Genel

Bakan Kurtulmuş: Prof. Dr. Fuat Sezgin Batı'daki oryantalist çalışmalara meydan okudu

Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş, Prof. Dr. Fuat Sezgin'in İslam'ın bilime, teknolojiye katkılarını ele alabilen nadir bir şahsiyet olduğunu belirterek, "Batı dünyasındaki bu oryantalist çalışmalara da ciddi şekilde meydan okumuştur." dedi.

Bakan Kurtulmuş: Prof. Dr. Fuat Sezgin Batı'daki oryantalist çalışmalara meydan okudu
17-02-2018 01:14

İSTANBUL (AA) - Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, tarih boyunca önemli mücadele alanlarından birisinin de oryantalistlerin İslam dünyasını bir şekilde içeriden dönüştürme, İslami ilimler başta olmak üzere birçok alanda sokmuş oldukları birtakım fikirlerle rotasından saptırma girişimleri olduğunu belirterek, "İşte (Prof. Dr.) Fuat Sezgin Bey, böyle bir geleneğe karşı, İslam'ın bilime, teknolojiye yapmış olduğu katkıları kendi perspektifimizden ele alabilen nadir bir şahsiyet olarak Batı dünyasındaki bu oryantalist çalışmalara da ciddi şekilde meydan okumuş ve burada da haklı bir ün sahibi olmuştur." dedi.

Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı (İBTAV) 8. Olağan Genel Kurulu, Gülhane Parkı'ndaki Prof. Dr. Fuat Sezgin ve Dr. Ursula Sezgin Kütüphanesi’nde gerçekleştirildi.

Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, kütüphane ve müzenin oluşmasında emeği geçenlere teşekkür etti.

Uzun asırlar boyunca sadece savaş meydanlarında medeniyetimize karşı yapılan birtakım saldırıları göğüslemenin dışında önemli mücadeleler verildiğini vurgulayan Kurtulmuş, "Tarih boyunca önemli mücadele alanlarından birisi de oryantalistlerin İslam dünyasını bir şekilde içeriden dönüştürme, İslami ilimler başta olmak üzere birçok alanda sokmuş oldukları birtakım fikirlerle rotasından saptırma girişimleridir. Ne yazık ki asırlar boyunca bu oryantalist bakış açısı Müslüman dünyasında da birtakım çevreler tarafından ciddi şekilde takip edilmiş, benimsenmiş ve İslam dünyasının kendisine olan güveninin azalmasına, bilim alanında da son derece ciddi yanlışlıkların ortaya çıkmasına neden olmuştur. İşte Fuat Sezgin Bey, böyle bir geleneğe karşı, İslam'ın bilime, teknolojiye yapmış olduğu katkıları kendi perspektifimizden ele alabilen nadir bir şahsiyet olarak Batı dünyasındaki bu oryantalist çalışmalara da ciddi şekilde meydan okumuş ve burada da haklı bir ün sahibi olmuştur. Tabiri caizse Mevlana'nın dediği gibi, pergelin bir ucu daima kendi medeniyetimizde, kendi geleneklerimizde olmuş, pergelin diğer ucu da Batı dünyasında, belki de Batı'yı Batılılardan da iyi tanıyan bir perspektife ve müktesebata sahip olmuştur." şeklinde konuştu.

"Tüm tecrübe, bilgi ve birikimi yeniden bu topraklara getirmesi, yeniden bu coğrafyada pergelin merkezine bilgileri aktarması nasip oldu." diyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Bu her kula ömrü hayatında nasip olmayacak bir bahtiyarlıktır. İşin ilmi tarafı bir tarafa bir de tecrübe tarafı var. Hem ilim dünyasındaki tecrübeleri hem de orada birebir yaşamış olduğu, büyük ilim adamlarıyla yaşamış olduğu münasebetlerinin, hocamız da uygun görürse, kayıt altına alınmasının bu vakfın önemli vazifelerinden olması gerektiğini düşünüyorum. Bunları da sonra bir otobiyografi olarak basılı hale getirmek, TRT Genel Müdürümüz de bunu belki TRT'nin değerli bir belgeseli şeklinde dönüştürme imkanı olur. Eğer böyle bir çabayı da vakfımız ortaya koyabilirse bugünün önemli kazançlardan birisi olur."

