Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Bakanlığımız ister 1 saat isterse 1 ay sonra ne zaman bitecekse o zamana kadar faaliyetlerini devam ettirdiği bir yapıdır. Türkiye’de bazı hizmetlerin kesintiye uğraması söz konusu değil" dedi.
Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) üyelerini bakanlıkta kabul eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, enerji sektöründe uluslararası yatırımcılarla beraber bir değerlendirme yaptıklarını belirtti. YASED Yönerim Kurulu Başkanı ve The Shell Company Ülke Başkanı Ahmet Erdem’i tebrik eden Yıldız, enerji sektöründe çok ciddi bir işbirliği ve Türkiye’nin büyümesine ciddi katkıları olduğunu dile getirdi. Doğalgaz, elektrik, madencilik ve petrol sektöründe ciddi bir uluslararası sermaye ile birlikte çalıştıklarını belirten Yıldız, "Türkiye’deki istikrarın korunuyor olması uluslararası yatırımcılar açısında en önemli noktalardan biri" dedi.
BÜYÜME RAKAMLARINDAKİ SÜRPRİZ
Açıklamalarının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Bakan Yıldız, Türkiye ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde beklentilerin üzerinde 2,3 oranında büyüdüğünün hatılatılarak, yıl sonuna ilişkin tahminlerinin sorulması üzerine, "Büyüme rakamları Türkiye’nin hedeflerine yaklaşacağını göstermiştir. Tabii ki sektörel farklılıklar olmuştur. Tarımdaki büyüme, sanayideki stabil hal, madencilikteki büzülme... Bütün bunların her birisinde madencilikteki özellikle yaşanan kazaların, aldığımız bir kısım sıkı tedbirlerin üretimi etkilediğini biliyoruz. Hani ülkelerin güvenliği ile özgürlükleri arasındaki tercih bir noktada bulunmak durumda. Aynı şekilde madencilikte bizim iş sağlığı ve iş güvenliği ile alakalı önceliğimizin üretimin önüne geçtiğini söylememiz lazım. Bu miktar beklediğimiz bir rakamdı. Bununla ilgili yeni düzenlemeler mutlaka olacak. Hem işvereni hem de işçi kardeşlerimizi rahatlatacak yapı mutlaka daha da sağlıklı bir şekilde kurgulanacaktır" ifadelerini kullandı.
BOTAŞ-GAZPROM GÖRÜŞMELERİ
"BOTAŞ ve Gazprom yetkilileri arasındaki görüşmelerin ardından doğalgaz fiyatları konusunda ay sonuna kadar anlaşılacağı" açıklamalarının hatırlatılarak, "Bir mutabakata varıldı mı? Ay sonuna kadar Türk Akımı ile ilgili bir anlaşma imzalanacak mı?" sorusuna Yıldız, "Gazprom’la BOTAŞ’ın yaptığı görüşmelerde fiyat konusunda nihai bir nokta yakalanmıştı. Bununla alakalı yeni bir müzakere süreci öngörmüyoruz. İmzaların da ben bu ay sonuna kadar atılacağı kanaatindeyim" yanıtını verdi.
Türk Akımı’nda Türkiye’nin istediği koordinatların henüz bakanlığa ulaşmadığını bildiren Yıldız, konuya ilişkin Dışişleri Bakanlığı’nın çalışma yaptığını belirterek, "Özellikle Bulgaristan’a yaklaşırken 190 kilometrelik kısmın Türkiye’ye girişteki koordinatları henüz netlemiş değil. Bu koordinatlar oluşmalı ki biz onun arkasından bunlarla alakalı izin konularının her birisini müzakere edebiliyor olalım. Dışişleri Bakanlığı’nın yazışmaları devam ediyor ama henüz nihayetlenmiş değil" dedi.
"GÖRÜŞECEĞİMİZ KONU FİYAT MÜZAKERESİ DEĞİL"
Azerbaycan’da düzenlenecek 1. Avrupa Oyunları’nın açılış seremonisine katılacak olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a refakat edeceğini söyleyen Bakan Yıldız, cumartesi günü Bakü’de Rus yetkililerin katılacağı bir toplantı yapacaklarını açıkladı. Taner Yıldız, "Orada bu konuları tekrar değerlendireceğiz. Bu projelerin yürümesinin hem bölge hem de Türkiye açısından uygun olacağı kanaatindeyim. İlişkiler karşılıklı öncelikleri ve çıkarları mutlaka gözetip kollamak durumundadır. Özellikle koordinatların ve eksiklerin tamamlanmasıyla beraber süreci hızlı bir şekilde yürüteceğimiz kanaatindeyim" dedi.
