Ä°STANBUL (AA) - Ticaret Bakanlığı Ä°hracat Ana Planı kapsamında stratejik sektörler arasında konumlandırılan makine sektörü, Makine Ä°hracatçıları BirliÄŸi (MAÄ°B) organizasyonuyla Makine Sektör Çalıştayı’nda buluÅŸtu.
Birlik’ten yapılan açıklamaya göre, MAÄ°B ev sahipliÄŸinde düzenlenen Makine Sektör Çalıştayı'na Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede ile Türkiye Ä°hracatçılar Meclisi (TÄ°M) BaÅŸkanı Ä°smail Gülle de katıldı.
Açıklamada görüÅŸlerine yer verilen Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, hedef sektörlerin uluslararası rekabet gücünü artırmak üzere bir yol haritası belirlediklerini ifade etti.
Bakan Pekcan şunları kaydetti:
"Mevcut olduÄŸumuz pazarlarda rekabet gücümüzü artırmaya çalışırken, yeni ürün ve stratejilerle yeni pazarlara girmeyi hedefliyoruz. Küresel teknoloji savaÅŸları içinde yüksek teknolojili ürün ihracatına yönelik önemli fırsatlar var. Ä°hracatçılarımızla birlikte bunları iyi deÄŸerlendirmeyi amaçlıyoruz. Hedef sektörler arasında makine sanayiine yer verdiÄŸimiz Ä°hracat Ana Planı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'nda stratejik sektörlerin kesiÅŸtiÄŸini görüyoruz. Sürdürülebilir büyümenin odak noktası Ar-Ge, inovasyon ve teknolojik geliÅŸimdir. Yol haritamızı belirlerken, uluslararası rekabetteki gücümüzü artıracak ÅŸekilde dünyadaki bu trendleri dikkate alıyoruz."
"Makine imalatçılarının rekabet gücünün korunması gerekiyor"Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede ise makine imalatçılarının rekabet gücünü koruması gerektiÄŸine, aksi halde yerli sanayicinin ithalata yöneleceÄŸine dikkati çekti.
Büyükdede, stratejik sektörler arasında yer alan ve Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'nda öncelikli alan olarak belirledikleri makine sektöründe zaman zaman firmaların uzak doÄŸu ile rekabet etmekte zorlandıklarını dile getirdi.
Hasan Büyükdede, "Yerli makine imalatçılarının yurt içindeki etkinliklerinin korunması önceliÄŸiyle gerekli düzenlemelerin hayata geçmesinin, Türkiye'nin sanayileÅŸmesi yönünde önemli bir adım olacağına inanıyoruz." yorumunda bulundu.
"Ä°hracatçı tüm sektörler yerli makine kullanmalı"TÄ°M BaÅŸkanı Ä°smail Gülle de en büyük potansiyelin ve en çok gidilecek yolun makine sektöründe olduÄŸunu ifade etti.
Gülle, ÅŸunları kaydetti:
"Otomotivden tekstile, halıdan tarıma ve daha birçok sektörde üretimin makinelerle gerçekleÅŸti. Sadece makine ihracatında deÄŸil, diÄŸer sektörlerin ihracatında da yerli makine kullanımının artması gerekiyor. Makine sektöründeki Ar-Ge yatırımları ve patent sayısı toplam imalat sanayi içinde yüzde 20'ye ulaşıyor. Tescilli marka sayısı 3 bin 987'ye yükseldi.
Makine sanayii en fazla Ar-Ge Merkezi olan sektör. Sadece geçtiÄŸimiz sene 59 yeni Ar-Ge merkezi açıldı, bu alanda toplam sayı 176'ya yükseldi. Makine sektörümüz 5,6 dolar birim fiyatla katma deÄŸer ortalamamızın çok üzerinde seyrediyor. Ä°hracatçılarımızın yoÄŸun gayretleriyle yakalamış oldukları baÅŸarılı ivme sayesinde, 2010 yılında yüzde 40 seviyesinde olan sektörümüzdeki ithalatı karşılama oranını bugün yüzde 62'ye taşımayı baÅŸardık."
