Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, kıdem tazminatı konusunda dünyada birçok modeli incelediklerini belirterek, “Bizim belli şartlarımız var. Bu şartları büyük ölçekte korumak durumundayız” dedi.
SGK Haftası etkinlikleri kapsamında okul ziyaretinde bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, ziyaret sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kıdem tazminatı düzenlemesindeki son gelişmeler hakkındaki soruları cevaplayan Soylu, “65. Hükümete haksızlık yapmayalım. 65. Hükümet bunların hepsini hem sizlerle hem vatandaşlarla hem de sosyal diyaloğu gerçekleştireceğimiz sendikalarımız, işverenlerimiz, çalışanlarımız ve tüm Türkiye ile sessiz çoğunlukla, kıdem tazminatı alamayan ve bunun sıkıntısını çeken insanlarımızla paylaşacaktır. Orada modellerin nasıl olduğu, nasıl gerçekleştiği, hangi hakkaniyet üzerine değerlendirildiği; orada muhakkak ki işverenlerin düzeltilmesini istediği taraflar, çalışanlarımızın, sendikalarımızın bir takım talepleri ve istekleri. Özellikle şunu ifade etmek isterim ki çok hareketli bir dönem olacak. Çünkü birçok taraf var ve çok faktör var. Biz bu çok tarafları ve çok faktörleri iyi dengeleyerek hakkaniyetli bir sistemi oluşturmakla görevliyiz. Çok önemli bir reform ve çok önemli bir adım olacak ve bunun için de herkesin katkısının en üst seviyede; medya organlarımızın, iletişim organlarımızın. Aksaklar olabilir, eksiklikler olabilir, başka talepler olabilir ama pozitif baktığımızda olumlu bir sonuç üretebileceğimiz kanaatini taşıyoruz” dedi.
“ÇALIŞANLARIMIZDAN VE İŞVERENLERİMİZDEN GELEN TALEPLERİ YORUMLAYABİLECEK VE DENGELEYEBİLECEK BİR SİSTEM”
Dünyada birçok modeli incelediklerini ve bu modeller üzerine çok ciddi çalışmalar ortaya koyduklarını belirten Soylu, şöyle devam etti:
“Dünyada bu sistemi en iyi koordine eden organizasyonlarla da çalıştık. Türkiye’nin kendi şartları da buna ait bir uyarlama içerisinde oldu. Dünyada benzer örnekleri olan ama kendi şartları içerisinde de farklı, biraz önce sorduğunuz sorular var. O soruların cevabı; dünyada birçok ülkede yok ancak Türkiye’de var. Bizim belli şartlarımız var. Bu şartları büyük ölçekte korumak durumundayız. Bunun nasıl korunabileceğine dair bugüne kadar çalışanlarımızdan ve işverenlerimizden gelen talepler var. Bunu yorumlayabilecek ve dengeleyebilecek bir sistem.”
(İHA)
SGK Haftası etkinlikleri kapsamında okul ziyaretinde bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, ziyaret sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kıdem tazminatı düzenlemesindeki son gelişmeler hakkındaki soruları cevaplayan Soylu, “65. Hükümete haksızlık yapmayalım. 65. Hükümet bunların hepsini hem sizlerle hem vatandaşlarla hem de sosyal diyaloğu gerçekleştireceğimiz sendikalarımız, işverenlerimiz, çalışanlarımız ve tüm Türkiye ile sessiz çoğunlukla, kıdem tazminatı alamayan ve bunun sıkıntısını çeken insanlarımızla paylaşacaktır. Orada modellerin nasıl olduğu, nasıl gerçekleştiği, hangi hakkaniyet üzerine değerlendirildiği; orada muhakkak ki işverenlerin düzeltilmesini istediği taraflar, çalışanlarımızın, sendikalarımızın bir takım talepleri ve istekleri. Özellikle şunu ifade etmek isterim ki çok hareketli bir dönem olacak. Çünkü birçok taraf var ve çok faktör var. Biz bu çok tarafları ve çok faktörleri iyi dengeleyerek hakkaniyetli bir sistemi oluşturmakla görevliyiz. Çok önemli bir reform ve çok önemli bir adım olacak ve bunun için de herkesin katkısının en üst seviyede; medya organlarımızın, iletişim organlarımızın. Aksaklar olabilir, eksiklikler olabilir, başka talepler olabilir ama pozitif baktığımızda olumlu bir sonuç üretebileceğimiz kanaatini taşıyoruz” dedi.
“ÇALIŞANLARIMIZDAN VE İŞVERENLERİMİZDEN GELEN TALEPLERİ YORUMLAYABİLECEK VE DENGELEYEBİLECEK BİR SİSTEM”
Dünyada birçok modeli incelediklerini ve bu modeller üzerine çok ciddi çalışmalar ortaya koyduklarını belirten Soylu, şöyle devam etti:
“Dünyada bu sistemi en iyi koordine eden organizasyonlarla da çalıştık. Türkiye’nin kendi şartları da buna ait bir uyarlama içerisinde oldu. Dünyada benzer örnekleri olan ama kendi şartları içerisinde de farklı, biraz önce sorduğunuz sorular var. O soruların cevabı; dünyada birçok ülkede yok ancak Türkiye’de var. Bizim belli şartlarımız var. Bu şartları büyük ölçekte korumak durumundayız. Bunun nasıl korunabileceğine dair bugüne kadar çalışanlarımızdan ve işverenlerimizden gelen talepler var. Bunu yorumlayabilecek ve dengeleyebilecek bir sistem.”
(İHA)