Rus yetkililerle yapacağı görüşmeye ilişkin detayları netleştiren Bakan Yıldız, "Görüşeceğimiz konu fiyat müzakeresi değil. Fiyat müzakereleri nihayetlenmiş durumdadır. Onun imzaya açılması konusudur. Orada fiyata yeni ekleyip çıkartacağımız bir başlık yoktur. Petrol fiyatlarının ne kadar yükseldiği, düştüğü, doğalgaz fiyatlarının ona bağlı olarak ne kadar düştüğü yükseldiğinden daha ziyade orada bir oran yakalanmıştır. Yüzde 10.25’lik önceki fiyata göre Rusya’da alınan doğalgaz fiyatlarının düştüğüyle alakalı bir konudur bu. Gazprom yetkilileri fiyat müzakerelerinde özel sektörün de zarar etmeyeceği bir yapıyı bize taahhüt ettiler. 10 milyar metreküp civarında özel sektörün 40 milyar metreküp civarında da kamunun bir ticareti var. Özel sektöründe zarar etmeden 2015 yılını geçireceği bir kurguyu mutlaka Gazprom bize taahhüt edecektir" ifadelerini kullandı.
"TÜRK AKIMI İSTEDİĞİMİZ ORANDA OLGUNLAŞMADI"
Muhtemel hükümet değişikliğinin Türk Akımı projesini olumsuz etkiyip etkilmeyeceğine ilişkin değerlendirme yapan Yıldız, hükümetlerarası anlaşmaların Meclis onayından geçtiğini belirterek, Türk Akımı’nın henüz Meclis onayına gelmediği için hukuki bağlayıcılığının farklı statüde olduğunu vurguladı.
Nükleer güç santrallerinin devamı ve Türk Akımı’nın aynı statüde olmadığını tekrarlayan Yıldız, şöyle devam etti:
"Biz hem Türkiye’nin ihtiyaçlarının karşılanması hem de Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerle alakalı geliştirilen bu projenin dikkatle izlenmesi gerektiğinden yanayız. Ama olası hükümetler bunu nasıl karşılar dediğim gibi statü farkı var. Herhangi bir hükümet Meclis kararıyla olan nükleer güç santrallerinin kaldırılmasını, hükümetlerarası anlaşmalar ve Meclis kararıyla çıktığı için onu öngöremezler ama Türk Akımı henüz istediğimiz oranda olgunlaşmamış bir projedir. Bizim kanaatimiz ve kararlılığımız son derece açık ve nettir. Bu konudaki siyasi gelişmeler dikkatle izlenmek durumundadır."
"SANDIK SONUÇLARI YALNIZCA SAYGIYLA DEĞİL İTİNA İLE KARŞILANMALI"
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın AK Parti ile koalisyon kapılarını kapatan açıklamalarının hatırlatılması üzerine Yıldız, "Vatandaşımızın sandıkta kullandığı tercihler son derece açık ve net. Biz seçim zamanında da sandığın her türlü sonucunun başımız üstüne olduğunu söylemiştik. Yine aynı şeyleri söylüyoruz. Sandık sonuçları yalnızca saygıyla değil itina ile karşılanmalıdır" dedi.
"AK Parti kendisiyle alakalı mesajları son derece iyi algılamıştır ve çıkartacaktır" diyen Yıldız, şunları kaydetti:
"Bununla alakalı görüşmeleri Sayın Başbakanımız yürütmektedir. Ancak büyük resim yine şunu söyledi: HDP’nin aldığı 6 milyon oy, AK Parti’nin kendisinden sonraki gelen partiye attığı fark 7 milyondur. MHP’nin aldığı oy oranı yüzde 16’dır. AK Parti’nin kendisinden sonra gelen partiye fark attığı oran yüzde 16’dır. AK Parti’nin ana moderatör olduğunu, vatandaşımızın onuncu seçiminde halen birinci parti olarak gördüğünü unutmamak lazım. Ülkemiz için ümit var ama bütün seçim sonuçlarından her zaman olduğu gibi mesajlarını alan, çıkarımlarını uygulayabilecek bir hale gelen son derece dinamik bir partiyiz ve Türkiye’nin gelişmesine AK Parti’nin koyacağı katkı hiç şüphesiz diğer partilerden fazla olacaktır. HDP’nin ’AK Parti ile koalisyon yapmayacağız’ demesi sanki AK Parti’nin istediği halde yapılmayacak anlamının çıkarılmaması lazım. AK Parti ilgili kurullarında yetkili kişilerle beraber bütün olasılıkları düşünmekte, bütün ihtimalleri göz önünde bulundurmakta ve ülke için en iyi olabilecek kararı uygulayacaktır.
