Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan başkanlığında gerçekleştirilen 13. İstişare Kurulu toplantısı, video konferans yöntemiyle yapıldı.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, konferansa Pekcan'ın yanı sıra Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Başkanı Nail Olpak, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken, MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan, TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski, Türkiye Müteahhitler Birliği Mithat Yenigün ve Uluslararası Yatırımcılar Derneği Başkanı Ayşem Sargın katıldı.
Salgın döneminde 3'üncü kez gerçekleştirilen istişare kurulu toplantısında, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının ticarete etkilerinin yanı sıra salgından çıkış sürecinde atılması gereken adımlar ele alındı.
Pekcan, burada yaptığı konuşmada, tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye'yi de etkileyen Kovid-19'un ticaret üzerindeki olumsuz etkisinden Türk iş insanının dinamizmi ve iş azmi ile çok hızlı bir ivmelenme ile çıkacaklarına inandıklarını bildirdi.
Belli başlı Asya ülkeleri ve Çin'in toparlanma sürecine girdiğine işaret eden Pekcan, şunları kaydetti:
"Belki ihracatımızı öncelikle bu bölgelere kaydırabiliriz. Bu ülkeler şu anda normal aktivitelerine devam ediyor. Bütün ülkeler içlerine kapandıkları bir süreçten geçiyor. Dolayısıyla muhataplarımızla temaslarımızda her seviyede, her zamankinden daha sık bir şekilde bir araya gelmemiz lazım. Onlarla sürekli irtibat halinde olup bu pazarlardaki yerimizi sağlamlaştırmalı, çözüm odaklı çalışarak ortak yaklaşımlar ve süreçler geliştirmeliyiz. Taleplerin ötelendiği bir süreçten geçiyoruz. Bütün dünyada insanların eve kapandıklarında nasıl bir tatil özlemi varsa, insanların normale dönme özlemi de var. Tabii bu süreçten mali yapıları ve üretim fonksiyonları bozulmayan şirketler çok daha hızlı bir şekilde ayağa kalacak, oluşacak talebe çok daha hızlı dönüş yapacaklar."
"Yeni fırsat ve talepler ticarete dönüşecek"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi ile firmaların, işletmelerin ve esnafın bu süreçten en az hasarla çıkması yönünde önemli tedbirler alındığına dikkati çeken Pekcan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Umuyoruz ki dünyadaki toparlanma ile Türkiye'nin daha hızlı bir toparlanma sürecine girerek yeni fırsat ve talepleri ticarete dönüştürme imkanı olacak. Dış ticaretimizdeki toparlanmanın gücünü ve hızını artırmak için de yurt dışındaki yeni dinamikleri, fırsatları iyi değerlendirmek ve bunları iyi takip etmemiz gerekiyor. Bu çerçevede pazar ve ürün çeşitlendirmesine de gitmemiz gerekecek."
Pekcan, önümüzdeki dönemde Türkiye için önemli bir hedefin de Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Koronavirüs ile Avrupa'da kırılganlıklar çok ciddi şekilde hissedilmeye başlandı. Avrupa Birliği ekonomik anlamda yeni açılımlar yapma gereğini duyacak. Belki yatırımlarda, üretimde biraz daha içe dönecekler ancak tedarik zincirlerinde alternatif arayışına ve mümkün olduğu kadar da güvenilir, öngörülebilir, yakın tedarikçileri tercih etme eğiliminde olacaklar. Temmuz ayında Almanya’nın dönem başkanlığı başlayacak. Normalleşme faaliyetlerinden biri de Gümrük Birliği’nin güncelleşmesi süreci ile ilgili çalışmalarımıza devam etmek ve müzakere sürecini resmen başlatmak olacak. Bu süreçte sivil toplum kuruluşlarımızın (STK) söz konusu sürece aktif katılımları, muhataplarını bu sürece dahil etmeleri ve Türkiye’nin yanında yer almalarını temin etmeleri bizlerin önünü açacak ve çok yardımcı olacak. Biz bakanlık olarak STK’lerimizin yanınızdayız. Her türlü desteğimizle, çabamızla ve diğer bakanlıklarla ilişkilerde mümkün olan ölçüde taleplerinizin takipçisi oluyoruz."
Temassız ticaret uygulamasına değinen Pekcan, bu dönemin demir yolunun etkin kullanımı için bir açılım süreci olduğunu, yeni model lojistik alternatiflerinin çalışılması ve nakliyelerin ucuzlaması için çalışmalar yürütülmesi gerektiğini ifade etti.
"Yerel para birimleriyle ticarete ağırlık verilmeli"Pekcan, üzerinde hassasiyetle durdukları konulardan birinin de yerel para birimleri ile ticaretin önünü açmak olduğunu dile getirerek, "Merkez bankalarının parasal genişlemeye gittiği bu dönemde, küresel finans dengelerinde görülebilecek değişiklikleri, yaşanabilecek istikrarsızlıkları göz önüne alarak ulusal para birimleri üzerinden ticarete daha fazla ağırlık vermemiz gerekiyor. Bunun için biz kamu olarak gerekli çalışmaları yapacağız ancak özel sektör olarak sizlerden de destek bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com