"Biz bunları görünce kaybettiğimiz öz güveni kazanıyoruz"

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ise kütüphanenin hayırlı olmasını dileyerek emeği geçenlere teşekkür etti.

Müfredatı değiştirdiklerinde kendilerine "Neden değiştiriyorsunuz?" denildiğini ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:

"Kültürler birbirinden öğrenir ve birbirlerini besler. Bilim de böyledir, teknoloji de böyledir. Hiç kimse tek başına bir bilgiyi, bilimi üretmedi. Hepsi bir diğerinin tuğla tuğla üstüne koydu. Onu en iyi kullanan, en iyi değerlendiren de bugün dünyada öne çıktı. Dolayısıyla biz diyoruz ki şanlı bir geçmişimiz var, bizim de buraya yaptığımız katkılar var. Nereden belli? Fuat Sezgin'in öncülüğünde, Cumhurbaşkanımızın rehberliğinde yapılan müzeyi görün de bu kültürün insanları dünya bilim tarihine ne katkıda bulunmuş görelim. Biz bunları görünce kaybettiğimiz öz güveni kazanıyoruz. Evlatlarımızın bu müzeyi gezmelerini, kütüphaneyi ziyaret etmelerini istiyoruz."

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü de toplantıya katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Bu eserin kazandırılmasında katkı sağlayan başta Bilal Erdoğan olmak üzere herkese teşekkür ediyorum. Fuat Sezgin Hocamızın genç bilim insanlarına rol model olmasını arzu ediyorum." dedi.

18 ciltlik İslami İlimler Tarihi'nin 8 cildi bu yıl basılacak

Prof. Dr. Fuat Sezgin, konuşmasında müze ve kütüphane çalışmalarının nasıl başladığına değindi. Almanya'da Frankfurt Üniversitesi'ne bağlı kurdukları enstitüdeki 30 bin ciltlik kütüphaneyi ziyaretçi olmaması nedeniyle Türkiye'ye taşımaya karar verdiklerini, kütüphanenin yalnızca üçte birini İstanbul'a gönderebildiklerini belirten Sezgin, şunları kaydetti:

"Kitaplarımın üçte biri burada, İstanbul'da. Diğer üçte birine Frankfurt Havalimanı'nda el konuldu. Son üçte biri ise Frankfurt'taki Enstitü kütüphanesinde, odalarında dokunulmaktan alıkonuldu. 5 Mayıs'tan itibaren kitapların gönderilmesine müdahale edilmesi için birçok sebepler gösterildi ki hiçbiri gerçeği ifade etmiyordu. İş mahkemeye intikal etti. Birkaç ay süren savcılık değerlendirmesinden sonra benim tamamıyla suçsuz olduğum görüldü ama kitaplarıma hala kavuşamadım. Benim için işin en acı yönü İslami Bilimler Tarihi üzerine 64 yıldan beri yazmakta olduğum kitabımın 18. İslam Felsefesi cildini yarıda bırakmak zorunda kalmış olmaktı."

Sezgin, Almanca yazdığı 18 ciltlik İslami Bilimler Tarihi'nin 8 ciltlik tercümesinin tamamlandığını ve 2018 yılı içerisinde basılacağını anımsatarak, emeği geçenlere teşekkür etti.

İstanbul Valisi Vasip Şahin ise böyle bir eserin kazandırılmasının kendilerini de gururlandırdığını vurgulayarak, emeği geçenlere teşekkürlerini sundu.