Şu ana kadar Türkiye’nin istikrarı AK Parti’nin istikrarı ile eş anlamlı olarak kullanıldı, bundan sonra da böyle olacağını düşünüyorum. Seçim sonuçlarından çıkartılacak mesajların şu anda büyük tabloyu, ana resmi bozmadığı kanaatindeyim. Bunun da göz önünde bulundurulmasının gerçekçi olmasının mutlaka bilinmesi lazım. Sandık sonuçlarının, vatandaşımızın tercihlerinin doğru bir şekilde yönetilmesi gerektiğine inanıyoruz. Ama bir ikilemi de söylemek zorundayım: Kendilerinin halen oy oranlarının artmadığı halde zafer kazanmışçasına bir görüntü sergilemenin bir göz boyamaca olduğunu söylemem lazım. İstedikleri oy oranını alamadıklarında elektriğin arkasına sığınanlar bu seçimde bunun gerçeğini görmüşlerdir. Önceki seçimde de herhangi bir vatandaşımızın oyu zayi olmamıştır, kaybolmamıştır. Gerek yerel gerekse Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde olayın aslı, gerçeği buydu. Şimdi de aynı şekilde hiçbir vatandaşımızın oyu zayi olmamıştır ama diğerinde oluşturulan algı farklı olmuştur. Vatandaşımız bunların her birisini çok iyi bir şekilde ayırt etmiştir... Bizim için vatandaşımız 13 yıl önce de baştacıdır, 10 Haziran sonrasında da baştacıdır. Bunu herhangi bir ikileme düşmeden, farklı üslup izlemeden AK Parti devam ettirmiştir. Seçim sonuçları vatandaşımıza istediği oy oranları aldığınızda saygı duyacağınız, istemediğiniz oy oranları olduğunda hakaret edeceğiniz bir makam değildir, vatandaşlık makamı. O yüzden bu seçimin en önemli kazanımlarından birisi ortak paydaya konabilecek vatandaş değerinin yükselmiş olmasıdır."
DÖVİZDEKİ ARTIŞIN ENERJİ PİYASALARINA ETKİSİ
Döviz kurundaki artışın enerji maliyetlerini ne yönde etkileyeceğine yönelik soruya yanıt veren Bakan Yıldız, "Seçim öncesinde dolar paritesi 2,66’ydı. 10 Haziran’da hatta Pazar günü de dahil olmak üzere 2,81’leri gördü. Biz dolarla alıp TL ile satan bir ülkeyiz. Her türlü parite değişiklikleri sektörü etkilemektedir. Şu anda döviz partitesi 2,75’ler civarında. 10 Haziran döneminde 65 dolara çıkan ham petrol varil fiyatları 13 Ocak’a göre yüzde 41, dolarda yüzde 21’ler civarında değer artışı olmuştur. Dövizin, doların daha stabil olması halinde yine eski rakamlara gidileceği kanaatindeyim. Tabii ki piyasada ister istemez tek başına iktidar olmayla koalisyon hükümeti arasındaki farkı mutlaka piyasa hissetmektedir. O açıdan seçim sonrasında yüzde 5’lerde artan dolar kuru fiyatları bu tür sonuçları doğurmaktadır" yanıtını verdi.
SOCAR’IN FİYAT YÜKSELTMESİ
Bakan Yıldız, Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi’nin (SOCAR) Türkiye’ye yönelik petrol fiyatlarını aşırı risk olduğu gerekçesiyle yükseltmesine yönelik soruyla ilgili, "Siyasi istikrar Türkiye’nin birçok kesimi tarafından yakından takip ediliyor. Siyasi istikrar en fazla sermaye sahipleri ve uluslararası sermaye tarafından da dikkatle takip edilmektedir" dedi.
SOCAR’ın bu kararında stabil halin gelmesini beklemiş olabileceğini söyleyen Yıldız, bu konuları Bakü’de Azeri yetkililerle cuma ve cumartesi günü müzakere edeceklerini bildirdi. Bakan Yıldız, "Türkiye bir yandan çarkları dönen, hayatı süren hele hele bakanlıkların fiili durumlarının devam ettiği bir durumda. Bakanlığımız ister 1 saat isterse 1 ay sonra ne zaman bitecekse o zamana kadar faaliyetlerini devam ettirdiği bir yapıdır. Türkiye’de bazı hizmetlerin kesintiye uğraması söz konusu değildir. Dün Sayın Başbakanımızın Sayın Cumhurbaşkanıyla yaptığı görüşmeden sonra mevcut hükümet tabii bütün işlerine devam edecektir. O açıdan gerek uluslararası gerekse yurtiçi bütün işlemlerini bütün arkadaşlarımızla beraber yoğun bir mesai veriyoruz" diye konuştu.
AHMET ERDEM: "ULUSLARARASI YATIRIMI ETKİLEYECEK EN ÖNEMLİ FAKTÖR İSTİKRAR"
Koalisyon ve erken seçim tartışmaları üzerinden sandıktan çıkan sonucun uluslararası sermayeyi ne yönde etkileyeceği yönündeki soruyu cevaplayan
YASED Yönerim Kurulu Başkanı ve The Shell Company Ülke Başkanı Ahmet Erdem, "Uluslararası yatırımcı gözüyle bakıldığında ülkeler birer alternatif, uluslararası yatırımı yönlendiren faktörler yatırım yapılacak ülkenin büyümesi, gelişme kapasitesi, bulunduğu bölge, lokasyonun sunduğu imkanlar, yasal düzenlemeleri ve bunların yanında tabii ki istikrar önemli. Uluslararası yatırımcı açısından önemli olan hızlı bir şekilde istikrarı devam ettirecek bir yapıyla ülkemizin ekonomik ve sosyal konularda bir yola girilmesidir" karşılığını verdi.
(İHA)
