Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, ESBAŞ Genişleme ve Süre Uzatımı Sözleşmesi İmza Törenine katılarak önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasında, 15 Temmuz darbe girişimi hakkında konuşan Bakan Zeybekci, bu sürecin sancılarının ve ağrılarının olacağını ancak yaraların sarılacağını belirtti. Cerrah hassasiyetiyle operasyonlar yapılsa dahi sürecin bir iz bırakacağının da bilincinde olduklarını kaydeden Zeybekci, “mikrop kuluçka makinesi haline gelmiş” şirketlerin sonuna kadar temizleneceğini, o şirketlerin Türkiye’nin bir varlığı olarak devam etmesi için gerekli hassasiyetleri de göstereceklerini dile getirdi.
İzmir’de bir de müjde veren Bakan Zeybekci, “Serbest Bölgeler Kanunumuz şuanda çıktığı gibi, bütün eksikleriyle duruyordu. Birinci nesil diyelim biz ona. Dünya, dördüncü nesillere geldi serbest bölgelerde. Şuanda komisyonda. İnşallah bu hafta içerisinde bitirilecek. Sonbaharda ilk görüşülecek kanunlardan biri olan Türkiye, artık yeni nesil Serbest Bölgeler Kanununa sahip olacak ve dünyaya pazarlayacağımız, tüm dünyaya anlatacağımız yeni bir Serbest Bölgeler Kanunumuz olacak” dedi.
Şehitlere rahmet diledi
Konuşmasının başında, şehitlere Allah’tan rahmet dileyen Bakan Zeybekci, “Bu milletin millet olmasıyla ilgili geçmiş tarihinde bu al bayrağın rengine kanını veren bütün şehitlerimizi ama son dönemde, şahsi görüşüm olarak bu milletin millet olmasıyla, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla ilgili destan yazan, şehitlerimiz kadar da önemli olduğuna inandığım, bu milletin yeniden doğuşu demek olan, artık Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün muhasır medeniyet diye gösterdiği o hedefin sadece maddi bir hedef olmadığını, muhasır medeniyetin demokrasi anlamında da çok önemli bir hedef olduğu, dünya demokrasi tarihinde bu milletin altın harflerle yazılmasını sağlayan, bu milletin istikbalini ve istiklali için şehit olan bütün şehitlerimize, Elazığ’daki ve Van’daki ihanetle şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum” ifadelerini kullandı.
“15 Temmuz bir işgal girişimiydi”
Memleketinde “Yari güzel olanın başı belasız olmaz’ diye bir söz olduğunu belirterek bu sözü Türkiye’nin bulunduğu coğrafyaya uyarlayan Bakan Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyanın en güzel topraklarındayız. 15 Temmuz bir darbe girişimi değildi. 15 Temmuz bir terör eylemiydi. 15 Temmuz bir işgal girişimiydi. Türkiye’yle ilgili hevesi olanların Türkiye’den başka sonuçlar çıkarmakla ilgili bir operasyonuydu.
Bu operasyonu başka yerlerde yapabilecekleri gibi Türkiye’de de yapabilecekleri fikri onların en büyük hatası. Tarihinde bir kere bile diz çökmemiş olan bir millet, bir kere esir alınamamış bir millet olduğunu göz ardı ettiler. Bu millet, tabii ki bunun başında bu milletin kendi oylarıyla seçtiği cumhurbaşkanının çağrısıyla çıktı, o çağrı tetikledi ama milletin genetik yapısında öyle bir hamur olmamış olsaydı o tankın namlusuna o göğsünü dayar mıydı bu millet? Uçaklar bombalarken bu millet meydanlardan bir adım geri çekilmedi.”
“Bu sivil Türk demokrasi devrimiydi”
Türk milletinin dünya demokrasi tarihine “Bu sivil Türk demokrasi devrimiydi” yazdığını söyleyen Bakan Zeybekci, bu sürecin sancılarının ve ağrılarının olacağını ancak bu yaraların sarılacağını kaydetti. Zeybekci, “ Kimsenin şüphesi olmasın. Bu dönemle ilgili en büyük hassasiyetimiz; gerek 15 Temmuz ihaneti, gerek ondan sonraki günü ve pazartesi günü ekonomimizin dünyanın parmak ısıracağı şekilde sistemin tıkır tıkır çalışıyor olması birinci görevimiz. Dünya pazartesiyi şaşkınlık içinde seyretti. Bazıları pazartesi 10 civarı derin bir yutkunmayla yerlerine oturdu. Baktılar ki istedikleri olmuyor, öyle bir gidişat yok, her şey tıkır tıkır işliyor. Üzerine soğuk su içerek o spekülatif alanı terk ettiler” dedi.