"Bu eserin tercümesini İÜ'nün yapıyor olması çok anlamlı"

Vakfın mütevelli heyeti üyesi Bilal Erdoğan ise Fuat ve Ursula Sezgin'in çalışmalarının önemine işaret ederek, onların emek ve çalışmalarının olmaması halinde ne yapılırsa yapılsın ortada ileriye götürecek hiçbir meselenin bulunmayacağını belirtti.

Müze, kütüphane, enstitü ve tercüme çalışmalarının rayına girdiğini vurgulayan Erdoğan, "İnşallah vakfımızın bu hizmetleri aksamadan verebileceği imkanları da oluşturacağız. Vakfımızın kamuya yararlı statüsünü, vergi avantajlı hale gelmesi için pazartesi günü Bakanlar Kurulundan karar çıkacağını öğrendik. Bu, hocamızın çok önemsediği bir konuydu. İnşallah birçok hayırseverin vakfımıza katkı yapmasına vesile olur. Başından beri emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Fatih Sultan Mehmet Üniversitemiz (FSMVÜ) enstitüyü sürüklüyor. Tercümeyi İstanbul Üniversitemiz yapıyor. Hatırlayalım, 1960 darbesinden sonra hocamız İstanbul Üniversitesi'nden (İÜ) gönderilmişti. Onun için bu eserin tercümesini İÜ'nün yapıyor olması ayrıca çok anlamlı oldu. İÜ, hocamıza borcunu bu kadar da olsa ödemiş oluyor. Hocamıza borcu olan sadece İÜ değil, bütün bir Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri. İnşallah bu kütüphane, müze ile hocamızı onore etmiş oluyoruz." şeklinde konuştu.

"Temennimiz, ülkemizin ve İstanbul'un tekrar ilimin ve bilimin merkezi olması"

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Mevlüt Uysal da İstanbul'un imparatorluklara olduğu gibi bilime, ilime de başkentlik yapmış bir şehir olduğunu, ikisinin de birbirini desteklediğini söyledi.

Kütüphane ve müzenin akademik çevrelere örnek olmasını dileyen Uysal, "Temennimiz ülkemizin ve İstanbulumuzun tekrar ilimin ve bilimin merkezi olması. Biz de burada idareciler olarak var gücümüzle destek oluruz. Temennimiz hocamızın yaptıklarını örnek alanların çoğalması. Eski günlerimizden daha iyi günlere adım adım ilerleriz. Hocamıza ve emeği geçen herkese canı gönülden teşekkür ederim. Teşekkür sadece lafla olmaz, gereğini yapmakla olur. İnşallah fiili olarak da gereğini yapacağız." ifadelerini kullandı.

"100 katlı gökdelenlere değil bu vakıfların zenginleşmesine ihtiyacımız var"

Vakfın kurucu başkanı Etem Sancak da Sezgin'le tanışmalarına değinerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la hocanın gönlünü kazanıp onu tekrar Türkiye'ye kazandırmak için çalıştıklarını, önce müzeyi sonra da vakfı kurduklarını kaydetti.

Vakfın kurucu başkanlığının kendisi için büyük bir şeref ve torunlarına gurur duyacakları bir miras olduğunu ifade eden Sancak, "Medeniyetimizi yeniden ihya edebilmemiz için 100 katlı gökdelenlere değil bu vakıfların zenginleşmesine ihtiyacımız var. Bu vakıflar ne kadar zenginleşirse muasır medeniyetler seviyesini o kadar hızlı yakalarız. Bundan sonra zekatımın yarısını her yıl bu vakfa bağışlayacağım." diye konuştu.

Genel kurulda vakfın mütevelli heyeti başkanlığına yeniden Mecit Çetinkaya seçildi.

Genel kurula, Ursula Sezgin, TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Emre Bilgili, İBB Kültür Daire Başkanı Rıdvan Duran, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, FSMVÜ Rektörü Prof. Dr. Musa Duman, mütevelli heyeti üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Muhabir: Mücahit Türetken

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER