Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ithal edilen ürünlerde yüksek vergilendirmeye ilişkin, “İthal ettiğimiz bir ürünü biz bir politika aracı olarak cari açığın kontrolü açısından, bir bütçe kaygısı olmasa da yüksek vergilendirmek Türkiye’nin uzun dönem menfaatinedir” dedi.
Seçim çalışmaları için Gaziantep’e gelen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaretinde gündemle ilgi açıklamalarda bulundu. Yoksulluk azaltma konusunda geçmişe göre daha iyi durumda olduklarını söyleyen Şimşek, “Birleş Milletlerin bir standartı var. Mutlak yoksulluğun kademeleri de var. Bu 1 dolar 25 cent ile 2 dolar 30 cent arasında ama en üst limiti 4 dolar 30 cent dir. Şimdi günlük 4 dolar 30 centin altında gelirle yaşayanların nüfusa oranına bakıyorlar. BM’nin standarttı 4 dolar 30 cent. Türkiye’de 2002 yılında nüfusun yüzde 30’u yani her 100 kişiden 30 kişi gülük 4 dolar 30 seddin altında gelirle yaşıyordu. Bunu ben afaki söylemiyorum. BM ve Dünya Bankası bütün verileri ortada. Geçen sene bu oran yüzde 2’ye indi. Bakın Türkiye’de 2002 yılında koalisyonun ülkeyi yönetemediği terk ettiği dönemde 100 kişiden 30 kişi günlük 4 dolar 30 sendin altında yaşarken AK Parti hükümetleri, 2014’te bu oran yüzde 2’ye düşmüş durumda” diye konuştu.
Enerji ithalatına da değinen Şimşek, yüksek vergilendirmenin uzun dönemde Türkiye’nin menfaatine olduğunu belirterek, “Değerli arkadaşlarım geçen sene biz enerji ithalatına yani doğalgaz, petrol ve enerji ürünlerine 55 milyar dolar ödedik. 2012’ye 2013’e giderseniz yaklaşık 60 milyar dolar. Türkiye doğalgazın yüzde 98’ini, petrolün de yaklaşık yüzde 92-95 arasında ithal ediyor. Bütün birincil enerji kaynaklarının yani kömür de dahil olmak üzere tüm diğer enerji kaynaklarının yüzde 74’ünü ithal ediyor bu bir Türkiye gerçeği. İthal ettiğimiz bir ürünü biz bir politika aracı olarak cari açığın kontrolü açısından, bir bütçe kaygısı olmasa da yüksek vergilendirmek Türkiye’nin uzun dönem menfaatinedir” diye konuştu.
“MUHALEFET YARIŞTA 90’LI YILLARIN SÖYLEMİYLE HAREKET EDİYOR”
Muhalefetin petrol ürünleriyle ilgili yaklaşımının gerçekçi bulmadığına vurgu yapan Şimşek, şunları söyledi:
”Muhalefet yarışta 90’lı yılların söylemiyle hareket ediyor. Mazotu 1,5 liradan vereceklermiş. Önce mazotun rafinerideki maliyetini, bayi payı dahil olmak üzere öğren. ’Zararına satacağım’ diyor. Geçen hafta ben Ankara’da iken maliyeti 1,76 idi. Vergiden hadi vazgeçtim, zararına nasıl satacak? Bakın 1970’li yıllarda bu politikalar vardı. Anamuhalefetin bir önceki dönem lideri o zaman enerji bakanıydı. Türkiye petrol ithal edecek döviz bulamıyordu. Reel olarak petrol fiyatları son 4 yılda o 70’deki petrol krizinden de daha yükseğe çıkmıştı. Ona rağmen Türkiye’de en ufak bir sıkıntı yaşatmadık. Petrol fiyatları 110 dolarları 120 dolarları bulduğu zaman, biz ne yaptık Türkiye’de ödemeler krizi döviz darboğazı yaşamadık.”
“TÜRKİYE UZUN VADELİ HEDEFLERİNİ BAŞARACAKSA MUTLAKA KADINLAR BAŞROL OYNAMALI”
Gazetecilerden kadın girişimciler konusun gelen soruyu da yanıtlayan Şimşek, “Özelikle kadın girişimciler açısından en önemli sorun ne? Finansmana erişim yani sermaye bulmak. Şimdi Türkiye’de kredi garanti kuruluşu var fon gibi bir şey. Biz bunun kaynağını 1 milyar arttırdık yani 20 milyar liraya kadar kredi imkanını genişlettik. Orada dedik ki kadınlar için pozitif bir ayrımcılık yapalım gerek süre bakımından gerek maliyet bakımından birçok hususta biz kadınlardan gelecek başvuruları pozitif ayrımcılığa tabi tutuk. Yine kadınların istihdamı noktasına ciddi ciddi teşvikler verdik. Bence kadınlarımızın yani bizim nüfusumuzun yarısını oluşturan dolasıyla ekonominin olmazsa olmazıdır. Yani Türkiye uzun vadeli hedeflerini başaracaksa mutlaka kadınların başrol oynaması lazım” şeklinde konuştu.
(İHA)