“İz bırakacağının bilinci içerisindeyiz”
Sıkıntıları bildiklerini, her ne kadar cerrah hassasiyetiyle operasyonlar yapılsa bile bir iz kalacağının da bilinci içerisinde olduklarını ifade eden Bakan Zeybekci, şunları söyledi: “Hiç kimse şunu unutmasın; bütün bu sahip olduklarımız, bu ülkedeki tüm varlıklar bu ülkenin ve bu milletin envanterindeki aktiflerdir. Bazı şirketler var ki; bunlar maalesef mikrop kuluçka makinesi haline gelmişti. Bunlar da iki elin parmağı bile olmayacak sayıdadır. Bunlarla ilgili gerekli temizlik yapılacaktır. Bu millete ihanet etme mekanizmalarının önemli kaynakları haline gelmişlerdi.
Ondan sonraki tüm şirketler, kurum kuruluşlar bu ülkenin varlıklarıyla ilgili şöyle bir hassasiyetimiz olacak; şirketteki yönetim kurulu başkanı eğer Nihat Zeybeci ise, bu millete ihanetin içinde yer alması tabii ki yargı, hukuk ayrı ama o şirket bu ülkenin varlığı olarak sağlıklı şekilde devam etmesiyle ilgili gerekli hassasiyetler gösterecektir. Şuna müsaade etmeyeceğiz; bu ülkeye ihanet eden hainlerin bir şekilde gizli gizli sevindiği, ekonomik anlamda ‘bu ülkeye şu kadar zarar verdirttik’ dedirtmeyeceğiz onlara. Bu anlamdaki hassasiyetlerimiz en üst seviyede olacak.”
İzmir planları
İzmir’in farklı bir kent olduğunu dile getiren Bakan Zeybekci, “İzmir Türkiye’nin serbest bölgeler şehri olsun demiştik. Bu sözümüzden hiç geri kalmadık. 10 bin yıldan beri bu şehir bu coğrafyanın ticaret merkezi. Bu bizim için çok büyük bir referans. 10 bin yıldan beri denenmiş ve başarmış olan bu örnek üzerinde yürüyeceğiz. Şuanda Esbaş’ta genişleme olacak. 3 bin 500 istihdam oluşturulacağı, 1,5 milyar doları civarında yeni ihracatın kazandırılacağı… Bundan sonraki yol haritamız; yeni ihtisas uzmanlaşmış serbest bölgeleri İzmir ve civarında, üzerinde çalışmaya devam edeceğiz. Bunlardan en önemlilerinden bir tanesi en kısa sürede Aliağa’da olacak.
Orada farklı bir uzmanlaşmaya gideceğiz. Turizm, ticaret, serbest bölgeyi de İzmir sınırları çalışmayı da yapacağız. Asıl hedefimiz Expo Ege. Bu projenin peşinde olalım. Expo Ege Ege’yi bir şehir gibi projesi aslında. Aynı coğrafyadaki bu şehirleri birbirinden ayırmamız mümkün değildir. İzmir’den insanlar hızlı trene bindiğinde maksimum bir saatte Denizli2de dediğimizde bu proje kafamıza cuk diye oturur” diye konuştu.
“Yeni bir serbest bölge kurup işletmeye talibiz”
Törende konuşan ESBAŞ Yürütme Kurulu Başkanı Faruk Güler de, Ege Serbest Bölgesi’nin genişletilmesiyle ilgili verilen karar ile bölgede yatırım yapma kapasitesine sahip yatırımcıların önünün açılacağını söyledi. Güler, şöyle konuştu: “Bize yatırımcı bulma ve yatırımcıya hizmet etme imkanı sundunuz. Bize sağladığınız bu imkan ile Ege Serbest Bölgesi’ndeki istihdama ilave olarak 3 bin 500 kişiye daha iş ve aş sağlayacağız.
Yıllık yaklaşık 4 milyar dolar olan ticaret hacmimize ilave olarak 2 milyar dolar daha ticaret hacmi ekleyeceğiz. İstihdam sağlayacak, ileri teknolojiye dayalı üretim yapacak, katma değer üretecek firmaların yatırım yapmalarını sağlayacak. Bizim için bu imzanın anlamı istihdam sağlamak, ticaret hacmini yükseltmek yerli ve yabancı yatırımcıları çekerek ülkemize yatırım yapmak ve yaptırmaktır. İzmir’de yeni bir serbest bölge kurup işletmeye talibiz. Ayrıca, yurt dışında oluşturulacak serbest bölgelerin kurulup işletilmesine de talibiz.”
İmzalar atıldı
Bakan Zeybekci’nin katılımıyla düzenlenen törene, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, Serbest Bölgeler, Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürü Uğur Öztürk, ESBAŞ Yürütme Kurulu Başkanı Faruk Güler, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk de katıldı. Konuşmaların ardından imza törenine geçildi. İmzalar, Öztürk ve Güler tarafından atılırken, imza sonrası Bakan Zeybekci’ye hediye takdiminde bulunuldu. İmza ile serbest bölge 300 bin metrekare genişleyecek, süresi uzatılacak, 3 bin 500 kişiye istihdam sağlanacak ve 4 milyar dolar ihracat hacmine ek olarak 2 milyar dolar ihracat hacmi oluşacak.
dikGAZETE.com