Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Birleşik Krallık’ın AB’den çıkışı önemli bir kilometre taşıdır” dedi.
Bakan Zeybekci, Birleşik Krallık halkının 23 Haziran 2016 tarihinde gerçekleştirdiği referandumla Avrupa Birliği’nden çıkma kararı aldığını vurgulayarak, “Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılması tabi olarak çok önemli ve tarihi bir gelişmedir. Bu gelişme, belki de AB’nin yapısında köklü değişiklikleri ortaya çıkarabilecektir. Brexit’in siyasi anlamda çok önemli sonuçları olaraktır. Tüm Avrupa Brüksel’den daha ayrı siyasi karar mekanizmalarına doğru ilerleyecektir. Birleşik Krallık, 2009 yılı sonrasında AB büyümesine tek başına yüzde 35 katkı vermiştir. 2015 sonu itibarıyla 16,2 trilyon dolar büyüklüğünde kişi başına düşen geliri 31 bin 900 dolar olan AB ekonomisi; Birleşik Krallık’ın birlikten ayrılması sonucu 13,4 trilyon dolara ve kişi başına düşen gelirin 30 bin dolara indiği bir ekonomi olacaktır” ifadesini kullandı.
“Siyasi alandan farklı olarak AB ile ekonomik ortaklıkta aynı derinlikte bir ayrışma yaşanmayacaktır” diyen Zeybekci şunları kaydetti:
“Gerek pazar bütünlüğü, coğrafi özellikleri ve sanayileşme, gerekse karşılıklı üretim entegrasyonu gibi birçok faktörle birbirine bağlanmış olan AB’de bundan sonraki süreçte kısa vadede önemli değişiklikler olmamakla beraber; orta-uzun vadede ekonomik birlikteliğinde, ortaklığında bir zayıflama olmaksızın ülkelerin daha bağımsız hareket etme ve karar alma sonuçları kaçınılmaz olacaktır.”
TÜRKİYE’YE ETKİLERİ
Bakan Zeybekci, bunun Türkiye açısından etkilerini ise şöyle değerlendirdi:
“Gümrük Birliği bağlarımız olan, 20 yıldan bu yana ekonomik anlamda tam entegrasyona doğru adımlar attığımız AB ile bu ilişkimizde bir değişiklik olmayacaktır. Gümrük Birliği’nin güncellenerek ekonomik birliktelik yönünde 2017 yılında önemli sonuçlara ulaşılacaktır. Birleşik Krallık açısından referandum sonuçlarına göre siyasi ayrılma kaçınılmaz olacaktır. Ancak AB ve Birleşik Krallık arasındaki ekonomik entegrasyon hemen hemen aynı seviyede olması her iki taraf için de kaçınılmaz zorunluluktur. Halihazırda oldukça iyi seviyede siyasi ve ekonomik ilişkileri olan Türkiye ve Birleşik Krallık’ın önümüzdeki dönemde yatırım, dış ticaret ve finans ilişkilerinin güçlenerek devam etmesi için adımlar atmaya devam edeceğiz.”
(İHA)
Bakan Zeybekci, Birleşik Krallık halkının 23 Haziran 2016 tarihinde gerçekleştirdiği referandumla Avrupa Birliği’nden çıkma kararı aldığını vurgulayarak, “Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılması tabi olarak çok önemli ve tarihi bir gelişmedir. Bu gelişme, belki de AB’nin yapısında köklü değişiklikleri ortaya çıkarabilecektir. Brexit’in siyasi anlamda çok önemli sonuçları olaraktır. Tüm Avrupa Brüksel’den daha ayrı siyasi karar mekanizmalarına doğru ilerleyecektir. Birleşik Krallık, 2009 yılı sonrasında AB büyümesine tek başına yüzde 35 katkı vermiştir. 2015 sonu itibarıyla 16,2 trilyon dolar büyüklüğünde kişi başına düşen geliri 31 bin 900 dolar olan AB ekonomisi; Birleşik Krallık’ın birlikten ayrılması sonucu 13,4 trilyon dolara ve kişi başına düşen gelirin 30 bin dolara indiği bir ekonomi olacaktır” ifadesini kullandı.
“Siyasi alandan farklı olarak AB ile ekonomik ortaklıkta aynı derinlikte bir ayrışma yaşanmayacaktır” diyen Zeybekci şunları kaydetti:
“Gerek pazar bütünlüğü, coğrafi özellikleri ve sanayileşme, gerekse karşılıklı üretim entegrasyonu gibi birçok faktörle birbirine bağlanmış olan AB’de bundan sonraki süreçte kısa vadede önemli değişiklikler olmamakla beraber; orta-uzun vadede ekonomik birlikteliğinde, ortaklığında bir zayıflama olmaksızın ülkelerin daha bağımsız hareket etme ve karar alma sonuçları kaçınılmaz olacaktır.”
TÜRKİYE’YE ETKİLERİ
Bakan Zeybekci, bunun Türkiye açısından etkilerini ise şöyle değerlendirdi:
“Gümrük Birliği bağlarımız olan, 20 yıldan bu yana ekonomik anlamda tam entegrasyona doğru adımlar attığımız AB ile bu ilişkimizde bir değişiklik olmayacaktır. Gümrük Birliği’nin güncellenerek ekonomik birliktelik yönünde 2017 yılında önemli sonuçlara ulaşılacaktır. Birleşik Krallık açısından referandum sonuçlarına göre siyasi ayrılma kaçınılmaz olacaktır. Ancak AB ve Birleşik Krallık arasındaki ekonomik entegrasyon hemen hemen aynı seviyede olması her iki taraf için de kaçınılmaz zorunluluktur. Halihazırda oldukça iyi seviyede siyasi ve ekonomik ilişkileri olan Türkiye ve Birleşik Krallık’ın önümüzdeki dönemde yatırım, dış ticaret ve finans ilişkilerinin güçlenerek devam etmesi için adımlar atmaya devam edeceğiz.”
(İHA)