Şanlıurfa’da Nemrut’un Hazreti İbrahim’i kalede kurduğu mancınıkla ateşe atmasıyla oluştuğu rivayet edilen Balıklıgöl’deki suyun binlerce yıllık tarihi yolculuğu görüntülendi.
Balıklıgöl’deki suyun kaynağı ve binlerce yıldır tarihi mekanlar içerisinde devam eden yolculuğu görüntülendi. Balıklıgöl’den çıkan su, binlerce yıldır aynı yolu izliyor. İçerisinde balıkların yaşadığı su, Balıklıgöl platosunun bütün su ihtiyacını karşılıyor. Platonun içerisindeki kanallardan ilerleyen suyun bir kısmı platonun içerisindeki Ayn Zeliha’ya ulaşarak havuza eklenirken, bir kolu ise Halilurrahman Camii’ne gidiyor. Suyun bir kısmı caminin ihtiyacını karşılarken, diğeri kısmı alttan sızarak Hazreti İbrahim’in doğduğuna inanılan mağaraya akıyor. Bahçedeki havuzları da dolduran su, ayrıca güvencin ve kuşların su ihtiyacına karşılıyor.
Suyun diğer kolu ise Balıklıgöl’ün hemen dışında bulunan Hasan Paşa Camii’nin bahçesinden geçiyor. Camiye giden vatandaşlar, Şanlıurfa’nın yaz sıcağında serinlemek için ayaklarını suyun içine koyuyor. Caminin bahçesinden çıkan su, tarihi çarşıların altından geçtikten sonra Gümrük Hanı’na ulaşıyor. Hanın içindeki kanallardan geçen suyun yüzlerce yıl önce hanın bütün su ihtiyacını karşıladığı öğrenildi. Buradan tarihi Pazar Camii’ne ulaşan su, daha sonra iki tane hamamdan geçtikten sonra sırasıyla Dabakhane Camii, Hızanoğu Camii ve Çakeri Camii’nden geçiyor.
DEĞİRMENLERİN SUYU BALIKLIGÖL’DEN GELİYORDU
Çoğu yerde üstü kapalı olan suyun daha önceden güzergah üzerinde bulunan birçok değirmeni de çalıştırdığı belirtildi. Halen camilerin faydalandığı suyun güzergah üzerindeki evlerin altından geçtiği, insanların ise merdivenlerden inerek evlerine o suyu taşıdığı belirtildi. Tarlalara akan su, burada da tarım arazilerinin adeta can damarını oluşturuyor.
Balıklıgöl suyunun yayıldığı havza hakkında bilgi veren Şanlıurfa Vakıflar Bölge Müdürü Mehmet Ali Palalı, “Normalde 15 kilometrekarelik bir taban yapısı olan Balıklıgöl platosunda yerden kaynayan su devamlı bir akıntı halinde. İlk olarak Balıklıgöl ve Balıklıgöl platosundaki Hasan Paşa Camii arasından geçmekte, daha sonra Hasan Paşa Camii içerisinden geçerek kuyumcular pasajından da geçerek Gümrük Hanı’na ulaşmaktadır. Gümrük Hanı’ndan sonraki durak Pazar Camii içerisidir. Pazar Camii’nden sonra Dabakhane mevkii dediğimiz ve içerisinde Dabakhane Camii’nin bulunduğu alandan geçerek Hızanoğlu Camii’nde açıktan geçerek en son Eyyübiye Mahallesi’ndeki Çakeri Camii’nden de geçerek daha sonra bahçeler bölgesi dediğimiz Akçakale yolu üzerindeki bahçelere karışmaktadır” dedi.
Bölgede uzun yıllardır esnaflık yapan İhsan Öncel, gençlik yıllarında Balıklıgöl suyuyla ilgili yapılan çalışmalara şahit olduğunu belirterek, “Balıklıgöl’ün su kaynağı hep kendi içinden kaynaklanmaktadır. Çünkü görünür vaziyette de aynıdır. Baktığınız zaman suyun içerisinde kaynayan yerlerin etrafı beyaz kumlarla çekilir, oradan temiz su boyuna çıkar. Çıkan sularda alttan Rızvaniye Camii, Hasanpaşa Camii, Gümrükhanı, Cincikli Hamam, Hızanoğlu Camii, oradan da kanallara gider. Köylere taraf çıkar gider. Bizim gördüğümüz bu. Hatta zamanın Belediye Başkanı Feridun Yazar o gölü kuruttu, içerisine dinamo koydular. Kepçe falan girdi temizledi. O kapanan gözler yüzünden balıklar bir dönem hastalandı. O tıkanan gözler kepçeyle açıldı, sular yeniden dolduruldu. Tahliye yapıldı, balıklar yeniden yerine konuldu” ifadelerini kullandı.
Suphi Güleryüz adlı vatandaş ise, "Gümrük Hanı’ndan Pazar Camii’ne gelir, ondan sonra Cincikli Hamam’a gelirdi. Buradan hem hamam faydalanırdı hem de aşağıya doğru giderdi. Orada gece saatlerinde erkekler gelirdi tenekelerle su doldurup götürürdü. Ben de oradan merkeple su taşırdım. Evde su yoktu, musluklar yoktu, sadece bir musluk vardı, onu da sabah erken kadınlar kuyruğa girerdi su almak için. Daha sonra şehre Vali Kadri Erdoğan su getirdi” diye konuştu.
(İHA)