Genel

Bakan o raporla ilgili konuştu

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından hazırlanan raporun mahkemeye verilmemesine ilişkin, “Hukuka taraf olabilecek, hukuki bağlayıcılığı olan bir rapor değildir. Şuan

Bakan o raporla ilgili konuştu
07-05-2015 17:44

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından hazırlanan raporun mahkemeye verilmemesine ilişkin, “Hukuka taraf olabilecek, hukuki bağlayıcılığı olan bir rapor değildir. Şuanda güncelliğini bile yitirdi” dedi
TÜBİTAK Enerji Projeleri Milli Güneş Enerjisi Santral Teknolojisi (MİLGES), Milli Hidroelektrik Santral Teknolojisi (MİLHES), Yüksek Gerilim Doğru Akım Teknolojisi (YGDA), Milli Türbin Kanadı Teknolojisi (MİLKANAT) başlangıç töreninin ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin Mersin’deki Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından hazırlanan raporu Enerji Bakanlığı’nın mahkemeye vermediği, gizlediği yönündeki haberlerin sorulması üzerine Bakan Yıldız, “Bizim gönüllü olarak şuana kadar Türkiye’de nükleer güç santralleriyle alakalı 40 yıllık serüven ilk defa fiili duruma geçiriliyor. 3.1 milyar dolarlık şuana kadar gelen sermaye bir şekliyle artık harcamalarını yapıyor, ihalelerini yapıyor. Biz özellikle Uluslararası Atom Enerji Ajansı’ndan gönüllü olarak Türkiye’deki durumun bir tespitinin yapılmasını istedik. Kendileri 31 ülkede bu operasyonlarla alakalı tespitler yapıyorlar. Bu rapor bir denetim raporu değildir. Bizim istediğimiz bir tespit raporudur. O yüzden bunu bazı ülkeler açıklarlar, bazı ülkeler açıklamazlar. Her açıklanmayan konunun gizlilik ifade ettiğini söylemek bence kasta mahsus bir şeydir. Burada nükleer güç santrallerinin yapılmasına mani olacak, ona karşı duruşu farklı üsluplarla farklı çevreler tahrik ediyorlar” dedi.
“Bugün ÇED ile alakalı açılan bir davanın konusu bu tespit raporu değildir” diyen Yıldız, “Hukuka taraf olabilecek, hukuki bağlayıcılığı olan bir rapor da değildir. O yüzden bununla alakalı bir gizem oluşturmaya çalışılmak son derece yanlıdır, kasıtlıdır. Bu raporda ÇED biran önce çıksın diyor. Kanuni düzenlemeler yapılmamıştır diyor. Kanuni düzenlemeler gönderdik. Hatta proje Uygulama Daire Başkanlığı mutlaka daha da geliştirilmelidir deniyor. Onu Başbakanlığa gönderdik. Bir firmanın tutulması lazım inşaat uygulamalarıyla alakalı. Çek Cumhuriyeti’nden bir firma bunu kazandı. 2013 yılının sonunda hazırlanan tespit raporu şuanda güncelliğini bile yitirdi. Bizim o rapordan karşılığını verdiğimiz çok nokta var. Bu raporun hiç alakası olmayan ÇED süreciyle alakalı mahkemeye verilmiyor olmasının nükleerle alakalı herhangi bir şeyi saklıyor intibaını oluşturmak, bir gizem oluşturmak yanlıştır” değerlendirmesini yaptı.

SORU-CEVAP
Bir gazetecinin, Rusya’nın özel sektör ithalatçılarına yüzde 30 indirim yaptığıyla ilgili soruya Bakan Yıldız, “Türkiye 50 milyar metreküplük doğalgaz kullanıyor. Bunun 5’te 1’ini 10 milyar metreküpü özel sektör marifetiyle getiriyor. Önemli olan Türkiye’nin 50 milyar metreküplük doğalgaz arzını zamanında sağlıyor olmasıdır. 2 yıl öncesine kadar özel sektörün fiyatları BOTAŞ’ın alım fiyatlarından daha düşüktü. Şimdi tam tersi BOTAŞ’ın alım fiyatları özel sektörün alım fiyatlarından daha düşük. Yeni bir fiyat sözleşmesi yaptığımızda bizim GAZPROM ile alakalı yaptığımız görüşmelerde şunu söyledik; ‘Özel sektör zarar etmesin, zarar ederse bu gazı getiremez. Kar ne kadar eder bizde özel sektörün karına karışmayız ama zarar ederse bu arzda bir sıkıntı olabilir.’ Onlarda dediler ki, ‘biz zarar ettirmeyeceğiz.’ Fiyatı daha yüksek olan bir kalemi aynı noktaya getirebilmek için daha yüksek iskonto yapmak zorundasınız ticari bir konu bu. BOTAŞ’tan daha fazla indirim aldı diye açıklamakta farklı bir yansımayı, farklı bir algıyı oluşturmaya çalışmaktan kaynaklanıyor. Biz BOTAŞ olarak bütün ülkelerden firmalardan daha ucuza gaz almakla alakalı çabamız devam edecek. Dünyadaki her bir gelişme bunu etkiler. Çok yakinen sıkı bir takiple beraber bütün bu fiyatlama mekanizmalarını takip ediyoruz” karşılığını verdi.

