tutan, istihdamın, üretimin, ihracatın yükünü sırtlayan KOBİ'lerin yanındaki güç olduklarını vurgulayan Ateş, şunları kaydetti:

"KOBİ'lerimizle birlikte üreticilerimizin, bireysel ve kurumsal müşterilerimizin maliyetlerini yönetmelerini sağlayacak ucuz ve uygun vadeli finansal çözümler üretmeyi milli bir görev addettik.

Sadece son 2 yılda, 2019 sonundan bu yana 3,5 milyar doların üzerinde taze kaynak ile ekonomimizi kararlı şekilde desteklemeye devam ediyoruz. Her zaman altını çizdiğimiz gibi, Türkiye'mizi muasır medeniyetler seviyesine ulaştıracak yatırımlara desteğimizi sürdüreceğiz."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER