İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kızılcahamam'daki bir otelde "TEM Çalıştayı Açılış Programı"na katıldı.
Türkiye'nin şehirlerinde, 31 Aralık 2016 Reina saldırısından bu yana terör eylemi gerçekleşmediğini belirten Soylu, PKK'ya katılımın, örgütün 40 yıllık tarihinde en düşük seviyede olduğunu söyledi.
Soylu, örgütün kırsal kadrolarının mağaralardan başını dışarı çıkaramadığını ifade ederek, sol terör örgütlerinin eylem kabiliyetinin de neredeyse sıfıra yakın bir noktaya geldiğini, çoğunun yönetici kadrolarının yakaladığını dile getirdi.
DEAŞ'ın da önemli bir gerileme yaşadığını vurgulayan Bakan Soylu, "FETÖ'nün de yine yönetici kadrosu, kilit yapılanmaları çökertildi. Hemen hemen hepsi maddi kaynak bulma konusunda ciddi bir zorlukla karşı karşıya." ifadelerini kullandı.
"Bu kış hiç dağları bırakmadık"Bakan Soylu, Türkiye'nin terörle başarılı bir şekilde mücadele ettiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün geldiğimiz noktada, zamanında yıllık katılımı dahi 5 binli rakamlarda olan PKK terör örgütünün, ülke içindeki toplam eleman sayısı bugün 500 seviyesindedir. Bu kış hiç dağları bırakmadık, kafalarını çıkaramadılar. Şimdi kış üslenmesinden çıkıyorlar, patır patır hepsini götüreceğiz. Bu yıl bambaşka bir yıl olacak. 2020, sahada bizatihi kendimizin bulunduğu, bunları buradan tamamen silmek, terör örgütünü Türkiye sınırları içinde tamamen bitirmek için varımızı yoğumuzu ve bütün riskimizi ortaya koyduğumuz bir yıl olacak.
PKK denilen terör örgütünü, 2021 yılında Türkiye sınırları içine aktartmayacağız. 2020 yılının sonbaharından sonra da bir daha kış üslenmesi gibi bir dertleri de kalmayacak. Boşuna mağara falan aramasınlar. Geçen yıl terör örgütüne 130 katılım olmuştu, buna karşılık 273 kişiyi, aileleriyle görüşüp ikna yoluyla dağdan indirmiştik. Bu yıl ise en güncel rakamla, yılbaşından bugüne kadar PKK'ya sadece 7 kişi katıldı. Bunun karşısında 58 kişi ikna yoluyla teslim oldu."
"Almanya'da PKK'nın çocuğunu kaçırdığı anne örgüt derneği önünde eylemde"Diyarbakır'da çocuğu terör örgütü tarafından kaçırılan ailelerin uzun süredir eylem yaptığı ve bu tür eylemlerin Almanya'da da başladığı anlatan Soylu, "Almanya'da çocuğu PKK tarafından kaçırılan ve mücadelesini güçlü bir şekilde ortaya koymaya çalışan anne, bir PKK derneğinin önünde bu eylemi gerçekleştiriyor. Yakında onların sayısı da artacak." dedi.
Bakanlık olarak terör örgütlerinin sadece elemanları değil, eylem kapasitesinde de ciddi çalışmalarının bulunduğuna dikkati çeken Soylu, şöyle konuştu:
"Yılbaşından bugüne kadar birisi DEAŞ, birisi sol terör örgütü, 23'ü de PKK olmak üzere 25 terör eylemi engellendi ve 246 terörist etkisiz hale getirildi. Milletimizi bütün tehlikelerden muhafaza edebilmek için 24 saat çalışıyoruz. Çünkü karşımızda Türkiye'yi istikrarsızlaştırmaya çalışan, Suriye'deki istikrarsızlığı ve Irak'taki istikrarsızlığı Türkiye'ye taşımak isteyen ve Batı tarafından desteklenen acımasız bir terör örgütü silsilesi var.
Yılbaşından bugüne kadar PKK/KCK'nın şehir yapılanmalarına yönelik 841 operasyon gerçekleştirildi. FETÖ ile mücadelemizde de yılbaşından bugüne kadar 2 bin 67 operasyon, 4 bin 214 gözaltı ve 654 tutuklama gerçekleştirdik. Bu mücadelede de hiçbir şekilde gevşeklik göstermemiz mümkün değildir. Bu örgütün sosyal medyada olsun, genel toplum iletişiminde olsun özellikli birtakım dedikodular oluşturma kabiliyetine çok dikkat etmek zorundayız."
"Yalan ve fitne FETÖ'nün amentüsü olmuştur"FETÖ'cülerin istisnasız tüm süreçleri, konuları ve gündemi provoke ettiğini vurgulayan İçişleri Bakanı Soylu, şunları söyledi:
"Dinimizde yalan ve fitne haramdır. Bunlar hangi inancın içerisinde bilmiyorum, yalan ve fitne FETÖ'nün amentüsü olmuştur. Bunların her türlü faaliyetine karşı sürekli tam donanımlı, teyakkuzda ve gayretli olmak durumundayız. Birtakım tiplerin söylediklerine itibar etmeyin. Birtakım tipler, Türkiye'den aman birilerini mağdur mu ettik diyor. Esas mağdur bu millet olmuştur. 15 Temmuz'da bu milletin evlatlarını acımadan öldürdüler ve acımadan katletmişlerdir."
"Kravatları cicili bicili ama gönülleri kapkara"Süleyman Soylu, Batı'nın acımasızlığının Edirne'den Türkiye'yi terk edip Yunanistan'a giden masum insanlara yapılanlardan net bir şekilde görüldüğüne işaret ederek, "Kravatları cicili bicili ama gönüllerinin kapkara olduğunu, vicdanlarının da insanlıktan uzak olduğunu görüyoruz. Avrupa'ya bakıyorum ve acıyorum. Avrupa'ya ehemmiyet veren Türkiye'dekilerden de tiksiniyorum. Bunu da açıkça söylüyorum." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com