"Makine sektörü rekabetçi olamazsa, Türkiye de rekabetçi olamaz"MAÄ°B BaÅŸkanı Kutlu KaravelioÄŸlu ise makine sektörünün son 17 yılda makine dış ticaretinden aldığı payın yüzde 0,4'ten yüzde 0,8'e yükseldiÄŸini vurguladı.
KaravelioÄŸlu, makine sektörünün dünyanın en büyük ticaret alanı olduÄŸunu, uluslararası rekabetin makine, elektronik ve yazılımın birlikte geliÅŸtirilmesini ÅŸart koÅŸtuÄŸunu belirterek, "Makine ihracatımız 17 yıldır dünya ortalama artışının dört misli bir hızla artıyor. Türkiye makine sektörü eÅŸi görülmemiÅŸ bir baÅŸarı hikayesi yazıyor. Ülkemizin hedef ülkelerde ve potansiyeli yüksek ürün gruplarında beklenen ihracat artışını bütün ülkelerde ve sektör genelinde de yakalayabilirsek 2030 yılında 4,5 trilyon dolara ulaÅŸması beklenen dünya makine ihracat pazarından 63,3 milyar dolar pay alabiliriz." deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Yakın tarihe kadar ticarette ve üretimde lider ülkelerin hem katma deÄŸeri düÅŸük hem de orta segment ürün gruplarında liderliÄŸi doÄŸuya kaptırmanın telaşını yaÅŸadığına iÅŸaret eden KaravelioÄŸlu, "Dünyada üretilen makinelerin yüzde 20'ye yakınını üreten Çin’in en fazla yatırım yaptığı alan ısrarla makine imalatıdır; üretim gücünü teknoloji seviyesini yükseltmek hedefiyle tahkim ediyor. Bütün geliÅŸmiÅŸ ülkelerin sanayi ve dış ticaret stratejilerinin merkezinde makine ve teknolojide liderlik hedefi var. Makine sektörümüz rekabetçi olamazsa, Türkiye de rekabetçi olamaz." ifadelerini kullandı.
"Firma sayısı deÄŸil, ölçeÄŸi büyümeli"Bakanlıkların odak sektör olarak makine sektörünü seçmesinin üretim, teknoloji ve dış ticaret alanlarında kapsamlı ve detaylı programlar hazırlamayı zorunlu kıldığına dikkati çeken KaravelioÄŸlu, ÅŸunları kaydetti:
"Ölçek sorunumuz var. Firma sayısını daha fazla artırmak yerine ölçeklerinin büyümesini saÄŸlamalıyız. Bunun için de kayıt dışı ile hep birlikte mücadele etmeliyiz. Fikri mülkiyet ile Piyasa Denetleme Gözetleme en önemli koruma araçlarımızdır. Ölçek sorununu aÅŸmak üzere teÅŸvik ve desteklerin de seçici, yönlendirici, performansa dayalı olması gerektiÄŸine fakat makine ithalatını kolaylaÅŸtırmaması gerektiÄŸine inanıyoruz. Ä°hracatı en fazla oranda destekleyen Eximbank bizde fakat desteklerin kısa vadeli olması makine sektörünü olumsuz etkiliyor. Makineler orta uzun vadeyle satılır ve alıcı finansmanı esastır.
Türkiye'nin ihracatının yüzde 10’undan fazlasını yapan sektörümüzün Eximbank kaynaklarının sadece yüzde 4'ünü kullanıyor oluÅŸu, bu konuda sektörel açılımlar gerektiÄŸini gösteriyor. Son iki yılda kurulan 150 Ar-Ge ve tasarım merkezinin katkı vermesi için zamana ihtiyaç var. Yüksek teknolojili makine imalatı, bilhassa mühendislik makineleri referansla satılır. Ä°ÅŸ bitirme belgeleri özel imalat veya projeli iÅŸlerde bir sertifikasyon mahiyeti taşır. Bu referanslar ancak yurt içinde yapılacak iÅŸlerle saÄŸlanabilir. Kamu yatırımlarını lehimize çevirmek zorundayız."
Muhabir: Yunus Türk