“KAYNAKLARINI AÇIKLASIN BİZ KAYNAKLARINI TEKRAR GÖZDEN GEÇİRMESİNİ TAVSİYE EDİYORUZ KENDİSİNE”
CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’in “Türkiye 2 gün içinde Suriye’ye girecek” iddialarıyla ilgili soruya Yıldız, “Kaynaklarını açıklasın biz kaynaklarını tekrar gözden geçirmesini tavsiye ediyoruz kendisine” yanıtını verdi.

“YATIRIMCIMIZ TÜRKİYE’DEKİ SİYASİ İSTİKRARA VE TÜRKİYE’DEKİ SİYASİ İSTİKRARIN SÜRDÜRÜLEBİLİR OLUŞUNA İNANCI TAM”
Rüzgarla alakalı bir ihale yapıldığını söyleyen Bakan Yıldız, “3 bin megavatlık ihaleye 42 bin 273 megavatlık müracaat oldu. Tam 14 katı. Bin 96 tane başvuru yapıldı. Yatırımcımız Türkiye’deki siyasi istikrara ve Türkiye’deki siyasi istikrarın sürdürülebilir oluşuna inancı tam. Rakamlar bize bunu söylüyor. Biz bir birim çıkıyoruz 14 katı kadar yatırım talebi geliyor” ifadelerini kullandı.

“DİLOVASI’NI TÜRKİYE’DE BÜTÜN OLUMSUZLUKLARLA GÜNDEME GETİRMEK DİLOVASI’NA HAKSIZLIKTIR”
Dilovası’nda dört kamyon atık bulunduğu belirtilerek, bu atıkların TÜBİTAK tarafından incelendiğiyle ilgili haberlerin sorulması üzerine Bakan Fikri Işık, şunları kaydetti:
“Bu konuyla ilgili haberi bende televizyonda gördüm. Bir toprak kayması sonucu atık bulunduğu. Hiç toprak kayması falan yok. Belli ki oradan geçerken birisinin bıraktığı bir atık şuanda inceleme sürüyor. Bu incelemenin sonucunda ortaya yese çıkacak. Üzüldüğüm nokta şu; bir tane kişinin yaptığı sorumsuzluğu Dilovası ismiyle birleştirip, Dilovası’nı Türkiye’de bütün olumsuzluklarla gündeme getirmek Dilovası’na haksızlıktır. Dilovası’nda yeşil üretimin dışında hiçbir üretime izin vermiyoruz. Dilovası’nda en fazla yoğunlaştığımız alan eğitim alanı.”

“MİLLİ GÜVENLİK KURULU GENEL SEKRETERLİĞİ’MİZE 100’ÜN ÜZERİNDE TELEFONU TELSİM ETMİŞ DURUMDAYIZ”
TÜBİTAK’taki paralel yapı soruşturmasıyla ilgili soruya ise Işık, “TÜBİTAK’ta göreve geldiğimiz anda özellikle kriptolu telefonların dinlenmesiyle ilgili gerek Bakanlığımız, gerekse Başbakanlığımız hızlı bir inceleme ve soruşturma yapmıştı. Gelir gelmez bu yapıyla bağlantısını tespit ettiğimiz kişilerin TÜBİTAK’tan ilişikliklerini kesmiştik. Adli yargı sürecinde de dün tutuklananlar TÜBİTAK’taki kriptolu telefonların dinlenmesiyle ilgili tutuklandı. Bu paralel yapının kesinlikle devletin hiçbir kurumunda olduğu gibi TÜBİTAK’ta da yapılanmasına müsaade etmeyeceğiz. Bununla ilgili sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. 20 Nisan itibariyle Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği’mize 100’ün üzerinde telefonu telsim etmiş durumdayız. Güvenliği en az üç kat artırılmış durumda. Özellikle artık bir tek kurumda bütün işlerin yürütülmesi değil, her kurumun kendi işini diğer kurumdan bağımsız olarak yapması bu çerçevede işlemler devam ediyor” şeklinde konuştu.
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER