Filipinler'deki Bangsamoro Özerk Bölgesi (BARMM) Başbakanı ve Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MİKC) lideri Hacı Murat İbrahim, silahlı mücadeleden siyasi harekete dönüşüm yaşadıklarını belirterek, "Devrimci kuvvetleri yönetmek ile siyasi hükümeti idare etmenin farklılığını idrak ediyoruz. Bu yüzden bürokrasi oluşturmaya ihtiyacımız var." dedi.
Başbakan İbrahim, Ekonomik Sosyal Araştırmalar Merkezinin (ESAM) "Yeni Bir Dünya için Barış, Adalet ve Merhamet" temasıyla bir otelde gerçekleştirdiği 28. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi'ne katılmak üzere geldiği başkentte AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
İbrahim, ocak ve şubat referandumlarından sonra BARMM'nin kurulmasından bu yana geçici hükümeti ve 15 bakanlığın teşkilatlandırılmasına odaklandıklarını kaydetti.
BARMM’ın 80 sandalyeli meclisinin bu süreçte her ay 6 defa toplandığı ve bunun düzenli oturumlar halinde sürdürdüğü bilgisini paylaşan İbrahim, meclisin idari, memuriyet, yerel hükümetler ve insan hakları gibi başlıklarda yasa ve yönetmeliklerin bu yıl sona ermeden çıkarılacağını belirtti.
Okul ve bursİbrahim, on yıllarca süren çatışmalara maruz kalan Bangsamoro topraklarındaki tahribatın rehabilite edilmesi, uygulanacak kalkınma programlarıyla da bölgenin restore edilmesi gerektiğine dikkati çekti.
Filipinler devletinin merkez bütçesinden her yıl yüzde 5’lik payın özerk hükümet bütçesine aktarıldığını anımsatan İbrahim, bu miktarın çalışanların maaşları, memuriyet masrafları ve altyapı gibi harcamalarda kullanıldığını belirtti.
İbrahim, yol, hastane ve okul gibi altyapı eksikliklerinin giderilmesinde hem hükümet hem de sivil toplum kuruluşlarının yardımlarına ihtiyaç duyduklarını dile getirerek, "Önceliğimiz eğitim. Şu anda ihtiyacımız, okul ve üniversitelerin bölgemize kurulmasıdır. Türkiye, tam bu noktada bölgemize okul ve üniversiteler inşa edebilir. Beceri kazanmaları ve eğitilmeleri için Morolu öğrencilerimizi farklı ülkelere gönderiyoruz, Türkiye burs da sağlayabilir." diye konuştu.
Kırsal bölgelerde yaşayan halkın sağlık sorunlarının halen giderilmediğine işaret eden İbrahim, temin edilecek mobil kliniklerle bu sorunun da bir nebze çözüme kavuşturulabileceğini söyledi.
İbrahim, çatışmalardan dolayı gençlerin sosyal eğitimlerden geri kaldığını ve gençlerin eğitimi konusunda BARMM bünyesinde bir gençlik bakanlığının kurulduğunu anlattı.
Aykırı gruplarReferandumda kabul edilen ve cephe kuvvetlerinin silahsızlandırılmasını kapsayan maddenin işletildiğini anımsatan İbrahim, bu süreçte bazı grupların cephenin karşısında yer aldığını söyledi.
İbrahim, bu grupların yurt dışından maddi destek elde ettiğini ve bölgenin güvenliğine yönelik tehlikeli eylemler gerçekleştirebileceğini belirterek, "Aykırı grupları ağır ağır etki altına alıyoruz, 'açık diyalog' kanalıyla bu gruplarla temas halinde bize katılmalarını beyan ediyoruz. Ayrıca bölgedeki emniyet tedbirlerimizi de güçlendiriyoruz." ifadelerini kullandı.
Önce tarımBölge halkının kalkındırılması için yatırıma ihtiyaç duyduğunu ifade eden İbrahim, bu yatırımların başında da tarım sektörünün geldiğini vurguladı.
İbrahim, ekonominin gelişmesi açısından tarım ürünlerinin büyük potansiyel oluşturduğunu kaydetti.
Ayrıca nikel, bakır ve altın gibi 20 çeşit madenin bölgede yaygın olduğunun altını çizen İbrahim, bazı noktalarda petrol ve doğal gazın da bulunduğunu belirterek, uluslararası firmaların bölgenin çeşitli yerlerinde 11 kuyu açtığını ve bunların 9’unda doğal gaz potansiyeli keşfedildiğini söyledi.
Ahlaki faziletlerİbrahim, cephenin yıllardır sürdürülen silahlı mücadeleden siyasi yapılanmaya dönüşüm yaşadığını ve bu süreçte bazı sorunlarla yüz yüze geldiklerini vurguladı.
Silahlı bir hareketten siyasi bir harekete "başkalaşım" yaşadıklarına dikkati çeken İbrahim, "Devrimci kuvvetleri yönetmek ile bir siyasi hükümeti idare etmenin farklılığını idrak ediyoruz. Bu yüzden bürokrasi oluşturmaya ihtiyacımız var. Yönetişim açısından insanlarımızın yeterliliklerini geliştirmeliyiz ve bu noktada desteğe ihtiyaç duyuyoruz." diye konuştu.
Moro Müslümanlarının barışın kazanılmasına yönelik yıllarca verdiği “haklı mücadelenin” kurulan hükümetle sürdürüleceğini belirten İbrahim, şöyle devam etti:
“Kendi sistemimizi ve yapımızı kuramazsak bu işi başaramayız, siyasi hükümetlerde kanunsuzluk ve yolsuzluk meydana gelebiliyor. Bizim düsturumuz ise ahlaklı yönetişimdir. Hükümet ve bürokrasimize katılmak isteyenlere İslami hükümeti empoze etmediğimizi, İslam’ın ahlaki faziletlerini uyguladığımızı ilan ediyoruz ki bu da insanlığın yararı ve doğruluğu içindir."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com